Orto-biyonomi Terapisi - Nedir

Beden hizalamasının fiziksel ve duygusal bozukluklar üzerinde olumlu bir etkisi olduğu prensibine dayanan terapötik bir yöntemdir.

Orto-biyonomi Terapisi

Orto-biyonomi, nazik ve invazif olmayan beden hizalamasının fiziksel ve duygusal bozukluklar üzerinde olumlu bir etkisi olduğu prensibine dayanan terapötik bir yöntemdir. Orto-biyonomi terapisti ile yapılan bir seans diğer terapötik masaj seanslarına benzer. Hasta giysilerini çıkarmaz. Önemli olan, hastanın rahat bir konumda durması ve hasta ile terapist arasında güven dolu ve açık bir iletişimin olmasıdır. Hastanın iletişime açık olması geribildirim sağlar ve duygusal sorunların keşfedilmesi ve serbest bırakılmasında yardımcı olur. 

Terapist çok çeşitli el teknikleri kullanabilir. Bunlar arasında hafif dokunuş, düz hareketler, refleks noktalarına nazik biçimde baskı uygulama ve gerilim ile ağrı noktaları üzerine çalışma, vücut konumlandırmayı gevşeme için nazikçe uzatma ve yeniden eğitim egzersizleri yer alabilir. Terapötik hareketler yavaşça ve nazikçe yapılır, böylece ilave stres yaratmazlar. Bazı terapistler, reikide kullanılana benzer biçimde vücudun enerji alanı üzerinde çalışmak için fiziksel temasa dayanmayan dokunuşlar kullanırlar. Bu terapide genellikle bir dizi tedavi önerilir çünkü orto-biyonomi iyileşmenin kademeli evreler halinde gerçekleştiği fikrine dayanır. Tedavinin amacı nihayetinde hastanın fiziksel ve duygusal düzeyde farkındalığını artırmak ve bu bilinç sayesinde sağlıksız modellerin yok edilmesi ve yeniden eğitimin gerçekleştirilmesidir.
Orto-biyonomi 1970’lerde, aynı zamanda dövüş sanatları ustası da olan, İngiliz osteopat ve hekim Dr. Arthur Lincoln Pauls tarafından geliştirilmiştir. Pauls, uygun kan ve lenf dolaşımının sağlık için çok önemli olduğunu, vücudun doğal mekanizmasının dengesizlikleri ve hastalıkları düzeltmek için uyarılabileceğini ve vücut fonksiyonunun onun fiziksel (iskeletsel) dizilimi ile ilişkili olduğunu belirten osteopati ilkelerinden etkilenmiştir. Doğu felsefesinden de etkilenmiş olan Dr. Pauls nazik, invazif olmayan ve vücut duruşu ile ilgili problemleri manipüle etmek için zorlayıcı yöntemler yerine vücudun doğal bilgeliğini kullanan bir şifa sistemi geliştirmeye çalışmıştır.

1960’larda Lawrence Jones isimli Amerikalı bir osteopat "Konumlama Yoluyla Kendiliğinden Gevşeme” olarak adlandırdığı bir olgu üzerine yazdığı makalesini yayımladığında Dr. Pauls kendi sistemini bu yönde geliştirmekteydi. Jones kas spazmlarının ve ağrılı yaralanmaların, vücudun ağrılı olan kısımlarının nazikçe yeniden konumlandırılarak tedavi edilebileceğini iddia etti. Örneğin eğer bir kişi dizini incitirse, alanın çevresindeki kaslar ve tendonlar, bazen ağrı ve spazm oluşturacak kadar gerilir. Bu gerginleşme dizi daha ileri yaralanmalardan korur. İncinme iyileşmeye başladığında bu alanın çevresindeki tendonlar ve kaslar bu yaralanmanın anısını hatırlar ve yapısı bakımından değişmiş olurlar. Bu değişim kemikleri, eklemleri ve vücudun genel dizilimini etkiler. Bir terapist, bu bölgeyi yeniden kendi gerçek dizilimine nazik ve rahat biçimde konumlandırma yoluyla; vücudun yaralanma hafızasını yeniden eğitirken, gerginlik ve travmayı gevşetip iyileşme sürecini hızlandırarak, kasları kendi kendilerini düzeltmeleri için yönlendirebilir.

Orto-biyonomi gelişmekteyken Dr. Pauls da görüşünü geliştirmişti. Doğu dövüş sanatlarından etkilenen Pauls, kendi görüşünü, fiziksel bedenin ve duyguların derinden ilişkili olduğu önermesi üzerine inşa etti. Pauls, vücudun kendi kendisini evreler halinde iyileştirmesine dayanan "Evreli Refleks Tekniklerini” geliştirdi. Gerçekte, fiziksel yaralanmaların ardından ortaya çıkan duygular ve travmalar kademeler halinde gevşer. Pauls ayrıca, kaslardaki refleks eyleminin yaralanmaların iyileşmesinde kilit rol oynadığına ve refleks bilgisini kullanarak terapistin nazikçe ve etkin biçimde vücudun kendi kendisini düzeltme kabiliyetini destekleyebileceğine inanır. Bu refleksler proprioseptif sinirlerin (vücudun hareketi ve hizalanmasında geribildirim sağlayan, kaslarda ve tendonlarda bulunan sinirler) bünyesinde yer alır. Bu sinirler duygulardan etkilenir ve vücudun hareketini etkiler. İyileşme bu sinirlerin hizalanması ve hareketi düzeltme yönünde yeniden eğitilmesi ile başlar. Duygular içerde tutulur ve serbest bırakılır.

Pauls bu prensiplere dayanan detaylı bir sistem geliştirmiştir. Örneğin bir yaralanma çevresinde ne kadar geniş ölçüde travma oluşursa, iyileşme potansiyelinin tam olarak serbest bırakılması için terapistin bölgeyi yeniden konumlaması da o kadar uzun sürecektir.

Dr. Pauls sistemini "hayat yasalarının doğru uygulanması” anlamına gelen orto-biyonomi (Ortho-bionomy) olarak adlandırmıştır. 1970’lerin ortasında ise sistemini ABD ve Avrupa’da öğretmeye başlamıştır.
Orto-biyonomi yaralanmalarla, kas ve eklem sorunlarıyla ve artritle ilişkili kronik ağrıyı yatıştırmak, stresi azaltmak, dolaşımı artırmak, gevşeme sağlamak, duruş ve yapısal hizalanma sorunlarını iyileştirmek için kullanılır. Orto-biyonominin nazik tekniği akut ağrı ve iyileştirilebilir yaralanmalar için önerilir. Orto-biyonomi diğer iyileştirici tedavilerle birleştirilir. Örneğin masaj terapistleri bu tekniği düğümlenmiş kaslar için kullanabilir. Bazı teknikler krampları, sırt ağrısını, kas ağrılarını ve baş ağrısını hafifletmek için kullanılabilir.

Orto-biyonomi yeni doğan bebekler, yaşlılar ve ameliyat sonrası durumlar için güvenlidir. Sporcular ve dansçılar da denge ve esnekliklerini bu terapi ile artırarak performanslarını iyileştirebilir.
Orto-biyonomi uygulaması, önceden yapılacak özel bir hazırlık gerektirmez.
Orto-biyonominin bildirilmiş bir yan etkisi yoktur. Nazik bir terapidir; ağrısızdır ve invazif değildir.
Dr. Pauls’un erken çalışmalarından bu yana giderek daha fazla ilgi gören orto-biyonomi dünya çapında pek çok ülkede kullanılmaktadır.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye