Ayurvedik Yaşam Tarzı

Ayurveda, Evren ile Insanın birbirine ayna oluşunu, uyumunu ve paralelliğini öğretir.

Ayurvedik Yaşam Tarzı

Mevsim-Gün-Fizyoloji ve Doğa
Ayurveda, Evren ile Insanın birbirine ayna oluşunu, uyumunu ve paralelliğini öğretir. Insan evrenin küçük bir modelidir. Her insanın içinde bir kâinat bulunur. Buna mikrokozmos diyoruz. Evrenin kendisine de makrokozmoz. 

Bu tıpkı bir meyvenin her bir tohumunda bütün ağacın bilgisinin saklı durması gibidir. Dolayısı ile her tohum özünde bir ağaçtır.

Ayurveda, sağlık ve hastalık kavramlarını da bu doğrultuda değerlendirir. Kişinin sağlığı evrenle, yani çevresi ile olan  ilişkisine bağlıdır, der. Ayrıca çevrenin bilinç seviyesi de kişiyi doğrudan etkiler. Bireysel ve evrensel ruh ile bilinç, enerji ve madde birbirlerine direk bağlıdırlar.

Ayurveda Yaşam Bilgisi'ne göre, her insanın 4 biyolojik ve ruhsal içgüdüsü vardır. Bunlar dini, ekonomik, üretken ve özgürlük içgüdüsü'dür.

Dengeli ve iyi bir sağlık bu içgüdülerden üçünün gerçekleşmesinin temelidir. Ayurveda ise bu noktada önem kazanarak, genel sağlığın geliştirilip korunması ve dengesizliklerin kökten giderilmesine yardımcı olan tıbbi ve metafiziksel olarak tedavi eden Yaşam Bilimi'dir. Tüm tedavi sistemlerinin Ana'sı olarak kabul edilir.

Ayurveda, insanın sağlığı, mutluluğu ve yaratıcı gelişimini esas alır.

Ayurveda bir Yaşam tarzı'dır. Doğa'nın ritmi ile uyumlu yaşama yoludur. Bunun için önce doğa'nın ritmini anlamak ve bilmek gerekir. Fizyolojimiz, doğa'nın ritmine uyarak onunla aynı frekansa gelmeye başlar ve böylece dengelenir. Insan özünde sağlıklı ve mutlu olmaya programlanmış olarak yaratılmıştır. 

Dolayısı ile gerçek tedavi, fizyoloji'de ki birikmişleri boşaltarak arındırmak ve iç zekânın normal işlevini görebilmesini sağlamaktan ibarettir.

Tıpkı bir nehrin içinde biriken taş, kum ve dalların suyun akışını engelleyeceği gibi. Nehir'de ki çöpleri boşalttığımızda su kendiliğinden akmaya başlar. Su gideceği yönü bilir , yolu açık olduğundaysa kolaylıkla o yöne doğru akar. 

Fizyolojimiz de aynı bu şekilde çalışır. Biraz önce de dediğimiz gibi, içimizde ki evren (mikrokozmos) dışımızda ki evrenin (makrokozmos)  küçük bir kopyasıdır. Ayurveda, Yoga ve Tantra çok eskilere dayanan öz disiplin sistemleridir ve üçü de birbirini tamamlayan yakın ilişki içerisindedirler.

Ayurveda-Yoga-Tantra
Yoga Yaratıcı ile birleşme ve bütünleşme yoludur, Tantra enerjiyi yönlendirerek Hakikat'e ulaşmanın en direk yoludur ve Ayurveda ise Yaşam Bilimidir.Bu üçü de kişinin kendini tanıması ve yenilenmesini sağlayan yöntemlerdir.Insanın ruhsal tekâmülünde Ayurveda temel, Yoga beden ve Tantra da baş'ı temsil eder. Yoga ve Tantra, yani ruhsal düzeyleri deneyimleyip anlayabilmek için, işe önce  Ayurveda'yı anlamaya çalışarak, yani temelden başlamak önemlidir. Beden zihin ve bilincin gelişimi ve dengesi için bu üç ayağın da anlaşılıp günlük hayatta uygulanıyor olması gerekir.

Doğa'nın Ritmi'ne uymak
Hergün güneş doğuyor ve batıyor ve ikisi arasında yüzlerce hareket oluşmakta. Doğa o kadar mükemmel ki, ritmik düzeni hiç şaşmaz. Içiçe geçen halkalar gibi içiçe geçmiş ritimler vardır. Bedenimizde bu ritimler örneğin  kalp atışı,  akciğerlerin nefes alış verişi ve kadınların aylık döngüsü'dür.Ancak fizyoloji'de yaşanan birçok değişim hala cevapsız olarak da kalmaktadır.

Ayurveda'ya göre,  mekanik beden tarafından yönlendirilen 'büyük döngüler'  vardır. Hergün 2 ana döngüden geçmekteyiz. Herbiri Vata-Pitta-Kapha Dosha ile olur. Biri gün doğumundan batımına, diğeri batımından doğumuna kadardır. Bir diğeri de mevsimlerdir.

1- Döngü:
2- Döngü:
  • 6PM- 10PM : Kapha
  • 10PM- 2AM : Pitta
  • 2AM- 6AM : Vata
Doğa ile uyum içnde yaşamanın en temel prensiplerinden biri,fiziksel varlığımızı destekleyen bu büyük döngüye uygun yaşamaktır. Gün doğumunda Kapha döngüsü ile ağır ve yavaş hareket ederiz ve uyanmaya başlarız. Kapha nitelikleri olan sakinlik ve sükûnet vardır bu saatte. Sonra iştahın açıldığı Pitta döngüsüne girilir ve metabolizma hızlanır, beden ısınır, sindirim sistemi hareketlenir. Öğle saatleri alınan gıdaların enerjiye dönüştürülmesi ve tüm fizyolojiye dağıtılması zamanıdır. Bu sebeple ağır işler ve üretim en rahat bu periyod'da yapılır. Öğleden sonra 2'den itibaren Vata döngüsü ile zihinsel faaliyet başlar. Saat 14-18 arası öğrenme ve hesaplama kapasitesi yüksek olur.

Aynı döngü biraz farklı bir şekilde akşam tekrarlanır. Günbatımında yine Kapha döngüsü ile, gün boyunca aktif olan beden-zihin  ağırlaşarak dinlenmeye geçerek sükûn bulur. Pitta ise gündüz ki kadar iştah açıcı olmak yerine bedeni ısıtarak hücre ve dokuların onarımını ve gün boyunca alınmış fiziiksel-zihinsel ve duygusal tüm gıdaların, deneyimlerin hazmını sağlar. Vata ise hızlı düşünme yerine REM uykusu denilen,  rüya hali oluşturur. Güün bu saatinde, zihin en canlı durumundadır.

Doshalar sadece gün değil mevsimlerin de döngüsünde mevcuttur. Aynı zamanda fizyolojimizde de mevsimler vardır. Nemli, sıcak, soğuk, rüzgarlı durumları vardr.Fizyoloji'de soğuk ve rüzgarlı bir iklim oluştuğunda Vata hakim oluyor demektir, sıcak ve nemli bir iklim oluştuğunda Pitta ve soğuk ve nemli iklim ise Kapha'nın oluşumuna işarettir. Mikro ve Makrokozmos bağlamında düşünürsek de, rüzgarlı havalar Vata'yı, sıcak havalar Pitta'yı, karlı ve soğuk yağışlı havalr Kapha'yı arttırır. Buna göre de önlemler almak gerekir yoksa uyarılan dosha'da aşırı birikme oluşarak dengeden çıkar ve bu duruma mütekabil olan hastalıklar oluşmaya başlar.

Sezonlara göre Dosha
  • Kapha - Ilkbahar , Mart'dan Haziran ortasına kadar
  • Pitta- Yaz ve erken sonbahar, Haziran ortasından Ekim ortasına kadar
  • Vata - Sonbahar ile kış arasında ki köprüdür, Ekim ortasından Mart ortasına kadar sürer.
Bu 'büyük döngü' 'ye uyulduğu zaman fizyoloji kendilinden doğal ritmine geri döner ve dengelenir. Beden ve zihin rahatlar ve normal işlevlerini yerine getirmeye başlar. Tam bir denge ve uyum için, beslenmenizi ve yaşam tarzınızı kendi beden tipinizi öğrendikten sonra günün ve mevsimlerin ritmine göre düzenlemeniz gerekir. Bu konuda bilgi edinmek için Ayurveda Doktorundan konsültasyon almak gereklidir.Doktor nabız ve başka yöntemlerle tipinizi tespit ederek size bu konuda bilgi verir.
Yazan: Özlem ÖZÜLKER
1974 Afrika Etyopya doğumluyum.  Tasavvuf kökenli ve Diplomat bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Biyolojik köküm anne tarafından Girit baba tarafından Üsküp, Makedonya, Manevi köküm ise annemin baba tarafından Merkez Efendi  ve Abdülkadir Geylani Hz. (ks)'ne dayanıyor. 
30 yaşıma kadar 7 kez taşındım ve 5 ayrı ülkede, Afrika, Almanya, Belçika, Fransa ve Türkiye'de yaşadım. 18 yaşıma kadar ailemle, sonra kendi başıma 4 kıta gezdim. 
Lise'ye kadar Alman okullarında okudum ve 3 dil öğrendim (Almanca-Ingilizce-Fransızca). TED Ankara Koleji'nden de mezun oldum.
Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Filolojisinden mezun olup Manajans/Thompson Reklam ajansı Medya bölümünde 2 yıl, Medya Araştırma ve Stratejik Planlamacı olarak çalıştım. 
Iki yıl sonra bu görevden ayrılarak yeni bir yöne gitme kararı alıp arayışa çıktım. 
TM Transandantal ve Vipassana Meditasyonları, Reiki, Art of Living Su Darshan Kriya,  Siddhi Teknikleri, Ayurveda ve Yoga öğretmenlik eğitimi aldım. Nepal'de yaşayan bir ustadan nefes teknikleri öğrendim.
Istanbul'un neredeyse bütün Beden-Zihin sağlığı merkezlerinde çalıştım. 
2003'den itibaren özel seanslar ile kendi müşteri portföyümü oluşturmaya başladım. 
Bu süreçte Yoga'nın fiziksel ve zihinsel tedavi yönü ağırlık kazandığından Refleksoloji, Ayurvedik, Marma noktası,  Derin Doku ve Bowen Masaj tekniklerini öğrendim. 
10 yıldır birçok fiziksel ve psikolojik vaka üzerine çalıştım. Bunlardan bazısı Skolyoz, MS (Multiple Sclerosis), Karaciğer-Safrakesesi-Mide ve Bağırsak problemleri, hormon dengesizlikleri, içsel sistemlerin dengesi, spor yaralanmaları, burkulma, incinme, doğuştan gelen veya sonrada oluşan fiziksel engeller, kanser, panik atak, depresyon, bağımlılıklar, doğum öncesi ve sonrası anneler.
12 yıldır Ayurveda  sayesinde bedenim, zihnim ve hayatımda yaşadığım olumlu dönüşümler, bu Kadim ve Eşsiz Yaşam Bilgisine merakımı uyandırdı. Ve Maharishi Ayurvda'da Nabız Teşhisi , Dr. David Frawley'den Ayurveda Yaşam Danışmanlığı ve Uygulayıcısı eğitimlerini aldım. Giritli ve Manevi aile kökenim ise bitkiler ve beden-zihin tedavisi sürecime büyük katkı sağlıyor. 
2005 yılında ise Sufi Ustamla tanışarak Tasavvuf yoluna girdim. Bu yönde aldığım eğitim, hayatımın her alanına yayılıp dönüşüm sağlıyarak eğitimimi sürekli kılıyor. Genetik mirasım ile aldığım eğitimler birleşip uygulama tarzımı oluşturuyorlar. Bilgim ve tecrübem hergün gelişmeye devam ediyor.
Şimdi ise, bir yandan Maharishi Ayurveda  Doğa Arınma Merkezi'ni işletip bir yandan da özel ve grup senaslarına devam ediyor, edindiğim bilgi ve tecrübeyi mümkün olduğunca yayarak, ihtiyaç sahiplerinin faydalanmasını sağlamak ve bu beden-zihin sağlığı ve bilinci konusunda ki bilgi açığını da biraz olsun kapama konusunda katkı sağlayarak, bir hizmet vermiş olmayı da amaçlıyorum.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye