Anal Kanser - Nedir

Anal kanser, anal kanalda meydana gelen ve genellikle nadiren görülen bir kanser türüdür.

Anal Kanser

Anal kanser, anal kanalda meydana gelen ve genellikle nadiren görülen bir kanser türüdür. Anal kanal, rektumun sonunda yer alan ve dışkının bu bölgeden geçerek atıldığı bölümdür.

Anal kanser rektal kanama ve ağrı gibi semptomlara neden olabilir. Bununla beraber hemoroid gibi bazı hastalıkların semptomlarıyla sıkça karıştırılabilir.

Anal kanser genellikle erken evrelerde teşhis edildiğinde tedavi çok daha kolay olmaktadır. Anal kanserli hastalar genellikle kemoterapi ve radyasyon terapisi kombine edilerek tedavi edilmektedirler.

Anal kanser, normal sağlıklı hücreleri anormal hücrelere dönüştüren genetik mutasyonlar sonucu meydana gelmektedir. Sağlıklı hücreler normal şekilde bölünüp çoğalmakta, zamanı geldiğinde ise ölmektedirler. Buna karşın anormal hücreler kontrolsüz bir hızla bölünüp çoğalmakta ve ölmemektedirler. Ölmeyen ve anormal şekilde çoğalan hücre toplulukları ise tümörleri meydana getirmektedir. Ayrıca bu tümörler, sadece oluştukları alanda kalmayıp kan ile vücudun diğer bölgelerine taşınarak (metastaz) bu bölgelerde de kanser meydana getirebilmektedirler.

Anal kanser, cinsel yolla bulaşan bir virüs olan HPV virüsü ile yakın bir ilişki içerisindedir. HPV virüsü, anal kanserin meydana gelmesinin en sık görülen sebebidir.

Anal kanserin en sık görülen belirti ve semptomları:
  • Anüs veya rektumda kanama,
  • Anüs civarında ağrı ve acı,
  • Anal kanalda meydana gelen bir kitle ya da şişkinlik,
  • Anal bölgede kaşıntı vs..
Ancak anal kanserin belirtileri, sadece bu rahatsızlığa özgü değildir, hatta genellikle hemoroid adı verilen ve anal bölgede meydana gelen diğer bir hastalıkla karıştırılır. Genellikle bir çok kişi anal kanser yerine sorunlarının hemoroide bağlı olduğunu düşündüğü için hekime danışma gereği bile duymazlar. Bu nedenle sizde de yukarıdaki semptomlardan bir kaçı mevcutsa mutlaka hekime danışmanız tavsiye edilir.

Anal kanserin tedavisi, kanserin evresine, yayıldığı alana ve hastanın seçimine bağlı olarak değişkenlik gösterir.

Genellikle anal kanser tedavisinde kemoterapi ve radyoterapi beraber kullanılır. Bu iki tedavinin beraber kullanılması birbirinin etkilerini arttırmalarını sağladığı için tercih edilir.

Kemoterapi: Kemoterapi ilaçları ağızdan alınabilir ya da damar yoluyla uygulanır. Bu ilaçlar kanser hücreleri gibi çok hızlı büyüyen ve çoğalan hücreleri öldürerek etki ederler. Ancak vücutta kanser hücreleri haricinde saç folikülü hücreleri gibi hızlı büyüyen hücreler de mevcuttur. Bu nedenle saçların dökülmesine de sebep olmaktadırlar. Bunun haricinde mide bulantısı, kusma, güçsüzlük vs.. gibi diğer ciddi yan etkileri de mevcuttur.

Radyasyon Terapisi: Bu tedavi yönteminde genellikle X ışınları gibi yüksek kuvvetli ışınlar kullanılarak hücreler harap edilir. En belirgin yan etkileri: anüs bölgesinde yaralar, hassasiyet, kaşıntı, kızarıklık, sertleşme vs..

Genellikle radyasyon terapisi 5-6 hafta uygulanmakla beraber kemoterapi 1. Ve 5. Haftalar uygulanmaktadır. İki tedavinin beraber uygulanması tedavilerin gücünü arttırmasına karşın yan etkilerini de şiddetlendirebilir.

Cerrahi Operasyon: 
Erken Evre Cerrahi Operasyonu: Oldıkça küçük ve anal kanal boyunca yayılmamış anal kanser türleri ufak bir cerrahi operasyon sayesinde çıkarılabilir. Bu operasyon esnasında cerrah tümörlü alan ve bunun etrafında bulunan bir miktar sağlıklı alanı operasyon ile çıkarabilir.

Geç Evre Cerrahi Operasyonu: Eğer anal kanser oldukça ilerlemiş ve rektum, kolon gibi diğer bölgelere de yayılmışsa bu yöntem tercih edilir. Abdominoperianal rezeksiyon adı verilen bu yöntemde anal bölge, rektum ve kolonun bir kısmı tamamen alınır. Dışkının dışarı atılabilmesi için ise karın bölgesine bir delik açılarak buraya kolostomi torbası bağlanır.

Anal kanserde alternatif tedavi yöntemleri tıbbi tedavi yöntemlerinin yan etkilerini azaltmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla kullanılır.

Akupunktur ve güdümlü imgeleme ağrılı belirtileri tedavi etmek ve bağışıklık sistemi fonksiyonunu geliştirmek için faydalı olabilir. Akupunktur vücuttaki enerji akışını düzenlemek için belli noktalara ince iğneler yerleştirilmesi ile yapılır. Güdümlü imgelemede ise hasta rahatlama amacıyla zihninde ağrının bir resmini oluşturur. Bu resim üzerinde çalışarak ağrıyı da daha katlanılabilir hale getirmeye çalışılır.

Yoga, tai chi ve qigong gibi hareket terapileri iyileşmekte olan hastaya yardımcı olabilir. Bunlar ağrılı belirtileri azaltıp kişinin rahatlamasına ve stresin azaltılmasına yardımcı olabilir.

Bazı bitkisel ilaçlar da ağrı belirtilerini azaltır ve iyileşmeyi ve rahatlamayı teşvik eder. Fakat kullanımından önce hastalar doktorlarına danışmalıdır. Bazı bitkiler diğer reçeteli ilaçların etkilerine müdahale edebilir. Sindirim kanalının iyileşmesini teşvik eden bitkiler arasında Hint karaağacı kabuğu (Ulmus rubra), hatmi kökü (Althaea officinalis) ve altınmühür (Hydrastis canadensis) yer alır.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye