Neonikotinoid olarak bilinen sistemik böcek ilaçları, dünyada en fazla artan böcek ilaçları oldu. Bunların iki türü olan imidacloprid ve clothianidin yüzlerce tarım ürününde tohum ıslahında kullanılıyor. Örneğin günümüzde genetiğiyle oynanan mısırlarda neonikotinoid böcek ilaçları bulunmakta.
Arı kolonileri Amerika Birleşik Devletleri’nde, Çevre Koruma Kurumu (Environmental Protection Agency – EPA) bu yeni böcek öldürücülerin satışına izin verdikten kısa süre sonra yok olmaya başladı. Bu tarihten beri dünya çapında ciddi boyutlardaki bal arısı ölümlerinin bu kimyasallarla alakalı olup olmadığı tartışılıyor.
Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi’nin (European Food Safety Authority – EFSA) son raporu tartışmaya bir nokta koyabilir. Bu rapora göre neonikotinoid böcek öldürücülerin kullanımı genel olarak çoğu tarım ürünü için kabul edilemez.
Avrupa Komisyonu, EFSA’dan en sık kullanılan üç neonikotinoid olan clothianidin, imidacloprid ve thiamethoxam ile ilgili riskleri şu faktörlere odaklanarak değerlendirmesini istedi:
- Arı kolonilerinin hayatta kalmaları ve gelişmeleriyle ilgili akut ve kronik etkileri
- Arı larvaları ve arı davranışları üzerindeki etkileri
- Üç kimyasalın öldürücü olmayan dozlarının doğurduğu riskler.
EFSA’nın karşılaştığı temel meselelerden biri çok geniş boyutta bilgi eksikliğiydi. Bilim adamları bazı vakalarda düzgün risk ölçümünü imkansız kılan bilgi boşlukları olduğunu belirtti. Buna rağmen sonuçlarda üç neonikotinoidin arılara çok sayıda risk yarattığı görüldü. Uygulandığı tarım ürünlerinin çiçeklerinin balözü ve polenlerinde kalıntı bırakmasından doğan zararlar değerlendirilince, sadece arılara çekici gelmeyen tarım ürünlerinde kullanımı kabul edilebilir bulundu.
İşlenmiş tohumların ekimi sırasında oluşan tozun etkileri ise kurum tarafından "göz ardı edilemez” şeklinde değerlendirildi. Çeşitli çevre grupları sonuçların neonikotinoid böcek öldürücüleri için ölüm ilanı olabileceği düşüncesinde.
Böcek öldürücülerine maruz kalmaları, arı davranışlarındaki değişimlerle ve kraliçe arı üretimindeki azalmayla da ilişkilendirildi. Bu iki durum da koloninin hayatında zararlı etkilere sebep olabilir. Böcek öldürücülerin bireysel arı davranışları ve bunlar sonucunda tüm koloni üzerine etkisi de araştırıldı. İki sık kullanılan tarımsal böcek öldürücüye (neonikotinoid ve pyrethroid) maruz bırakılan arılar şunları da içeren çeşitli şekillerde etkilendi:
- Larvalardan daha az işçi ara çıktı.
- Kovandan çıkan tarlacı arıların daha yüksek yüzdesi geri dönmeyi başaramadı.
- İşçi arılar arasında ölüm oranı arttı.
- Koloni ölümünün riski arttı.
Neonikotinoid Böcek Öldürücüler Neden Çok Zehirli?
Neonikotinoid böcek öldürücüler sistemik kimyasallar olarak bilinir çünkü böceklerin merkezi sinir sistemini bozup, felce ve ölüme sebep olurlar. Ölümcül olmayan dozlarının bile arıları olumsuz olarak etkilediği söylenmektedir. Neonikotinoidler suda çözülebildiği ve çok kolay nüfuz ettiği için toprağa ve yer altı sularına sızıp birikip yıllarca var olabilirler. Bu sayede kovanda uzun süreli zehir oluştururlar. Bitkinin taşıma sistemine girip, tüm kısımlarına, polenlerine ve bal özüne sızabilirler. Neonikotinoidler böceklerin merkezi sinir sistemlerine, birikerek ve geri döndürülemez şekilde etki ederler. Az miktarları bile zaman içinde önemli zarar verebilir.
Böcek öldürücülerin görülen etkilerinden biri arıların bağışıklık sistemini zayıflatmasıdır. Tarlacı arılar ilaçlı polenleri kovana getirir ve burada polenler tüm arılar tarafından tüketilir. 6 ay sonra bağışıklık sistemleri çöker, parazit, virüs, mantar, bakteri gibi doğal görünen, ikincil arı enfeksiyonlarına yenik düşerler. Çöküşün eşiğinde olan bal arısı kovanlarında Varroa, Nosema, bakteriyel ve mantar enfeksiyonları ve İsrail Akut Arı Felci virüsü (IAPV) gibi patojenler bol miktarda görülür.
Bağışıklık sisteminin çalışmayışı ve fırsatçı hastalıkların yanında bal arıları aynı zamanda nörolojik problemler, yönelim bozukluğu ve yön bulma bozukluğu yaşarlar. Bu etkilerin önemli sonuçları olur çünkü yön bulamayan ve kovana geri dönemeyen arılar 24 saatten fazla hayatta kalamazlar.
Arılar Gıdaların Yüzde 70’inin Tozlaşmasını Sağlıyor
Bitkilerin erkek organlarında üretilen polenlerin, çeşitli yöntemlerle dişi organın tepecik bölümüne taşınmasına tozlaşma denir. Döllenme bu şekilde gerçekleşir. Küresel olarak yiyeceklerin % 90’ını sağlayan 100 çeşit tarım ürünü vardır. Bunların 71’i arılar tarafından tozlaştırılır. A.B.D’de yiyecek kaynaklarının üçte biri arıların tozlaşma sağlayışıyla elde edilir. Örneğin elma bahçeleri yeterli derecede tozlaşma sağlanabilmesi için 4000 metrekare başına 1 arı kolonisine ihtiyaç duyar. Bu sebeple eğer arılar yok olmaya devam ederse ciddi bir yiyecek kıtlığı ortaya çıkabilir. Aynı zamanda böcek ilaçlarının tozlaşma sağlayan diğer türleri de etkilediğinden endişe duyulmaktadır. Bunlar yaban arıları, süprüntü sinekleri, kelebekler, pervaneler ve diğer türlerdir.
Eğer bal arıları kaybolursa, onlardan elde edilebilecek ve insan sağlığına faydalı olabilecek şu gelişmeler de yok olacaktır:
- İltihap ve enfeksiyon karşıtı özellikte olan çiğ bal, yaraların iyileşmesi, öksürüğün kesilmesi gibi amaçlar için kullanılmaktadır. Ayrıca arı iğnelerinden, sokarken yayılan kimyasallar insanlar için etkili bir anesteziktir.
- Propolis (arıların kovanlarındaki delikleri ve oyukları kapamak için kullandıkları madde) prostat kanserinin ilerlemesini durdurabilir ve bağışıklığı düzenleyen etkileri vardır. Aynı zamanda antioksidan ve antimikrobiktir. İyileştirici, ağrı kesici, anestezik ve iltihap karşıtı özellikler gösterir.
- Arı poleni sık sık "süper gıda” olarak anılır çünkü çok besleyicidir. Proteinlerinin yaklaşık yarısı vücudun doğrudan kullanabileceği serbest amino asitler halindedir. Bu sayede protein ihtiyacını önemli ölçüde karşılar.
- Bal arıları çok alanda bilimsel keşiflerin yapılmasını sağlamıştır. Bunlar arasında altı kenarlı petek dizaynını uçak kanadı tasarımında yardımcı olarak kullanan havacılık endüstrisi ve bal arılarının iletişim sistemlerini İnternet sunucularının daha verimli çalışması için inceleyen bilgisayar programcıları vardır.
Bal Arılarını Korumak İçin Ne Yapmak Gerekir?
Bal arılarının kayboluşunu konu alan "Vanishing of the Bees” filmi bal arılarını korumak için 4 öneride bulunur.
- Organik çiftçileri destekleyin ve organik ürünler satan mağazalardan alışveriş yapın. Yemeyi tercih ettiğiniz şeylerle bir değişiklik yaratabilirsiniz. Organik ürünler satın aldığınızda GDO’lu ürünler ve zehirli böcek öldürücülere "hayır” demiş olursunuz.
- Evinizde ve bahçenizde zehirli kimyasallar kullanmayın ve böcek kontrolü için sadece organik doğal ürünler tercih edin.
- Bahçenizde çiçek veya sebze-meyve yetiştirin. Çimenlik alanın çevreye çok az faydası vardır. Çiçek bahçeleri de tarlalar da bal arıları için mükemmel doğal habitatlardır.
- Amatör bir arıcı olun. Bahçenizde bir kovan sahibi olmak haftada sadece 1 saatinizi alır, yerel ekosisteminize faydalıdır ve kendi ürettiğiniz balı tüketebilirsiniz.