Kanser Tedavisinde Hoxsey Terapisi, Ökseotu ve Maitake Mantarı

Harry Hoxsey bir bitkisel şifacıydı ve büyük-büyükbabasından başlayan bir bitkisel terapiyle kanser hastalarını tedavi etmesiyle ciddi bir takipçi kitlesine sahip oldu.

Hoxsey Terapisi
Harry Hoxsey bir bitkisel şifacıydı ve büyük-büyükbabasından başlayan bir bitkisel terapiyle kanser hastalarını tedavi etmesiyle ciddi bir takipçi kitlesine sahip oldu. Hoxsey formülü potasyum iyodid çözeltisi içinde bulunur ve şu bitkileri içerir:  kızılyonca, akdiken kabuğu, dulavratotu kökü, stillingia kökü, sarıçalı kökü, chaparral, meyan kökü, Cascara amarga, dikenli dişbudak ağacı kabuğu. Hoxsey terapisi dahilen ve haricen kullanılan bazı bitkisel formülleri içerir ve beslenmeye, vitamin ve mineral alımına önem verir. Sadece haricen kullanılan formülde kan otu da bulunur.

Geniş çaplı laboratuvar araştırmaları Hoxsey formülünün birçok bileşeninde kesin kanser karşıtı etkiye rastlamıştır. Tümör karşıtı etkileri ve kızılyoncada bulunan genisteinin antioksidan, östrojen karşıtı, tümörde kan damarları gelişmesine karşı etkileri vardır. Meyankökünün bağışıklık sistemi üzerinde canlandırıcı etkileri vardır ve ayrıca östrojenin kanseri destekleyen etkilerini önler.

Hoxsey kombinasyonuna olumlu yanıt veren kanserler arasında lenfoma, melanoma ve cilt kanseri bulunur. 5 yıllık bir çalışma 3 farklı alternatif tıp kanser kliniğinde tedavi edilen ilerlemiş kansere sahip hastaları izlemiştir. 16 hastadan Hoxsey kliniğinde tedavi edilen 6’sı hayatta kalmış ve 5 yıl sonra da hastalık tekrarlamamıştır. Bu hastalardan ikisinin tedavi edilemez düzeyde kanserleri vardı. Diğer iki klinikte tedavi edilen hastaların ise tümü 5 yıl içinde ölmüştür.

Ökseotu
Iscador, 1920’lerden bu yana kullanılan bir ökseotu formülünün marka adıdır. Iscador’da Avrupa Ökseotu’nun (Viscum album) fermente özütleri yer alır ve bazı türleri kanser karşıtı etki yaratmak için küçük miktarda metaller ile karıştırılır. İlk olarak Rudolf Steiner tarafından oluşturulan Iscador’un terapötik başarısı yaklaşık 5,000 vakada raporlanmıştır. Hayvan deneylerinde Iscador’un kanser hücrelerini öldürdüğü, bağışıklık sistemini canlandırdığı, tümör oluşumunu sınırladığı görülmüştür. 

Iscador enjeksiyonundan 24 saat sonra doğal katil hücreler de dahil bağışıklık hücrelerinin aktivitesi yükselir. İki klinik deneyin sonuçlarına göre Iscador tedavisi hayatın süresini ve yaşam kalitesini artırır, kanseri durdurur, tümörlerin küçülmesini sağlar, hastanın genel durumunu iyileştirir. 

Almanya’da yapılan bir araştırma Iscador’un bütünleyici bir terapi olarak kullanıldığında farklı kanser tiplerine sahip hastalarda hayatta kalma süresini %40 artırdığını göstermiştir. Iscador almayan grubun hayatta kalma süresi ortalaması 3,05 yıl iken alan grubun 4,23 yıldır. Çalışmanın sonraki aşamasında ökseotu tedavisinin 17 meme kanser hastası kadında hayatta kalma süresini kontrol grubunda görülen 2,41 yıldan 4,79 yıla yükselttiği görülmüştür. 

Maitake Mantarı
Japonya’da Ulusal Kanser Merkezi’ndeki araştırmacılara göre maitake, shiitake ve reishi mantarları yedirilen kanserli hayvanların %80’inde tümör tamamen yok olmuştur. Bu mantarların hepsinde bulunan bileşikler tümörle savaşan doğal katil hücrelerin etkinliğini ve antikor tepkisini artırırlar ancak maitake mantarlarının etkisi en güçlü ve tutarlıdır. Maitake kansere karşı güçlü etki gösterir, hem kanserin oluşumuna hem de metastaz oluşumuna karşı çalışır. Maitake, kemoterapinin sık kullanılan bir türüyle karşılaştırıldığında maitakenin tümör büyümesini önleyici etkisi çok daha fazla çıkmıştır (%80’e %45). Maitake bağışıklık hücrelerinin interleukin-1 üretimini artırır. Bu protein kansere ve virüslere karşı savunmada kullanılır. 

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye