Oyun Terapisi - Otizm

Çocuklarla iletişimi kolaylaştırmak amacıyla oyunların kullanılmasıdır.

Oyun Terapisi

Çocuklar ebeveynleriyle iletişim kurmaya başlamakta güçlük çekiyorsa, onunla iletişimi ebeveynler de başlatabilir, üstelik onun kurallarıyla. Ünlü filozof Platon, "Bir insanla tanımak için onunla bir yıl sohbet edeceğine bir saat oyun oyna” demişti. Asırlar sonra kreş konseptini geliştiren Friedrich Fröbel 1903 yılında şöyle söylüyordu: "Oyun çocuktaki en yüksek gelişmedir, çünkü çocuğun içinde olanı dışa vuran daha iyi bir şey yoktur. Çocuklar için oyun bir spor değil, eksiksiz bir anlam dünyasıdır.” Bazı anne babalar çocuklarıyla oynamayı kolay bulurken, bazıları bunu nasıl yapacağı hakkında hiçbir fikre sahip değildir. Bu alanda daha önce eğitim almamış bir anne baba, özellikle çocukları kendilerini ifade edemeyecek yaştayken ihtiyaç ortaya çıktığında bu meseleye nasıl yaklaşacakları konusunda bilgisiz olabilir. Üstelik çoğu zaman çocukları oyun alanına koyup diğer çocuklarla oyun üretmelerini beklemek de işe yaramayabilir.

Terapistlerin çocukları ve aileleri zor zamanlarda destekleme yollarından biri de oyun terapisidir. Oyun terapisi 9 aylıktan 11 yaşına kadar olan çocuklar üzerinde kullanılabilir. Yetişkinler için terapi ne işe yarıyorsa oyun terapisi de çocuklar için o işe yarar; fakat burada çocuklar oturup problemleri üzerine konuşmak yerine problemlerini oynayarak canlandırırlar. Bir konuşma patoloğu ve oyun terapisti olan Ros Osling’e göre, "Terapi eğlenmek demektir, eğer çocuk eğlenmiyorsa, onlara terapi sürecini sevdirmek zordur.” Çocuklar tecrübelerini ve duygularını kelimelerle ifade edemiyorlarsa geriye kalan yollardan biri de oyun terapisidir. Çocuklar oyun aracılığıyla ilişkileri keşfeder, sosyal yetenekler geliştirir, isteklerini dile getirirler. Bazı durumlarda sıkıcı olma ihtimali varsa çocukların sürece katılımlarını artırmak için ödül sistemi kullanılabilir. Bir oyun terapisti çocuğun oyun oynayışını gözlemleyerek bozuk davranışının sebebini bulabilir. Terapist çocukların oyun içindeki hedeflerine, oyun oynama biçimlerine, çocuğun terapistle iletişime girme istekliliğine bakarak onun seans içinde ve dışında nasıl davrandığını tahlil edebilir.

Otistik Spektrum Bozukluğu teşhisi konmuş olan üç yaşındaki Malie terapiye başladığında 16 aylıktı. Annesi Fiona Chadwick, "Terapiden beri büyük sıçramalar yaptı. On iki ay önce tanımadığı hiç kimseye bakmazdı. Ne anne babayla ne de başkasıyla oynardı. Sadece oturup kendi dünyasında, kendi kendine bir şeyler yapmak istiyordu. Malie ikiz kardeşiyle bile oynamıyordu. Neyse ki artık onunla oynamaya, hatta bazı şeyleri sırayla yapmaya başladı. Malie oyun oynamayı çok seviyor, artık mutlu, neşeli küçük bir kız oldu" demiştir. Çocuklar anne baba arasında ayrılık veya boşanma, arkadaş edinme, kızgınlık, korku, üzüntü, endişe, utangaçlık, okul zorlukları, istismar, ihmal, sosyal uyum, uyku düzeni, yeme bozuklukları, hatta otistik spektrum bozukluğu gibi zorluklarla mücadele ederken oyun terapisi onlara destek olur. Araştırmalar gelişmiş ülkelerde her 160 çocuktan birinde OSB (Otistik Spektrum Bozukluğu) olduğunu, erken teşhis ve oyun terapisi gibi doğru müdahale yöntemleriyle bu rahatsızlığın etkisinin asgariye indirilebileceğini gösteriyor. Oyun terapisti onlara diğer insanlarla ilişki kurmayı öğretir ve bunu oyunla ve eğlenerek yapar.

Oyun çocuğun oyununa rehberlik edip onu yorumlayan bir terapistle veya çocuğun terapiyi yönlendirmesiyle yapılabilir. Bu ikinci yaklaşımda terapist çocuğun dünyasına girer, çocuğun liderliğini takip eder, onun dünyasında güvenli bir yer edinir. Bu iki oyun terapi türüne sırasıyla Filial (Evladi) oyun terapisi ve Seyret, Bekle ve Hayret Et (Watch, Wait and Wonder; WWW) terapisi denir.

Filial terapi Bernard ve Louise Guerney tarafından geliştirilmiştir ve 1960’lı yıllarda oyun terapisinde bir yenilik yaratmıştır. Bir seansa ebeveyn, çocuk ve terapist katılır ve ailenin daha iyi hale getirebileceği üç şey bulmaya çalışırlar. Bu üç şeye örneğin "vurmak yok”, "küfür yok” ve "evdeki işleri yerine getirmek” olabilir. Ayrıca herkesin hoşuna gidecek bir şeye, örneğin altı ay içinde ailece tatile çıkmaya karar verilebilir. Aile iki hafta boyunca alınan bu kararlara uymaya çalışır ve ikinci bir seansta durum gözden geçirilir.

WWW terapisinde çocuk en önemli kişidir ve durum tamamen onun kontrolü altındadır. Seansta anne çocuğunun kendi kendine başlattığı aktiviteleri gözlemlemek için onunla birlikte yere oturur ve ancak çocuk başlatırsa etkileşime girecek şekilde yakında bekler. Dr. Zilibowitz çocukların oyun içinde iletişime geçtiklerini, anne babanın hiçbir şey yapmadan beklemelerinin çocuğun içsel temalar geliştirmesine fırsat yarattığını dile getiriyor. Bu ortam çocukların kendilerini tümüyle ifade etmeleri için harika bir olanak sunuyor. Eğer rehberliği çocuğa bırakmak yeni bir şeyse, anneler genelde endişeli oluyorlar. Ayrıca çocukların geliştirdikleri temaların çoğu tipik olarak anne babayla ilişkilere dair konuları içeriyor, bu yüzden anne babanın çocuğun oyunla ortaya koyduğu temayı kabul edebilmesi gerekiyor. Çocuğun faaliyeti önemli bir katalizör olmakla birlikte WWW terapisinde gerçek çalışma anne ile terapist arasında olmaktadır. Anne gözlemcilik yaptıktan sonra ona gözlemleri ve yaşadıkları sorulur. Terapist hiçbir noktada şunu yap demez, nasihat vermez veya çocuğun oyununu yorumlamaz. Sadece annenin gözlemlediklerini dile getirip bunun ilişkilerinde ne anlama geldiğini yorumlayabileceği güvenli bir ortam yaratır. Çocuklarıyla etkileşime girmekte zorlanan, onlarla etkileşimi zor bulan veya uzun, yorucu çalışma gününden sonra çok yorgun olan anne babalar için bu program çocuklarının ne hissettiğini anlamaya ve aralarındaki ilişki konusunda anlayış geliştirmelerine yardımcı oluyor. 

Oyun terapisi seansı dikkatle seçilmiş oyuncaklar ve malzemelerden oluşan bir oyun odasında yapılabilir, evde ve hatta hastanede de olabilir. Bir otizm uzmanı ve konuşma patoloğu olan ve özellikle Bağlanma Terapisi (Connect Therapy) konusunda uzmanlaşmış Monique Simpson "Terapi seanslarını müşterilerimin evinde yapmayı daha çok seviyorum, çünkü aile dinamiklerini daha kolay çözüyor ve terapiyi ailenin öz değerleriyle bağlantı içinde günlük aktivitelerle birleştirebiliyorum” diyor. Seans ailenin yaşadığı yerde yapılırsa oyun terapi seansları genelde bir odada gerçekleştirilir. Yatak odaları hem yumuşak ve rahat bir zemin sağladığı hem de çok fazla dikkat dağıtıcı şeyin olmaması dolayısıyla iyi bir seçim olabilir. Başka insanlarla bağ kurma sorunu çeken bir çocukla yapılan seansta dikkat dağıtıcı nesnelerin azlığı faydalı olmaktadır.
OSB’li Çocuklarla Oyun Terapisi
Otistik bir çocuk için her şey kendi etrafında döner ve çocuğun dünyasıyla yetişkinlerin dünyası arasında hiçbir denge yoktur. Onlar insanlarla ilgilenmezler ve insanların başka fikirlere sahip oluşunu anlamazlar. Bu durumlarda oyun terapisi öncelikle çocuğun liderliğini izler. Terapiyi çocuk yönlendirir, bu yüzden oyun çocuğun yaptığına öykünmektir. Bu şekilde davranarak çocuğun yaptığı ile yetişkinin yaptığı arasında bir bağlantı ve denge kurulur. Çocuk bundan sonra yetişkinin yaptığına daha çok öykünmeye başlar, bu da çocuğa bir şeyler öğretme fırsatını yaratır. Uzmanlara göre oyun terapisiyle yetişkinler kendilerine özgü iletişim becerilerini geri çekmeyi ve çocuklarının anlayabileceği şekilde iletişime geçmeyi öğrenirler. Anne babalar oyun terapisinde genellikle ilk önce çocuğun dikkatini yakalamayı başarır, ardından kısık bir sesle ve onların anlayabileceği bir dille konuşmaya başlarlar.
Bir bebeğin ilk iletişim biçimleri – ilk üç ayda – fark edilmesi güç şeylerdir ve birçok anne baba nereye bakacağını bilmediği için bebeğin iletişim çabalarını görmezler. Nasıl davranılması gerektiğini öğrenmek için çocuğun ilk olarak iletişim ihtiyaçları karşılanmalıdır ve bunun gerçekleşebilmesi için anne babaların çocuklarının neye ihtiyaç duyduğunu anlayabilmesi gerekir. Bağlanma Terapisi ebeveyne, çocuklarının seviyesine inerek onların neler yaşadığını anlamalarına yardımcı olur. Burada hareket noktası genellikle çocuğun el ve mimik hareketlerini doğru yorumlamayı öğrenmekle başlar. Çocuk dik dik bakabilir, gülebilir veya ses çıkarabilir. Biçimi ne olursa olsun bunlar çocuğun iletişim kurma denemesidir.
Konuşma Gelişiminde Zorluk
Uzmanlara göre konuşma ve davranış birbirlerine kopmaz bir şekilde bağlıdır. Konuşmada gecikme veya iletişim sorunları genelde çocukların altta yatan davranış sorunlarının bir işaretidir. Bağlanma terapisi yoluyla çocukların duyusal ve iletişimsel becerileri gelişir. İki ila beş yaş arası konuşma güçlüğü çeken çocuklu anne babalara hizmet veren bir konuşma patoloğu olan Carissa Louwen Ebeveyn Çocuk Etkileşim Terapisi’ni önerir. 

Ebeveyn Çocuk Etkileşim Terapisi’nin başında ebeveyn ve çocuk evlerinde kendi başlarına nasıl oynuyorlarsa öyle oynarlar. Aradaki tek fark görüntülerin videoya çekilmesi, anne baba ve konuşma patoloğu tarafından videonun daha sonra analiz edilmesi ve terapistin ebeveynin iyi olduğu noktaları bulmasıdır. Bu terapide ebeveynin rolü çok interaktiftir. Ebeveynler sadece önlerindeki hafta için odaklanmak istedikleri stratejilere karar vermekle kalmaz, çocuklarıyla strateji üzerine odaklanarak tekrar oynarlar.

Stratejiler çocuğun rehberliğini takip etmek, çocuğun onların oyuncağını seçmesine izin vermek, çocuğun onları görebileceği bir yere oturmak, çocuğa konuşması için yeterli vakit tanımak, çocuğun ses, konuşma, bakış ve el işaretleriyle iletişim kurmasına izin vermek, çocuğun yaptıkları üzerine yorum yapmak, soru sormamak, çocuğu övmek, çocuğun kelimelerle iletişim kurmasını beklemek vs. gibi şeyler olabilir. Genellikle çocuk konuşmadığı zaman ebeveynin çocuğu teşvik etmesi için daha çok konuşmasının iyi olduğu sanılır. Ancak araştırmalar tersini gösterir.
 
Her hafta konuşma patologu ziyaret edildiğinde strateji videolar üzerinden gözden geçirilir ve ebeveyn nasıl gittiğini analiz eder. Ebeveyn bundan sonra stratejide başarılı olup olmadığına ve stratejiye devam mı edileceğine yoksa başka bir strateji mi seçeceğine karar verir. Ebeveynler randevular arasında randevu sırasında belirlenen stratejiye uygun olarak günde 10 dakika çocuklarıyla oynamaya teşvik edilir. Böylece strateji kullanmada özgüven kazanırlar ve belki stratejiyi günlük iletişimlerine yedirirler. Bu terapinin ana ilkesi ebeveynle ortaklık kurmak, terapistin desteğiyle ebeveynin çocuğu daha iyi öğrenip anlamasını sağlamaktır. Çocuğun konuşma gelişimini arttırma stratejileri bu şekilde geliştirilir.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye