Kampo Tıbbı - Kökeni

Bitkilerin çok çeşitli biçimlerde kullanıldığı geleneksel Çin tıbbının Japon versiyonudur

Kampo Tıbbı

Kampo ("kanpo” olarak da yazılabilir) bitkilerin çok çeşitli biçimlerde kullanıldığı geleneksel Çin tıbbının Japon versiyonudur. İsmi, Çin anlamına gelen kan ve tıp anlamına gelen po Japon sembollerinden gelir.

Kampo tedavisi, Japon sağlık sistemiyle oldukça iç içe bir hal almıştır. Hastaneler ve doktorlar arasında oldukça yaygın olarak başvurulan bir yöntemdir ve çağdaş Japonya’daki en yaygın tamamlayıcı tedavi şeklidir. Kampo bitkisel ilaçları Japonya'da birçok eczanede satılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dünyada kişi başına bitkisel ilaç tüketiminin en yüksek olduğu ülkenin Japonya olduğunu bildirmiştir. Bitkisel tedavilere ek olarak, Kampo uygulayıcıları aynı zamanda akupunktur, ısı terapisi ve manipülatif tedavi de uygulayabilir.

Doğu’ya özgü diğer geleneksel tıp formları gibi, Kampo da Batı tıbbi düşünüşüne oldukça yabancı kavramlara dayanır. Bu kavramlar şunlardır: İn-You (negatif ve pozitif); Gogyou (beş hat); Ki (hava); Sui (su) ve Ketu (kan). Büyük ölçüde belirli organları etkileyen hastalıklar açısından düşünen Batı tıbbının aksine, Kampo "tüm vücut" belirtilerinin tanımlanmasını vurgulamaktadır.

Kampo bitkisel tedavileri, ürinasyon, terleme ve dışkılama ile ilgili üç temel gruba ayrılır. Çoğu reçete, eğer herhangi bir uyumsuzluk tespit edilmişse, bu uyumsuzluğun tedavisinde kullanılan ham bir ilaç kombinasyonundan oluşur. Kampo ilaçlarının etkilerini göstermesi genellikle standart ilaçlardan daha uzun sürer. Yeni bir reçete için geçerli olan deneme süresi üç aydır. Hastalar bazı ilaçları yıllarca almaya devam edebilir. Kampo'da kullanılan ham ilaçlara örnek olarak meyankökü, ışgın ve ginseng gösterilebilir. 1970'lerden itibaren Kampo, Japonya'nın tıbbi düzenleyicileri tarafından kabul edilmiş ve Kampo bitkileri, ülkenin ulusal sağlık sigortası planı çerçevesinde geri ödenebilir ilaçlar listesine dahil edilmiştir. 1990'lar boyunca ve yeni binyılda da devam eden bir uygulamaya göre, Japon yetkililer, güvenliği ve etkinliğinin yeniden gözden geçirilmesi konusunda ısrar ederek bazı Kampo ilaçlarının yeniden sertifikasyonunu gerekli kılmıştır. Japon eczacıların kendi başlarına sınırlı sayıda olmak üzere ilaç üretmelerine izin verilir. Japonya İlaç Birliği'ne göre, bu lisanslı ürünlerin % 50'sini Kampo ürünleri oluşturur.
Doğuya özgü bu geleneksel tedavi sistemi yaklaşık 4.000 yıldır bitkilerden faydalanmaktadır. Konu hakkındaki ilk kaynakların çoğu Çin'den gelmektedir; burada zengin aileler bitki uzmanları tutarak sadece ailedeki herkesin sağlığı iyi olduğu zaman ödeme yaparlardı. Kampo tıbbı geleneksel Çin bitkisel tedavisinin bir şeklidir; Japonya'ya 16 yüzyıl önce gelmiş ve o dönemden bu yana geçen yıllar boyunca Japon uygulayıcılar tarafından organize edilmiştir. Batı Japonya'da ünlü bir tarihi bölge olan Shoso-in'de, hava geçirmeyen kutular içinde saklanmış olan, 1200 yıllık şifalı bitkiler bulundu. Araştırmacılar, bu örneklerin çoğunun hala tıbbi etkilerini tam olarak koruduğunu gördü. Batı tıbbı, 16. ve 17. yüzyıllarda Cizvit misyonerler ve Hollandalı tüccarlar ile birlikte Japonya'ya girmeye başladı, ancak hiçbir zaman tamamen geleneksel uygulamaların yerini alamadı. Son yıllarda, Kampo'nun popülerliğinde önemli bir canlanma meydana gelmiştir.
Kampo ilaçları, egzama, atopik dermatit ve jinekolojik sorunlar da dahil olmak üzere çok çeşitli durumların tedavisi için kullanılır. Diğer rahatsızlıklar arasında, alerjiler, romatoid artrit, kronik hepatit, diyebetik retinopati, bronşiyal astım, endometrial kanser, kolajen hastalığı, yatak ıslatma, soğuk algınlığı, mide bulantısı ve yüksek kolesterol vardır.
Doğu’ya özgü tüm bitkisel ilaçlarda olduğu gibi, sadece güvenilir bir kaynaktan elde edilen Kampo ilaçları kullanılmalıdır. Doğuya özgü bitkisel reçeteler yanlış tanımlandığında veya bu reçetelere saflığı bozan maddeler ilave edildiğinde ciddi sorunlar ortaya çıkmıştır. İngiltere'deki Çin Bitkisel Tıp Dairesi, Batı ve Doğu bitkilerinin karıştırıldığı patentli ilaçlarla, ağır metaller içeren herhangi bir patentli ilaçtan kaçınmayı önerir. Bazı hastalarda, geleneksel Doğu formüllerine dayanan patentli ilaçları aldıktan sonra hepatite rastlanmıştır. Soruşturma sonucunda bu tabletlerin tüm bitkileri içermediği, bunun yerine tek bir bitkiden izole edilmiş bir kimyasal içerdiği ortaya çıktı. Bu uygulama, tüm bitkilerin kombinasyonlarını kullanan Doğu geleneksel tıbbının en temel ilkeleri ile çelişmektedir. Kampo'nun karmaşıklığı nedeniyle, kendi kendine tedavi genellikle tavsiye edilmez, bilgili bir uygulayıcıya danışmak şarttır. Bazı hastalar Doğu bitkileri ile tedavi edildikten sonra, ciddi, hatta ölümcül böbrek veya karaciğer sorunları yaşamıştır. Bu organlarında hastalık geçmişi olan hiçbir hasta, beraberinde organların işlevlerini izlemek için kan testleri yapılmadan, tedavi edilmemelidir. Aynı zamanda önemli miktarda alkol tüketen hastalarda karaciğer işlevleri için testler yapmak gerektiği ileri sürülmektedir. Doğu bitkileriyle tedaviye başlandıktan sonra karaciğer veya böbrek sorunları belirtilerini kontrol etmek amacıyla bu hastaların sürekli izlenmesi önemlidir.
Kampo ve Doğu geleneksel tıbbının diğer formları çok eski olduğu için, uygulayıcılar yan etkilerin çoğunun uzun zaman önce belirlendiğini ve deneyimli bir uygulayıcı tarafından kolayca önlendiğini söylemektedir. Ancak, bazı Doğu bitkisel ilaçları, faydalı etkilerinden dolayı kullanılmaya devam edilen toksinler olarak bilinir. Bunlar son derece yetkin ve sertifikalı uygulayıcılar yönetiminde, sadece düşük dozlarda ve özen gösterilerek kullanılmalıdır. Çoğu durumda, bu ilaçlar sadece bir hastane ortamında uygulanmalıdır. Ayrıca, bazı insanlar bazı bitkilere karşı alerjik duyarlılık geliştirmiş olabilirler.
Japonya’da incelenen Kampo tedavisi doktorlar tarafından sık sık kullanılmaktadır. Japon jinekologların %70 gibi yüksek bir oranının, özellikle menopozlu hastalarda Kampo tedavilerini uyguladığı söylenir.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye