Enflamatuar Bağırsak Hastalıkları - Nedir

Enflamatuar bağırsak hastalıkları, ince bağırsak veya kolonda (kalın bağırsak) meydana gelen enflamasyon (iltihap ve yangı) ile karakterize hastalıklardır.

Enflamatuar Bağırsak Hastalıkları

Enflamatuar bağırsak hastalıkları, ince bağırsak veya kolonda (kalın bağırsak) meydana gelen enflamasyon (iltihap ve yangı) ile karakterize hastalıklardır. Enflamatuar bağırsak hastalıkları otoimmun hastalıklar olup, bu hastalıklarda vücudun bağışıklık sisteminin kendi dokularına karşı reaksiyon gösterip hasar vermesi ve bu nedenle enflamasyon oluşumu söz konusudur.

En sık görülen tipleri Crohn hastalığı ve ülseratif kolittir. Ancak bunların haricinde daha ender görülen ve her zaman enflamatuar bağırsak hastalıkları sınıflandırmasına sokulmayan daha farklı hastalıklar da mevcuttur. Bu hastalıklar:
  • Kollojenöz kolit,
  • Lenfositik kolit,
  • İskemik kolit,
  • Diversiyon kolit,
  • Behçet hastalığı,
  • Tanımlanamayan kolit türleri vs..
Daha önce de bahsedildiği gibi enflamatuar bağırsak hastalıkları denildiğinde akla gelen en yaygın iki hastalık Crohn hastalığı ve ülseratif kolittir (UC). Bu iki hastalık arasındaki temel farklar, enflamasyonun meydana geliş yeri ve enflamatuar değişikliklerdir.

Crohn hastalığı ağızdan anüse kadar olan tüm sindirim kanalının herhangi bir kısmında meydana gelebilmekle beraber, en sık olarak terminal ileum olarak adlandırılan ince bağırsağın son kısmında meydana gelmektedir. Ülseratif kolit ise sadece kolon olarak adlandırılan kalın bağırsakta ya da rektum olarak adlandırılan kalın bağırsağın son kısmında meydana gelir. 

Mikroskopik olarak incelendiğinde ülseratif kolit, sadece kalın bağırsağın iç çeperini kaplayan epitel hücrelerini (bağırsağın iç kısmını kaplayan tabakanın en üst kısmı) etkilemektedir. Crohn hastalığı ise bağırsak duvarının tümünü etkilemektedir (transmural lezyonlar).

Yukarıda bahsedilenlerin haricinde ise hem Crohn hastalığı hem de ülseratif kolit bağırsağı etkilemelerinin yanı sıra genellikle çeşitli karaciğer hastalıkları, artrit, çeşitli cilt hastalıkları ve bazı göz hastalıkları gibi farklı hastalıklarla beraber seyrederler.

Enflamatuar bağırsak hastalıklarının çeşitli sebepleri olmakla beraber genellikle genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin birbirini etkileyerek hastalığın oluşmasını sağladığı düşünülmektedir.

Enflamatuar bağırsak hastalıklarının nedenlerinden bazıları şunlardır:
  • Kalıtım: Bu hastalarda genellikle p-antinötrofil antikorları mevcuttur
  • Genetik: Özellikle 12. Ve 16. Kromozomlardaki ufak gen farklılıkları
  • Bağışıklık sistemi: Bağırsaklarda bulunan bakterilerin antijenlerine karşı vücudun bağışıklık sistemi antikor üreterek reaksiyon meydana gelebilir
  • Çevresel faktörler: Bazı virüsler gibi dış faktörlerin tek başına bu hastalığı oluşturmamasına karşı, katkı sağlayabileceğine yönelik teoriler mevcuttur.
  • Gıdalar: Özellikle süt ve süt ürünleri gibi gıdalar enflamasyonu arttırarak hastalığı alevlendirebilir.
  • Bazı İlaçlar: Aspirin gibi bazı ağrı kesiciler, bazı antibiyotikler ve doğum kontrol hapları hastalığın şiddetlenmesine neden olabilir

Genel olarak inflamatuar bağırsak hastalıklarının semptomları, etkilenen bölgenin özelliğine göre değişkenlik gösterebilir. Bununla beraber enflamatuar bağırsak hastalıklarının belirtileri hastalığa özel olmayıp, diğer hastalıkların semptomlarıyla da sıklıkla karıştırılabilecek durumdadır.

IBH belirtilerinden bazıları şunlardır:
  • Karında kramp ve ağrı,
  • Düzensiz bağırsak hareketleri,
  • Diyare (ishal),
  • Mide bulantısı,
  • Bağırsak mukus salgısında görülen anormal artış,
  • Kilo kaybı,
  • Yüksek ateş,
  • Terleme,
  • Yorgunluk ve halsizlik,
  • Artralji,
  • Kanlı dışkı,
  • Crohn hastalığı olanların yarısında görülen anal fistül ve anal abseler,
  • Çocuklarda büyüme geriliği ve puberte (ergenlik) gecikmesi,
Bağırsak haricinde diğer organları etkileyen semptomlar da yaklaşık %20 oranında görülür. Artrit, üveit, veya bazı karaciğer hastalıkları gibi eşlik eden diğer hastalıklar da görülebilir.

Enflamatuar bağırsak hastalıklarının tedavisi semptomatiktir, yani hastalık semptomlarını hafifletmeye ya da gidermeye yöneliktir. 

Tedavi sürecinde ise genellikle şu aşamalar izlenir:

1. Aşama: Oral yoldan alınan ya da lavman şeklinde kullanılan aminosalisilatlar kullanılır. Hastalık sürecinde alevlenmeleri yatıştırmak ve semptomların iyileşmesine yardımcı olması açısından yararlıdır.

1A Aşaması: Hastalığın türüne uygun antibiyotik tedavisi uygulanır.

2. Aşama: İntravenöz (damar içi), oral (ağız yolundan alınan), topikal ya da rektal yolla uygulanan kortikosteroidler kullanılır.

3. Aşama: Immunmodülatör ilaçlar tercih edilir. Özellikle aminosalisilat kullanamayan ya da yanıt vermeyen hastalarda tercih edilir.

Enflamatuar bağırsak hastalıklarında kullanılan ilaç grupları şunlardır:
  • Aminosalisilatlar,
  • Antibiyotikler,
  • Kortikosteroidler,
  • Immunsupresan ajanlar,
  • Tümör nekroz faktör İnhibitörleri (TNF blokörler),
  • Monoklonal antikorlar,
  • Histamin reseptör antagonistleri,
  • Proton pompası inhibitörleri,
  • Antikolinerjik, antispazmodik ilaçalar vs..
Eğer yaşam tarzının değiştirilmesi, diyete dikkat edilmesi ve yukarıdaki ilaçların kullanımını hastalık semptomlarını iyileştirmede yetersiz kalıyorsa, cerrahi operasyon da tercih edilebilir.

İBH (İltihabi bağırsak hastalıkları) tedavisi enflamasyonu ve ishal ve kan kaybı yüzünden yaşanan sorunları hedefler. Alternatif yöntemlerin kullanımı yaygındır. 
Alman papatyası çayı İBH tedavisinde kullanılır. Papatyanın enflamatuar karşıtı, spazm önleyici ve antibakteriyel özellikleri olduğunu bilinmektedir. Hasta kurutulmuş yaprakları 10 – 15 dakika demlemeli ve günde 3-4 bardak içmelidir. Alman papatyası diğer papatyalara alerjisi olanlarda reaksiyona sebep olabilir. Diğer spazm önleyiciler arasında kedi otu, yabani yer elması ve gilaburu yer alır.

Bağırsaktaki bakteri türlerini değiştirmenin koliti önlediği ya da kontrol altına aldığıyla ilgili çeşitli kanıtlar vardır.Bu da probiyotik ve prebiyotik kullanımıyla yapılabilir. Probiyotikler faydalı bakterilerin alınması, prebiyotikler ise faydalı bakterilerin büyümesini sağlayacak gıdaların alınmasıyla ilgilidir. Lactobacilli ve ilgili bakterilerin koliti kontrol ettiği ve gerilemesini sağladığı çalışmalarda görülmüştür. Laktuloz ve inülin gibi sindirilemeyen kanronhidratların prebiyotik olarak tüketilmesi faydaları bakterilerin büyümesini artırır.

Çalışmalarda görüldüğü üzere parazit solucan yumurtalarının alınması da İBH belirtilerini iyileştirmektedir.  Yumurtaları tüketen 6 İBH hastasının 5’inde, 2-3 hafta içinde hastalık tamamen gerilemiş ve bu durum 1 ay sürmüştür. Küçük ve zararsız solucanlar insan vücudunda üreyemez ve birkaç ayda atılırlar.

Balık yapı kapsülleri tüketenlerde hastalığın tekrarlama oranı azalabilir. Yapılan küçük bir çalışmada balık yağı takviyesi alanların tekrarlama oranı %59 iken plasebo alanların oranı %90 olarak ölçülmüştür.

Kui Jie Qing lavmanı (alum, Halloysite, Calamine, Indigo naturalis ve erik çiçeği hapları) yapan ülseratif kolit hastalarının %72’sinin iyileştiği görülürken enflamatuar karşıtı ilaçlar alan grupta bu oran %5’te kalmıştır. Jian Pi Ling tableti, Sophorae flavescentis kökü ve sophora çiçeği lavmanı yapanların %53’ü iyileşirken, sülfasalazin ve deksametazon alanlarda bu oran %28, plasebo tablet ve lavman alanlarda ise %19’dur. İshal ve bağırsaktaki mukusu tedavi eden birçok Çin bitkisi vardır. Bazen ilaçlar etkisiz kalırken bunlar etkili olmaktadır.

Hastalar için genellikle beslenmelerinde değişiklik önerilir. Gıda alerjileri ve belirli tipteki yiyecekler hastalığın görülme riskini artırmaktadır. Süt ve buğday ürünlerini diyetten çıkarmak genellikle belirtileri iyileştirmektedir. Crohn hastalığının görülme sıklığı çok fazla işlenmiş şeker, karbonhidrat, doymuş yağ tüketilen ve yeterince lif tüketilmeyen bölgelerde artmaktadır. Eliminasyon diyetleri veya işlenmiş gıdaların tüketilmemesi İBH’nin gerilemesinde faydalı görülmüştür.

Diyet takviyeleri genellikle sindirim hastalıklarında etkili olmaktadır. Genellikle tavsiye edilenler arasında şunları yer alır:
  • C vitamini: günde 4000 mg
  • B6 vitamini: günde 250 mg
  • Magnezyum: günde 400 mg
  • E vitamini: günde 800 IU
  • Glutamin: öğünler arasında, günde 3000 mg
  • Sarımsak: günde 2000 mg
  • Gliserizini çıkarılmış meyankökü: ihtiyaç duyuldukça çiğnenebilir
Diğer terapiler arasında akupunktur, makrobiyotik, kedi pençesi (Uncaria tomentosa), Hint karaağacı, akupresür, biofeedback, rahatlama teknikleri ve hipnoterapi yer alır.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye