Kronik Böbrek Hastalığı - Nedir

Böbreklerin doğru çalışmaması sonucunda kanda atıkların birikmesi durumudur.

Kronik Böbrek Hastalığı

Kronik böbrek hastalığı bir süredir böbreklerin olması gerektiği gibi çalışmadığı anlamına gelir. Böbreklerin kanı süzmek gibi önemli bir görevi vardır. Bunlar, atık ürünlerle fazla sıvıyı çıkarır ve idrar olarak vücuttan atar. Böbrekler doğru çalışmadığında atıklar kanda birikir ve kişiyi hasta eder. Kronik böbrek hastalığı aniden meydana gelmiş gibi görünebilir. Ancak böbreklerin uğradığı zararın bir sonucu olarak yıllar içinde azar azar gerçekleşmiştir.

Böbreklerin her birinde nefron denilen milyonlarca ufak filtre vardır. Nefronlar zarara uğrarsa çalışmayı durdurur. Bir süreliğine sağlıklı nefronlar fazladan çalışır. Ama zarar devam ederse gittikçe daha fazla nefron kapanır. Belirli bir noktadan sonra geride kalan nefronlar kişiyi sağlıklı tutmaya yetecek kadar kanını süzemez.

Böbreklerin ne kadar iyi çalıştığını anlamanın bir yolu glomerüler süzme oranını (GFR) bulmaktır. GFR genellikle kan kreatin testinin sonuçları kullanılarak hesaplanır. Daha sonra GFR kullanılarak böbrek hastalığının aşaması bulunur. Normal GFR’li böbrek hasarından, böbrek yetmezliğine kadar beş böbrek hastalığı aşaması vardır.

Böbreklerin zarar görmesini yavaşlatmak veya durdurmak için yapılabilecek şeyler vardır. İlaç almak ve yaşam tarzında birtakım değişiklikler yapmak hastalıkla baş etmeye ve daha iyi hissetmeye yardımcı olabilir.

Kronik böbrek hastalığı aynı zamanda kronik böbrek yetmezliği veya kronik böbrek çalışmazlığı olarak da adlandırılır.
Kronik böbrek hastalığına böbreklerin hasar görmesi neden olur. Bu hasarın en sık görülen sebepleri şunlardır:
  • Yüksek kan basıncı
  • Yüksek kan şekeri (diyabet)
Kronik böbrek hastalığına yol açan diğer şeyler arasında aşağıdakiler bulunmaktadır:
  • Polikistik böbrek hastalığı, pyelonefrit ve glomerulonefit gibi böbrek hastalıkları, enfeksiyonları veya doğuştan bir böbrek sorunu.
  • Daralmış veya bloke olmuş bir böbrek atardamarı. Böbrek atardamarı böbreklere kan taşır.
  • Böbreklere zarar verebilecek ilaçların uzun süre kullanımı. Örnekler arasında ibuprofen veya selekoksib gibi steroid olmayan iltihap önleyici ilaçlar (NSAID’ler) sayılabilir.
Böbrekler çalışmamaya başladıktan birkaç ay sonra belirtiler görülebilir. Fakat çoğu insanda başlangıçta belirti yoktur. Hatta birçok kişi 30 veya daha fazla yıl hiçbir belirti göstermez. Buna hastalığın "sessiz” aşaması denir. Böbreklerin ne kadar iyi çalıştığına böbrek fonksiyonu denir. Böbrek fonksiyonu kötüleştikçe;
  • Daha az idrara çıkılabilir.
  • Dokularda sıvı birikmesinden şişlik olabilir. Buna "ödem” denir.
  • Yorgun ve uykulu hissedilebilir.
  • Açlık hissedilmeyebilir veya çabalamadan kilo kaybedilebilir.
  • Midede sık sık rahatsızlık hissedilebilir (bulantı) veya kusulabilir.
  • Uyumakta zorluk çekilebilir.
  • Baş ağrıları olabilir veya net bir şekilde düşünmekte zorlanılabilir.
Teşhis
Doktor, böbreklerin ne kadar iyi çalıştığını görmek için kan ve idrar testleri yapacaktır. Bu testler böbrek hastalığı ve anemi işaretleri gösterebilir (Hasar görmüş böbrekler yüzünden anemi olabilir). Belirtilere neden olan diğer sorunları bertaraf etmek için başka testler de yapılabilir. Doktor kandaki üre (BUN) ve kreatin miktarını ölçmek için testler yapacaktır. Bu testler böbreklerin kanı ne kadar iyi süzdüğünü ölçmeye yardımcı olacaktır. 

Böbrek fonksiyonu kötüleştikçe kandaki nitrojen ve kreatin miktarı artar. Kandaki kreatin miktarı glomerüler süzme oranını (GFR) bulmak için kullanılır. GFR ne kadar böbrek fonksiyonu kaldığını göstermekte kullanılır. GFR aynı zamanda böbrek hastalığının aşamasını bulmak ve tedavi hakkında kararlara yön vermek için kullanılır.

Doktor geçmiş böbrek sorunları hakkında sorular soracaktır. Ailede böbrek hastalığı olup olmadığını ve hem reçeteli hem reçetesiz, hangi ilaçların alındığını soracaktır.

Ultrason veya bilgisayarlı tomografi taraması gibi böbreklerin resmine bakılmasını sağlayan bir testten de geçilebilir. Bu testler doktorun böbreklerin boyutunu ölçmesine, böbreklere kan akışını tahmin etmesine ve idrar akışının bloke olup olmadığını görmesine yardımcı olabilir. Bazı durumlara doktor böbrek hastalığına neyin sebep olduğunu bulmak için böbrek dokusundan ufak bir numune (biyopsi) alabilir.
Kronik böbrek hastalığına genellikle başka bir durum neden olur. Bu yüzden ilk adım, böbreğe zarar veren hastalığı tedavi etmektir. Çoğu kronik böbrek hastalığının sebebi diyabet ve yüksek kan basıncıdır. Eğer kan basıncı ve kan şekeri normale yakın tutulursa böbreklere zarar gelmesi yavaşlatılabilir veya durdurulabilir. Kilo vermek ve daha fazla egzersiz yapmak yardımcı olabilir. Ayrıca ilaç almak da gerekebilir.

Böbrek hastalığı karmaşık bir sorundur. Muhtemelen birkaç ilaç almak ve birçok testten geçmek gerekebilir. Olabildiğince sağlıklı kalmak için doktorla birlikte çalışılmalıdır. Bütün randevulara gidilmeli, ilaçlar doktorun söylediği şekilde alınmalıdır. 

Yaşam tarzında değişiklikler tedavinin önemli bir kısmını oluşturur. Bu adımları atmak böbrek hastalığını yavaşlatabilir ve belirtilerini azaltabilir. Bu adımlar aynı zamanda kan basıncı, diyabet ve böbrek hastalığını kötüleştiren diğer sorunlara da yardımcı olabilir:
  • Böbrekleri yormayacak bir beslenme uygulanmalıdır. Bir diyetisyen doğru tuz (sodyum) ve protein oranı olan bir beslenme planı oluşturmak için yardımcı olabilir. Ayrıca her gün ne kadar sıvı alındığına dikkat edilmesi de gerekebilir.
  • Egzersiz yaşamın rutin bir parçası haline getirilmelidir. Uygun bir egzersiz programı tasarlamak için doktorla birlikte çalışılabilir.
  • Sigara içilmemeli, tütün kullanılmamalıdır.
  • Alkol alınmamalıdır.
  • Reçetesiz çareler, reçeteli ilaçlar, vitaminler veya bitkiler dahil herhangi bir ilaç alınmadan önce doktorla konuşulmalıdır. Bunlardan bazıları böbreklere zarar verebilir.
Böbrek fonksiyonu belirli bir noktanın altına düştüğünde buna böbrek yetmezliği denir. Böbrek yetmezliği tüm vücudu etkiler. Ciddi kalp, kemik ve beyin sorunlarına neden olabilir ve kişinin kendisini çok hasta hissetmesine yol açar. Böbrek yetmezliği olduğunda muhtemelen iki seçenek vardır: diyalize başlamak veya yeni bir böbrek edinmek (nakil). Her iki tedavinin de riskleri ve faydaları vardır. 

Diyaliz, böbrekler artık yapamadığında kanı süzen bir işlemdir. Tedavi değildir ama daha iyi hissetmeyi ve daha uzun yaşamayı sağlar.

Böbrek nakli, başka bir hastalık yoksa en iyi çözüm olabilir. Yeni bir böbrekle çok daha iyi hissedilir ve normal bir yaşam sürülebilir. Fakat kana ve doku tipine uyan bir böbrek için beklemek gerekebilir. Vücudun yeni böbreği reddetmemesi için yaşam boyunca ilaç kullanmak gerekecektir.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye