Oshadi esansiyel yağlarının ortaya çıkışı, tıbbi bitkiler hakkında bir eğitmen ve naturalist olan Dr. Malte Hozzel’in bu işe duyduğu tutku ve çabaları sonucu meydana gelmiştir. Dr. Malte son 25 yıl içerisinde dünyanın bir çok ülkesini dolaşarak en kaliteli yağların üretimi için en uygun kaynakları ve çiftçileri bulma konusunda büyük çaba göstermiştir. Oshadi yağları, günümüzde yaklaşık 20 ülkede piyasaya sunulmaktadır. Dr. Hozzel, konuyla ilgili hikayeyi ve motivasyonunu şu şekilde özetliyor:
Hedefimiz
Hedefimiz en saf ve kaliteli esansiyel yağları üretmek ve distribütörlüğünü yapmaktır. Oshadi esansiyel yağlarının sihri, yüksek terapötik etkinlikleri ve kokularının yoğunluğundan anlaşılabilir. Ürettiğimiz ürünlerin tek tek her birinin iyileştirici gücünü ve kendine has enerjisini, size en saf haliyle sunmak bizim görevimizdir. Tüm bitkinin gücünü ve enerjetik titreşimlerini, kobalt mavisi küçük bir şişeye sığdırılabildiğimizi düşünüyoruz…
Arayışlarımız Sürüyor
En kaliteli ve saf yağları elde etmek için hazine avcılığına devam ediyoruz. Bu, hiçbir zaman bitmeyecek bir macera olmakla beraber, her zaman daha fazla çeşit elde etmek ve standardımızı daha da yükseklere taşımak için devamlı çalışıyoruz. Şimdiye kadar yaptığımız araştırmalarımız ve anlaşmalarımız sonucunda, tüm dünya çapında, medikal bitki yetiştiriciliğiyle ilgilenen 100’den fazla çiftçi ile çalışmaktayız.
Çiftçilerle Beraber Çalışmak
Beraber çalıştığımız çiftçilerin bizim etik değerlerimize uyan, doğaya derinden bağlı olup saygı duyan ve toprağın gücünü bilgelikleriyle arttırabilen kişilerden olmasına son derece önem veriyoruz. Çalıştığımız çiftçiler organik tarımla uğraşmakta olup, bir çoğu babalarından ya da büyük babalarından devraldıkları mesleklerini, kaliteli malzemeler kullanarak, aynı geleneksel yöntemleri kullanarak sürdürmektedirler. Bu sayede esansiyel yağların aroması ve aktif bileşenlerinin korunması sağlanmış olmaktadır.
Ekolojik Tarımı Desteklemek Bizim Sorumluluklarımız Arasındadır
Şimdiye kadar yaptığımız araştırmalar esnasında, doğal kaynakların yanlış kullanımı sonucu toprağın verimliliğini yitirdiğini ve toprak erozyonunun gerçekleştiğini gözlemledik. Özellikle toprağın yanlış kullanımı esnasında, olgunlaşmamış bitkilerin toplandığını, kimyasal gübreler, tarım ilaçları, mantar ilaçları ve parazit ilaçlarının bolca kullanıldığını gördük. Ancak çok az sayıdaki çiftçinin yapılanların yanlış olduğunun farkında olduğunu da fark ettik. İşte biz doğaya saygı gösterip, doğayı koruyan az sayıdaki çiftçilerle çalışmayı tercih ettik. Ayrıca görevlerimizden bir diğeri de beraber çalıştığımız çiftçileri ekolojik tarım ve ekolojik tarımın doğayı korumadaki rolü hakkında daha da bilgilendirip eğitmektir.