Ekinezya

Bağışıklık sistemini güçlendirdiği , vajinal Kandidiyaz, genital Herpes ve idrar yolları enfeksiyonları gibi hastalıklara karşı mücadelede kullanılır.

Ekinezya

Echinaceae angustifolia
  • Türkçe Adı: Ekinezya
  • İngilizce Adı: Echinacea
  • En Sık Bulunduğu Bölgeler ve Genel Özellikleri: Anavatanı orta Amerika olan ekinezya bitkisi, Avrupada da yetişmektedir. Yaklaşık 45 cm boyunda, çok yıllık ve otsu bir bitki olan ekinezya, mor renkli çiçekleriyle bilinir.
Kullanılabilir Kısımlar: Bitkinin medikal amaçlı kullanılan kısımları kökleri ve topraküstü kısımlarıdır.

İçeriğindeki Bileşenler: 
  • Bitkinin Toprak Üstü Kısımları: Uçucu yağ (epishiyobunol, beta farnesen, alfa ve beta pinenler, mirsen, karvomenten, karyofilen vs..), flavonoidler, kafeik asit dericeleri (klorojenik asit, isoklorojenik asit, verbaskosit, ekinakosid vs..), alkamidler, polienler (pontika epoksid vs..) olmak üzere birçok bileşen içermektedir.
  • Bitkinin Kökü: Uçucu yağ (palmitik asit, linoleik asit vs…), flavonoidler, kafeik asit deriveleri (ekinakosid, sinarin vs..), alkamidler (tetrasetil izobütilamid vs..), polienler (pontika epoksidi vs..) olmak üzere birçok bileşen içermektedir.
Etkileri ve Kullanıldığı Durumlar: Ekinezya genellikle soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlar gibi üst solunum yolları enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır. Bunun nedeni ekinezyanın antiviral (virüs öldürücü) ve immün sistemi uyarıcı etkilere sahip olduğunun düşünülmesinden dolayıdır. Immun sistemi uyardığı için bazı kanser türleri üzerinde de etkili olabileceği düşünülmektedir.

Klinik çalışmalar ayrıca ekinezyanın antienflamatuar (iltihap ve yangı karşıtı) özellikler gösterdiğini ortaya koymuştur. Düzenli olarak ekinezya kullanan kişilerin plazmasındaki enflamatuar sitokinlerin bir markırı olan ferritin seviyelerinin düştüğü görülmüştür. 

Ekinezyadaki ketoalkenler ve ketoalkinlerin, mantarlar üzerinde öldürücü etkili olduğu düşünüldüğünden, bu bitki sıklıkla kandınlardaki vajinit (vajina iltihabı ve enfeksiyonu) nedeni olan Candida cinsi mantara karşı kullanılmaktadır.

Yaraların iyileşmesinde de kullanılan ekinezya, özellikle ekinosid bileşeniyle derideki tip 3 kolojeni, serbest radikal hasarına karşı korur. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar ekinezyanın yaraların iyileşmesini ve yeni doku oluşumunu hızlandırdığını, ayrıca enflamasyonu azalttığını göstermiştir. Diğer bazı çalışmalar ise ekinezyanın cildi zararlı güneş ışınlarının meydana getirdiği hasardan arındırmada yardımcı olduğunu ve cildi zararlı güneş ışınlarından koruduğunu ortaya koymuştur.

Yapılan ilk çalışmalar, çok yüksek miktarlarda ekinezya kullanımının sperm ve yumurtanın döllenme gücünü düşürebileceğini göstermiştir. Buna rağmen bu çalışmalar, yüksek dozda ekinezya kullanımının, genotoksik olmadığını (genler için zarar verici ve toksik olmadığını) ya da karsinojenik (kansere yol açabilen) etkiler göstermediğini ortaya koymuştur.
Ayrıca yapılan bazı çalışmalar sonucu ekinezyanın CYP 1A2 enzimini orta seviyede inhibe ettiği (üretimini engellediğini), CYP 3A4 üzerinde ise az da olsa böyle bir etkisi olabileceği görülmüştür.
Ekinezya halk arasında,
  • Soğuk algınlığı ve grip gibi üst solunum hastalıklarını önlemek ya da daha kolay atlatılmasını sağlamak amacıyla,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirdiği düşünüldüğünden, vajinal Kandidiyaz (kadınlarda vajinite neden olan bir mantar enfeksiyonu), genital Herpes (genital bölgede siğil oluşumana neden olan bir virüs) ve idrar yolları enfeksiyonları gibi hastalıklara karşı mücadele etmede,
  • Septisemi gibi vücutta yaygın bakteri üremesi olan durumlarda,
  • Piyore (dişeti iltihabı) tedavisinde,
  • Alerjik rinitin hafifletilmesi amaçlı,
  • Streptococcus cinsi bakterilerin oluşturduğu enfeksiyonların tedavisinde,
  • Sifilis gibi cinsel yolla bulaşan ve enfeksiyöz hastalıklarda direnci güçlendirmek için,
  • Tifo, malarya ve difteri gibi bazı bulaşıcı hastalıkların tedavisine yardımcı olarak,
  • Kronik yorgunluğun giderilmesinde,
  • Romatizma ve migren ağrıları gibi bazı ağrıların hafifletilmesinde,
  • Dispepsi (hazımsızlık) gibi bazı sindirim sistemiyle ilgili rahatsızlıkların giderilmesine yardımcı olarak,
  • Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi bazı psikolojik ve nörolojik hastalıkların tedavisine yardımcı olması amacıyla oral olarak (ağızdan alınarak) kullanılır.
  • Ekinezya halk arasında topikal olarak ise çıban, abse, cilt yaraları ve ülserleri, yanıklar, egzama, sedef hastalığı, UV hasarı görmüş cilt, herpes simpleks’in neden olduğu uçuklar, arı sokmaları ve hemoroid gibi hastalıklar veya rahatsızlıklara karşı kullanılmaktadır.
  • Ekinezya ekstreleri, nadir de olsa yukarıda sayılan topikal veya oral kullanımlarının yanı sıra, intravenöz (damar içi enjeksiyon) ve intramüsküler (kas içi enjeksiyon) olarak da kullanılabilmektedir. Örneğin vajinal kandidiyaz ve idrar yolları enfeksiyonlarının giderilmesi için intravenöz, ileri seviyede karaciğer veya kolon kanseri hastalarında ise yaşam süresini uzatmak için intramüsküler veya intravenöz olarak kullanılmaktadır.
Etkili Olduğu Durumlar: 
  • Soğuk Algınlığı: Yapılan birçok klinik araştırma sonucu, ekinezya ekstresi içeren preparatların kullanımı veya çayların tüketiminin soğuk algınlığı kaynaklı semptomların şiddetini ve süresini %10 ile %30 oranında azalttığı görülmüştür. En iyi sonucu almak için ekinezyanın, soğuk algınlığı belirtilerinin ilk görüldüğü andan itibaren kullanılmaya başlanması ve bu süreci takiben 7-10 gün devam edilmesi önerilmektedir. Birçok çalışmanın aksine, yapılan diğer bazı çalışmalar ise ekinezya kullanımının soğuk algınlığı semptomlarının şiddetini veya süresini azaltmadığını göstermektedir. Bunun nedeninin kullanılan ekinezya türüne ve kişiler arası popülasyon farklılığına dayandığı düşünülmektedir.
  • Vajinal Kandidiyaz: Vajinal kandidiyaz, kadınların vajina ve genital bölgesinde görülebilen, Candida cinsi patojen bir mantarın oluşturduğu yangılı, kaşıntılı ve iltihaplı bir hastalıktır. Bazı vakalarda kandidiyaz akut olarak görülmekte ve tedavi edildiğinde iyileşmektedir. Bazı vakalarda ise oldukça inatçı olmakta, tedavi edilmesine rağmen tekrarlayabilmekte ve can sıkıcı bir hal almaktadır.Yapılan bir araştırmada topikal uygulanan antifungal (mantar karşıtı) bir kremin yanı sıra, oral olarak (ağız yoluyla)  alınan ekinezyanın mantar enfeksiyonunun tekrarlanmasını azalttığı görülmüştür. Yapılan diğer bir klinik araştırmada ise ekinezya bitkisinden elde edilen suyun, topikal uygulanan econazole ile (mantar karşıtı medikal bir krem) karıştırılarak genital bölgeye uygulanmasının, sadece econazole’un tek başına uygulanmasına kıyasla daha etkili olduğu görülmüştür.  Vajinal kandidiyaz görülen kadınlarda econazole kullanıldığında enfeksiyonun tekrarlama oranı %60,5 iken, econazole ve ekinezya karışımı kullanan kadınlarda bu oranın %16,7’ye düştüğü görülmüştür.
  • Gribal Enfeksiyon: Yapılan bazı klinik araştırma sonuçları, ekinezya ekstresi içeren preparatların kullanımının veya çayların tüketiminin gribal enfeksiyon kaynaklı semptomların şiddetini ve süresini azalttığını göstermiştir. Buna rağmen bu konuyla ilgili yeterli klinik araştırma ve kanıt mevcut değildir.
  • Lökopeni: Lökopeni, halk arasında alyuvarlar olarak bilinen eritrositlerin kanda azalması ve bu nedenle vücudun dış etkenlere karşı daha savunmasız kalması durumudur. Lökopeni, özellikle kansere karşı uygulanan kemoterapi sonrası görülür. Yapılan bir klinik araştırmada, ekinezyadan elde edilen polisakkarit bileşenlerinin hastalara damar içi enjeksiyonla uygulandığında lökopeniyi belli bir seviyede azalttığı görülmüştür. Ancak bu konuda kesin yorum yapabilmek için daha fazla klinik araştırmaya ve kanıta ihtiyaç duyulmaktadır.
Kullanım Şekli ve Dozaj: Ekinezya halk arasında soğuk algınlığı ve grip gibi sıklıkla görülen enfeksiyonlara karşı yaygın bir şekilde kullanıldığından, ekinezya ekstresi içeren bitkisel gıda takviyeleri satılmaktadır. Eğer ekinezyayı bu şekilde tüketmek istiyorsanız dozajı 100 mg.dan 500 mg.a kadar değişebilen farklı dozaj şekilleri bulabilirsiniz. Ekinezyanın suyunu sıkarak kullanmak istiyorsanız, günlük ortalama 120 mg / 5 ml kullanmanız tavsiye edilir. Ekinezyayı çay olarak demlemek ve tüketmek istiyorsanız, yaklaşık yarım çay kaşığı kabaca öğütülmüş bitki kökü üzerine kaynar su dökerek 10 dakika bekleyiniz ve süzerek içiniz. Bu çayı günde birkaç kez tüketebilirsiniz.  Yukarıda bahsedilenlerin haricinde eğer ekinezyanın kullanımının daha pratik olmasını istiyorsanız, bitkinin topraküstü kısımlarını demlik poşetler halinde ve paketlenmiş olarak sunan birçok çay markası bulabilirsiniz. Bu çayları da yaklaşık 10-15 dk sıcak su içerisinde bekleterek demlemeniz önerilir.

Güvenlik ve Yan Etkileri: Ekinezyanın medikal amaçlar için uygun dozlarda ve kısa süreli kullanımı güvenli kabul edilmektedir. Yapılan klinik araştırmalarda ekinezya 12 haftaya kadar güvenle kullanılmıştır. Ancak bu, ekinezyanın 12 haftadan sonra kullanımının tehlikeli olduğu anlamına gelmemektedir. Yapılan çalışmalar maksimum 12 hafta sürdüğünden, ancak bu süre dilimindeki güvenlik verileri toplanabilmiştir, 12 haftadan sonrası için durum değerlendirmesi yapılamadığından yeterli veri mevcut değildir. Ekinezyanın kısa süreli kullanımı çocuklarda da güvenlidir. Yapılan bir araştırmada ekinezyadan elde edilen bitki suyu, çocuklar üzerinde (2-11 yaş) 10 güne kadar güvenle kullanılmıştır. Bununla beraber bu bitkinin bazı çocuklarda deri döküntüsü yaptığı görülmüştür.

Yine bazı araştırmalar sonucu hamileliğin ilk üç ayı içindeki gebelerde, 5-7 günlük bir zaman dilimi için, ekinezyanın kullanımının güvenli olduğu görülmüştür. Ancak yapılacak diğer klinik çalışmalarla bu veri desteklenene kadar gebelerin medikal amaçlar için uzun dönemli ekinezya kullanımından kaçınmaları önerilmektedir. Ekinezyanın güvenilirliği emziren kadınlar üzerinde araştırılmadığından kullanımından kaçınılması önerilmektedir.

Oral olarak ekinezya kullanımı birçok kişi tarafından iyi tolere edilir. Ancak yüksek dozlarda ve uzun süreler kullanımında veya bazı hassas ve alerjik kişilerde istenmeyen yan etkiler görülebilir. En sık görülen yan etkiler arasında sindirim sistemi sorunları, mide bulantısı, karın ağrısı, diyare ve kusma yer alır. Daha nadir görülebilecek yan etkiler ise alerjik reaksiyonlar, yüksek ateş, kabızlık, ağız kuruluğu, dilde tatsızlık, ağız yaraları, baş ağrısı, baş dönmesi ve uykusuzluktur. Eklem ve adele ağrıları da görülebilecek yan etkiler arasındadır.

2-11 yaşları arasındaki çocukların katıldığı bir klinik raştırmada çocuklardan %7’sinde deride döküntüyle kendini gösteren alerjik reaksiyon meydana gelmiştir. Ekinezyaya karşı gösterilen alerjik reaksiyonların, özellikle hassas ve ailesel alerjiye yatkın kişilerde daha sık görüldüğü tespit edilmiştir.

Diğer Bitkilerle / Gıdalarla / Gıda Takviyeleriyle Etkileşim:  Herhangi bir etkileşim rapor edilmemiştir.

İlaçlarla Etkileşim: 
  • Kafein: Ekinezya kafeinin plazma konsantrasyonunu (kandaki miktarını) yaklaşık %30 arttırmaktadır. Bunun nedeni ekinezyanın kafeini metabolize ederek yıkan bir enzim olan CYP 1A2’yi inhibe etmesidir.
  • Sitokrom P450 1A2 (CYP 1A2) Substratları: Ekinezya, insanlardaki CYP 1A2 enzimini inhibe etmektedir. Bu nedenle bu enzim sayesinde metabolize olarak yıkılan ilaçların kandaki konsantrasyonlarını arttırdığı düşünülmektedir. Bu ilaçlar arasında asetaminofen (Tylenol), amitriptilin (Elavil), klopidogrel (Plavix), klozapin (Clozaril), diazepam (Valium), östradiol, olanzapin (Zyprexa), propranolol (Inderal), ropinirol (Requip), tacrine (Cognex), teofilin, verapamil (Calan, Covera-HS), warfarin (Coumadin) vs.. sayabiliriz.
  • Sitokrom P450 3A4 (CYP 3A4) Substratları: Ekinezya, bağırsaklarda üretilen CYP 3A4 enzimini inhibe ederken, karaciğerde sentez edilen CYP 3A4 enziminin miktarını arttırır. Dolayısıyla bu etkilerin birbirini nötrleyeceği ve ilaç metabolizması üzerinde belirgin bir etki yapmayacağı düşünülmektedir. Bununla beraber CYP 3A4 enzimi tarafından metabolize edilen ilaçlar kullanılırken dikkatli olmakta fayda vardır. CYP 3A4 enzimi tarafından metabolize edilen ilaç yelpazesi oldukça geniştir,  ilaçların yaklaşık %30-40’ı bu enzim sayesinde metabolize edilmektedir. Bu ilaçlar arasında midazolam (Versed) da bulunmaktadır.
  • Immunsupresanlar: Immun supresan ilaçlar, bağışıklık sistemini baskılayarak etkilerini gösteren ilaçlardır, özellikle organ transplantasyonu geçirmiş hastalarda organ reddini önlemeye yardımcı olarak kullanılırlar. Ekinezya ise tam tersi yönde etki eder ve bağışıklık sistemini uyararak daha etkin çalışmasını sağlar. Bu nedenle bu ilaçlar ve ekinezya etkileşim gösterebilir, ekinezya bu ilaçların etkisini azaltabilir.
Hastalıklar veya Durumlarla Etkileşimi: 
  • Atopi: Atopik kişiler, genetik olarak alerjik reaksiyon göstermeye yatkın, duyarlı kişiler olarak tanımlanabilir. Ekinezya ise bu kişilerde özellikle deride kızarıklık ve kaşıntı ile kendini gösteren alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Yapılan bir araştırmada hiç ekinezya kullanmamış 100 atopik hastaya, ekinezyaya karşı alerjik olup olmadıklarını gösteren bir deri testi yapılmıştır. Test sonunda atopik kişilerin %20’sinin ekinezyaya karşı da alerjik reaksiyon gösterebileceği ortaya çıkmıştır.
  • Otoimmün Hastalıklar: Ekinezyanın bilindiği gibi bağışıklık sistemini uyarıcı ve canlandırıcı etkileri vardır. Otoimmun hastalıklar ise vücudun bağışıklık sisteminin gereksiz yere faaliyet gösterip kendi hücrelerine zarar vermesi nedeniyle oluşan hastalıklardır. Bu durum göz önüne alındığında ekinezya, otoimmün hastalığı olan kişilerde bağışıklık sistemini daha da aktive ederek hastalığın şiddetini güçlendirebilir. Bu nedenle multipl skleroz, sistemik lupus eritamatozus, romatoid artrit vs.. gibi bazı otoimmun hastalığı olan kişilerin ekinezya kullanımından kaçınmaları gerekmektedir.
  • Pemfigus Vulgaris: Bu hastalık deride içi sıvı dolu kabarcıklar şeklinde kendini gösteren bir cilt hastalığıdır. Yapılan araştırmalara katılan bir pemfigus vulgaris hastasında, hastalık birden alevlenerek gövde, kafa ve ağız bölgesine yayılmıştır. Ekinezyanın immun sistemi aktive edici etkisinin, bu ve bunun gibi otoimmun hastalıkların elevlenmesinde etkili olduğu düşünülmektedir.
German Commission E: Alman Komisyon E monografları (German Commission E monografları), 1983 ve 1993 yılları arasında 300 ‘den fazla bitki ve bitkisel karışımın medikal kullanımını, etkilerini ve yan etkilerini birçok klinik araştırmalar yaparak, objektif ve çok sıkı bilimsel kriterlere göre değerlendirek yazılmış olan bitkilerle ilgili çok değerli bir bilgi kaynağıdır. Alman komisyon E monografları, Alman hükümeti tarafından finanse edilen komisyon E’nin titiz çalışmalar sonucu yayımladığı, tüm dünyadaki herbalistler, eczacılar ve tıp doktorları tarafından ciddiye alınan bir kaynak olarak değerlendirilmektedir.
Ekinezyanın German Commission E tarafından onaylanan kullanım durumları:
  • Soğuk algınlığı
  • Öksürük, bronşit
  • Yüksek ateş
  • İdrar yolları enfeksiyonları
  • Ağız ve boğaz bölgesindeki enflamasyon (iltihap ve yangı)
  • Enfeksiyona yatkınlık
  • Yara ve yanıklar
Bilimsel Araştırmalar: 
  • Immunstimulasyon / Soğuk Algınlığı: Ekinezyanın hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde ve in vitro çalışmalarda bağışıklık sistemini uyararak enfeksiyonlara karşı direnç kazandırdığı gözlemlendiğinden, insanlar üzerinde de bu konuda yaklaşık 22 klinik araştırma yapılmıştır. Çalışmaların sadece birkaçı (22 çalışma arasından 5 çalışma) ekinezyanın soğuk algınlığı üzerinde herhangibir etkisi olmadığını ortaya koyarken, çalışmaların birçoğu (22 çalışma arasından 17 çalışma) soğuk algınlığı semptomlarını hafiflettiği, iyileşme süresini kısalttığı ve bağışıklık sistemini desteklediğini göstermiştir.
  • Genital Herpes: Ekinezyanın bağışıklık sistemini güçlendirici etkileri nedeniyle genital Herpes virüsü üzerinde de etkisi olup olmadığı merak edilerek araştırılmıştır.Yapılan çalışmaya katılan ve ara ara Herpes enfeksiyonlarının nüksettiği bir grup hasta,  günde 2 kez 800mg.lık bir ekinezya ekstresini 6 ay boyunca kullanmışlardır. Ancak bu terapinin Herpes virüsü nedeniyle oluşan siğil oluşumlarını engellemediği veya hastalığın tekrarlama sayısında bir azalma olmadığı görülmüştür. Kısacası ekinezya kullanımının Herpes tip 1 veya Herpes tip 2 virüsünden kaynaklanan uçuklar üzerinde etkili olmadığı saptanmıştır.
Ayurveda’da Kullanılan İsmi: Echinacea

Tadı: Kekremsi - acı

Kullanılan Kısımları: Kök

Enerjetiği: Serinletici

Sindirim Sonrası Etkisi: Acı

Doshalar Üzerindeki Etkileri: Pitta ve Kapha’yı azaltırken, Vata’yı arttırmaktadır.

Genel Nitelikleri: Alteratif (kanı temizleyici ve detoks özellikli), diyaforetik (terletici), antibakteriyel, antiviral (virüs oldürücü), antiseptik, analjezik (ağrı kesici), immun stimulan (bağışıklık sistemini uyarıcı), yara iyileştirici

Özellikle Etkilediği Sistemler: Başlıca dolaşım ve solunum sistemlerini etkilemekle beraber lenfatik dolaşımı da etkilemektedir.

Kullanım Alanları: Ekinezya Ayurvedada sıklıkla, aşırı bakteri artışından dolayı kanda toksin birikimi, kangren, egzama, zehirli böcek ısırmaları veya sokmaları, çeşitli bulaşıcı hastalıklar, prostat iltihabı, çeşitli enfeksiyonlar, yaralar ve abseler gibi durumlara karşı kullanılır.

Ekinezya, batı herbalizminde kullanılan belki de en güçlü detoks etkisine sahip bitkilerden biridir.  Doğal bitkisel bir antibiyotik olarak ve vücuttaki zehirlerin etkisini azaltmak için kullanılır.  Kanı ve lenf sistemini temizleyerek bağışıklık sisteminin ve beyaz kan hücrelerinin çalışmasını teşvik eder.

Dokuların iltihaplanmasını ve bozulmasını önleyen ekinezya, Ayurvedada "Ama” yı yıkmak ve uzaklaştırmak için kullanılır (Ama: sindirilemeyen gıda artıklarının vücutta birikerek oluşturduğu toksik ve zararlı atıklar).
Ekinezya, kullanım amaçları açısından "altın mühür” bitkisine benzemesine karşın altın mühür daha ziyade sindirim sistemi üzerine etki gösterirken, ekinezya kan ve akciğerler üzerine etkiyerek soğuk algınlığı ve gribe karşı daha sıklıkla kullanılır. Ayrıca altın mühür bitkisine oranla daha uzun süre kullanılabilir.

Akciğer enfeksiyonlarına karşı, benzer etkiler gösteren andız otuyla karıştırılarak kullanılabilir. Ayrıca baş dönmesi gibi yan etkiler meydana getirmemesi için meyan kökü veya hatmi ile beraber karıştırılarak kullanılabilir.

Ancak ekinezya, diğer bitkilere oranla tazeliğini ve etkilerini daha çabuk kaybetmektedir ve yaklaşık 6 ay kullanılabilmektedir. Bu nedenle iyi muhafaza edilmesi ve mümkün olduğunca taze tüketilmesi önerilir. Bitkinin tazeliğini muhafaza etmenin güçlüğünden dolayı genellikle tentürü hazırlanarak bu şekilde kullanımı önerilir.

Cilt üzerinde yararlı etkileri olduğundan, çeşitli böcek ve sinek ısırıklarına iyi geldiğinden ve yaraların dezenfekte edilmesi için etkili olacağından topikal olarak uygulanması da faydalı olacaktır. Ekinezya kökü toz olarak tüketilebileceği gibi çay olarak demlenerek de kullanılabilir. Günlük kullanım miktarı olarak yaklaşık 250 mg-1 gram önerilir.  Ancak anemi, vertigo ve yüksek Vata durumlarında bu bitkiyi kullanırken dikkatli olmalısınız.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye