Akşamdan kalmışlığa neden olacak birçok faktör olduğuna inanılmaktadır. Akşamdan kalmışlığa etanolün doğrudan etkilerinin, etanolün vücuttan atılmasının etkilerinin, etanolün parçalandığı ürünlerin etkilerinin, alkollü içkideki diğer bileşenlerin etkilerinin, kişisel özelliklerin ve alkol kullanımıyla ilişkili davranışların bir birleşiminin neden olduğu belirtilmektedir.
Etanolün Doğrudan Etkileri
Etanol dehidrasyon (sıvı kaybı), elektrolit (vücut kimyasalları) dengesizliği, mide ve bağırsakların tahriş olması, düşük kan şekeri ve uykunun kesintiye uğramasına neden olarak vücudu doğrudan etkiler. Alkol, ayrıca jetlag'e benzer bir duyguya neden olacak şekilde sirkadiyen ritmini (vücudun 24 saatlik içsel zaman dilimi) etkiler. Etanol, vazodilatasyona (damar genişlemesi) neden olur ve akşamdan kalmışlık ile ilişkili baş ağrısına katkıda bulunan serotonin ve histamin gibi vücut kimyasallarını etkiler.
Etanolun Vücuttan Atılmasının Etkileri
Aşırı içmek beynin kimyasal haberleşme sisteminde değişimlere neden olur ve alkol vücuttan atıldığında, sistem dengesizliğe uğrar. Akşamdan kalmışlık belirtilerinin çoğu hafif geri çekilim ile ilişkilendirilen belirtilere benzemektedir. Yine de akşamdan kalma ile geri çekilim arasında bazı farklılıklar vardır. Akşamdan kalma belirtileri, geri çekilimde olduğu gibi halüsinasyon, inme ve bilinçte uzun süreli bozulmalar içermez.
Etanolün Parçalandığı Ürünlerin Etkileri
Vücut içerisinde, etanol öncelikle asetaldehite ve sonra asetata parçalanır. Asetaldehit yüksek yoğunluklarda terleme, hızlı nabız, ciltte kızarma, bulantı ve kusmaya neden olabilen reaktif bir kimyasaldır. Bazı araştırmacılar akşamdan kalmışlığa asetaldehitin neden olduğuna inanmaktadır. Kandaki alkol yoğunluğu sıfıra düştüğünde, kanda aseldahit bulunmamasına karşın, aseldehitin vücuttaki toksik etkileri halen devam edebilir.
Diğer Faktörler
Alkollü içeceklerin çoğu, etanolun yanında az miktarda diğer aktif bileşenleri de içerir. Bu bileşenler içkinin kokusu, tadı ve görüntüsüne eklenir. Neredeyse saf etanol barındıran cin ve votka, diğer alkol bileşenlerini barındıran (kırmızı şarap, brendi ya da viski) alkollü içkilerden daha az akşamdan kalmışlık belirtisi ortaya çıkarır. Örneğin metanol, akşamdan kalmışlığa katkıda bulunur. Kırmızı şarap, viski ve brendi yüksek seviyelerde metanol içerir. Kalıtsal bazı kişilik özellikleri de kişiyi akşamdan kalmışlığı tecrübe etme riskine sokar. Bazı kişilerde, akşamdan kalmışlığı daha şiddetli geçirmelerine neden olacak şekilde yüksek seviyelerde asetaldehit (bir enzimin eksikliğinden dolayı) birikir. Nevrotik, öfkeli, savunmacı, içerken suçluluk hisseden, negatif olaylar yaşayan ya da ailesinde alkolizm öyküsü bulunan kişilerde akşamdan kalmışlık belirtileri daha da artar.
İçki içmekle ilişkilendirilen belli davranışlar da akşamdan kalmayı tecrübe etme ihtimalini artırır. Bu davranışlar arasında uyuşturucu kullanımı, normal uyku alışkanlıklarının bozulması, yeterince gıda alınmaması ve sigara kullanımı yer alır.
Akşamdan kalmışlık belirtileri kişi içmeyi bıraktıktan birkaç saat sonra başlar ve 24 saat kadar sürebilir. Görülen belli başlı belirtiler kişiye, ortama, tüketilen alkolün türüne ve miktarına göre değişir. Akşamdan kalmışlığın fiziksel belirtileri arasında baş ağrısı, yorgunluk, ışık ve sese duyarlılık, kas ağrıları, göz kızarıklığı, susama, bulantı, kusma ve mide ağrısı yer alır. Akşamdan kalmışlık hızlı nabız, titreme, tansiyonun yükselmesi ve terlemeye neden olabilir. Akşamdan kalmışlık ile ilişkilendirilen zihinsel belirtiler ise uyku süresinin azalması, uyku aşamalarında değişim, dikkat azalması, konsantrasyon kaybı, depresyon, sersemlik, anksiyete, sinirlilik ve bulunulan ortamın döndüğü hissine (vertigo) kapılmadır.
Exeter Üniversitesi ve Plymouth Üniversitesi’nde İngilizler tarafından gerçekleştirilen bir araştırma, akşamdan kalmışlığı gidermenin tamamlayıcı ve geleneksel yöntemlerinin etkisiz olduğunu ortaya koymuştur. Bu araştırma, akşamdan kalmışlığı önlemede en etkili strateji olarak, alkolden kaçınmayı ya da aşırıya kaçmadan alkol tüketmeyi önermektedir.