Katarakt - Hastalığın Seyri

Gözün saydam merceğinde oluşan bulanıklığa verilen addır.

Katarakt

Gözün renkli kısmının hemen arkasında, şeffaf olduğu için normalde görülmeyen bir mercek (lens) bulunur. Bu mercek şeffaf olduğu için, göz bebeği siyah olarak görülür. Mercek göze gelen ışınları sinir tabakasına düşürerek net görüntü oluşmasını sağlar. Işığın merceği geçerek sinir tabakasına ulaşabilmesi için merceğin berrak (şeffaf, saydam) olması gerekir. Bu saydam merceğin çeşitli nedenlerle bulanıklaşmasına katarakt (Katarakt Ameliyatı) denir. Bu bulanıklaşma merceğin herhangi bir yerinde veya tamamında olabilir.

Kataraktın erişkinlerdeki en önemli nedeni, lensin zaman içinde yaşlanması ile birlikte meydana gelen değişikliklerdir. Çocuklarda ise metabolik hastalıklar, akraba evliliği, anne karnında geçirilen hastalıklar, gebelikte ilaç kullanımı, mikrobik durumlar ve yaralanmalar etkili olur. Ayrıca göze gelen darbeler (travma), şeker hastalığı, göz içi iltihabı (üveit), böbrek hastalığı, glokom, radyasyon, yüksek kan basıncı (hipertansiyon) ve uzun süre kortizonlu ilaç kullanımı katarakt yapabilir.

Risk Faktörleri
Katarakt, bebekler de dahil olmak üzere her yaşta insanda görülebilir. Orta yaşlarda nadirdir, yaş ilerledikçe sıklığı artar. 50–59 yaş arasında olanların yaklaşık yarısında, 80 yaş üzerinde olanların ise hemen hepsinde bir miktar da olsa kesiflik bulunur. Fakat bu kesiflik görmeyi her zaman kayda değer bir şekilde etkilemeyebilir.
  • Ağrısız, giderek artan bulanık görme
  • Gözde kamaşma veya ışığa hassasiyetin azalması
  • Sık gözlük numarası değişimi
  • Gözlüğü sık sık silme ihtiyacı
  • Araba kullanırken zorlanma
  • Gece görme azalması ve ışıklarda dağılma olması
  • Okumak için kuvvetli ışığa ihtiyaç duyma
  • Bir gözle çift görme
  • Renklerde soluklaşma veya sarılaşma
Hastanın aşağıdaki durumların herhangi biriyle karşı karşıya kalması durumunda ameliyat önerilir:
  • Görme miktarı hastanın günlük ihtiyaçlarını karşılamıyorsa
  • Gözdeki iltihap gibi bir rahatsızlık katarakt oluşturmuş, tedaviyi ve takibini bozuyorsa
  • Katarakt hastanın göz tansiyonunu yükseltiyorsa
  • Doğuştan kataraktın görme azlığı ve kaymaya (şaşılığa) yol açması durumunda
Kataraktın cerrahi dışında herhangi bir tedavi şekli yoktur. Halen denenen bazı ilaçlar olmakla birlikte henüz başarılı bir sonuç bildirilmemiştir. Cerrahi, lensin çıkarılışına göre ikiye ayrılır:
  1. İntakapsüler Katarakt Ekstraksiyonu (IKKE): Lens, zarlarıyla bir bütün olarak çıkarılır. Eski bir yöntemdir.
  2. Ekstrakapsül Katarakt Ekstarksiyonu: Lensin ön kapsülünün bir kısmı alınır, diğer kısımlar doğurtma, emme veya ultrason dalgaları ile parçalanarak (FAKO) yöntemleri ile temizlenir.
Daha sonra lens zarları içine göz içi lens takılabilir. Uygulanacak ameliyat türü hastanın yaşına, gözünün durumuna, cerrahın tercihine göre değişebilir.

Halk arasında yaygın olarak lazerle katarakt ameliyatının yapıldığı bilinir fakat bu operasyon FAKO yöntemidir. Cerrahi müdahale olmaksızın lazerle katarakt ameliyatı henüz mümkün değildir.

Katarakt temizlendikten sonra göz içine yapay (suni) mercek (lens) yerleştirilmesi günümüzde hemen hemen tüm hastalarda yapılmaktadır. Hasta için özel durumlar yoksa (bir yaşından küçük çocuklar, göz içi iltihabı olanlar gibi) mutlaka göz içi merceği yerleştirilmelidir. Mercek kullanılmadığında hastanın kalın camlı gözlük kullanması gerekir.
Katarakt oluşumundan serbest radikaller sorumlu tutulduğundan, alternatif tedaviler kataraktın ilerlemesinin yavaşlatılması ve/veya önlenmesinde sağlıklı bir diyetin, beslenme takviyelerinin ve bitkisel ilaçların önemini vurgular.

Beslenme Tedavisi
Bir naturopatik doktor veya bir beslenme uzmanı aşağıdaki diyet değişikliklerini önerebilir:
  • Tuzlu ve yağlı gıdaların tüketimi azaltılmalıdır. Ayrıca diyabet hastalarının süt ve diğer süt ürünlerinin alımını sınırlandırması gerekir.
  • Şeftali, kayısı, çilek, havuç ve yeşil yapraklı sebzeler gibi beta-karoten yönünden zengin gıdaların alımı artırılmalıdır. Beta-karoten ve diğer antioksidanlar katarakt gelişimini yavaşlatabilir ya da önleyebilir.
  • Sigara bırakılmalı ve sigara dumanına maruz kalmaktan kaçınılmalıdır.
  • Yüksek konsantrasyonlarda C vitamini içeren meyve ve sebze bakımından zengin bir diyet tüketilmelidir. C vitamini (Günde üç kez, birer gram) ve A vitamini (günde 25.000 IU) takviyesi alınmalıdır.
  • Beta-karoten (Günde 25,000-100,000 IU) ve selenyum (Günde 400 mcg) takviyesi alınmalıdır. Düşük selenyum düzeyi katarakt riskini artırabilir.
  • L-sistein (günde 400 mg), Lglutamine (günde 200 mg), ve L-glisin (günde 200 mg) alımı artırılmalıdır.Bu üç amino asit, bazı katarakt hastaları için yararlı olabilir.
  • Çinko, lutein, riboflavin ve balık yağı gibi diğer takviyeler alınabilir. 
Bitkisel Tedavi
Katarakta karşı gözleri korumak için iki bitkisel ilaç yardımcı olabilir:
  • Ayı üzümü (günlük 40-80 mg): Araştırmalar ayı üzümü tüketiminin kataraktın ilerlemesini durdurabileceğini göstermiştir.
  • Hachimijiogan: Hayvan çalışmaları bu kadim Çin bitkisel formülünün lensin glutatyon içeriğini artırarak katarakta karşı gözleri koruyabileceğini göstermiştir.
Katarakt cerrahisinin bazı konularda kısıtlılık oluşturup oluşturmadığı merak edilir. Cerrahi sonrası, kanunlara göre kişiler sürücü belgesi alıp, araba kullanabilirler. Temas gerektirmeyen sporlar yapabilirler. Sadece polis ve asker olamazlar.

Katarakt ameliyatı olanlarda yeniden katarakt oluşmaz. Operasyonla, merceğin içine yerleştirilen zar, zamanla kesifleşebilir. Bu halk arasında "ikincil katarakt” olarak isimlendirilse de aslında katarakt değildir. Bu oluşum genellikle lazerle kolayca tedavi edilebilir. Çocuklarda veya zarın çok kalınlaştığı ender durumlarda ameliyatla temizlemek gerekebilir.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye