Nabız Teşhisi - Kökeni

Birçok şifa sisteminde hastaların sağlık durumlarını ve tedavi sürecini saptamak için kullanılan bir tanılama tekniğidir.

Nabız Teşhisi

Geleneksel Batı tıbbında doktorlar, ellerini hastaların bileklerine yerleştirerek ve vücudun belli noktalarındaki nabzı bir stetoskop ile dinleyerek kontrol eder. Doktorlar kalp hastalıklarına, iç kanamaya ve yüksek ateşe işaret edebilecek ritm ve kalp hızındaki anormallikleri bu şekilde kontrol eder. Kan basıncı ölçümü de hipertansiyon, dolaşım sorunları ve diğer problemlere işaret eden başka bir gerekli nabız teşhisidir.

Ayurveda ve geleneksel Çin tıbbı gibi kadim şifa sistemlerinde doktorlar nabzı Batılı doktorların yaptığı gibi kontrol eder ancak oldukça karışık bir nabız ölçüm sistemi kullanır ve tanılama araçları yerine dikkatli gözlemlere güvenirler. Nabız teşhisi bir bilim olduğu kadar kazanılmış bir beceri olarak görülür ve hekimlerin uzman olmak için aldıkları eğitim yıllarca sürer. Nabız teşhisinde usta olan doktorlar genellikle hızlı bir dokunuş ile sağlık sorunlarını bulurlar.

Yayımlanmış birtakım gözlemler, modern teknolojiler yoluyla yapılan teşhis ile karşılaştırılarak, eğitimli uzmanlar tarafından gerçekleştirilen nabız teşhisinin etkinliğini belgelemiştir.

Ayurvedik tıpta nabız teşhisine "nadi parkiksha" denir. Nabız ölçüm prensibine göre nabız, bileğin iç tarafında yer alan bir damar olan radyal atardamardan alınır. Ayurvedik doktorlar nabzı hissetmek için üç parmağını kullanır ve her parmağın hissettiği nabız karakteristiğine bağlı olarak belirli durumlar tespit edilir. Doktorlar dakikada atan kalp atışını ve nefes döngüsünü sayarak kalp hızını da dikkate alırlar.

Doktorlar aynı zamanda atardamara güçlü ve nazik biçimde bastırarak, derin ve yüzeysel nabız ölçümlerini de alırlar. Ayurvedik doktorlar nabzın, prana ya da hayat enerjisinin hastanın sistemi içinde nasıl aktığını ve organların durumunu gösterebileceğine inanır.Doktorlar nabzı her iki bilekte kontrol eder çünkü her bir taraf farklı göstergeler verir.

Ayurvedik doktorlar vücudun başka noktalarından da nabız ölçümleri alabilirler. Bu noktalar arasında dirseğin üstünde ve kolun iç kısmındaki brakiyal atardamarı, boynun alt kısmındaki karotid atardamar, bacağın iç kısmında aşağı doğru ilerleyen femoral atardamar ve şakaklardaki, ayak bileklerindeki ve ayağın üst kısmındaki nabız noktaları yer alır.

Ayurvedik hekimler nabız analizi ile birlikte hastayla mülakat, dilin, sesin, cildin, gözlerin, dış görünüşün, dışkının fiziksel karakteristiklerini yakından gözlemlemek ve geleneksel tanılama yöntemleri kullanmak gibi diğer tanı araçları da kullanır. Geleneksel Çin tıbbında (akupunktur dahil) nabız teşhisi Ayurvedik tıp ile bazı benzerlikler gösterir. Geleneksel Çin tıbbında nabız teşhisi kanın ve vücut boyunca kanallarda (meridyenler) dolaşan görünmez yaşam enerjisi olan qi’nin (chi) durumunu kontrol etmek için kullanılır. Nabız teşhisinde hekimler, iç organların durumunu tespit ederler ve sağlık durumlarını yin ve yanga göre (soğuk ya da sıcak, boş ya da dolu, zayıf ya da güçlü vs.) tarif ederler. Nabız teşhisi akupunktur uzmanlarına vücuttaki enerji akışı ile ilgili bir problemin yerini anlatır.

Geleneksel Çin tıbbında çeşitli nabız teşhisi teknikleri vardır ancak en yaygın kullanılan tekniklerden biri her bilekteki radyal atardamarları kontrol etmektir. Her bir bilekte altı pozisyon olmak üzere her iki bilekte kontrol edilen 12 iç organ ile bağlantılı 12 pozisyon vardır. Her bir pozisyonda kontrol edilen üç derinlik vardır. Hepsinde, nabzın 36 farklı niteliği olabilir. Bazı gözlemler nabız teşhisine atardamarın pozisyonunu; yani atardamarın derin ya da yüzeye yakın, sert ya da yumuşak olup olmadığını, kan damarının çapını, nabzın kuvveti ile hızını ve kalp atışının ritmini de dahil eder. Geleneksel Çin tıbbı uygulayıcıları sıklıkla boynun alt kısmındaki karotid atardamar dahil olmak üzere, vücuttaki diğer noktalardan da nabzı ölçerler. Geleneksel Çin tıbbı ve akupunkturda nabız teşhisi diğer tanılama teknikleriyle birlikte kullanılır. Çin tıbbı doktorları hasta ile yakın bir ilişki kurar; ayrıca hastayı görmeye, işitmeye ve koklamaya dikkat eder. Çin tıbbı pratisyenleri aynı zamanda dili gözlemler, vücudun belirli kısımlarını şişme, ağrı, ısı, nemlilik ve diğer özellikler bakımından elle muayene eder. Aynı zamanda kan testleri, taramalar ve benzer geleneksel tanısal teknikleri kullanabilirler.
Ayurvedik tıp ve geleneksel Çin tıbbında kullanılmış olduğuna göre, nabız teşhisi teknikleri binlerce yılda geliştirilmiştir çünkü bu ikisi dünyanın en eski tıp sistemleridir.Geleneksel Çin tıbbının bir dalı olan akupunktur, uzun zamandır tedavinin gidişatını değerlendirmek için başlıca araç olarak nabız teşhisine güvenmektedir. Batı tıbbında, bir doktor hastanın nabzını kontrol ettiği ve kalp atışlarını bir stetoskop yardımıyla dinlediği her seferde, bir tür nabız teşhisi uygulamaktadır.
Nabız teşhisi hızlı, ucuz ve invazif olmayan bir tanı aracıdır. Eğitimli uzmanlarca uygulandığında, hastaların sağlık durumlarını saptamada etkin bir araç olabilir.
Nabız teşhisi, doğru sonucu garantilemek için hasta normal koşullar altındayken gerçekleştirilmelidir. Nabız egzersizin, fiziksel gayretin, banyonun, masajın, cinsel ilişkinin, yeme ya da içmenin ardından, hasta açken ya da çok sıcak veya çok soğuk olan bir odadayken teşhis edilmemelidir.
Nabız teşhisi hızlı ve ucuz bir tanı yöntemidir ancak etkililiği için eğitimli bir uzman tarafından gerçekleştirilmelidir. Nabız teşhisi, geleneksel teknikler de dahil diğer tanısal tekniklerle birlikte kullanıldığında en iyi sonucu verir. Şiddetli, kronik ya da henüz tespit edilmemiş sağlık sorunları olanlara birden fazla teşhis ya da görüş almaları önerilir. 
Nabız teşhisi, uzmanlar tarafından dikkatli bir eğitim gerektiren bir tekniktir. Nabız teşhisi Ayurvedik tıp, geleneksel Çin tıbbı ve akupunktur eğitimi veren okullarda öğretilir.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye