Yogadan Faydalanmak İçin Hiçbir Zaman Geç Değildir

Kaç yaşında başlanırsa başlansın, yoganın yaşlılıktaki faydaları dikkat çekiyor.

Yogadan Faydalanmak İçin Hiçbir Zaman Geç Değildir

Yoga, esnekliğin kaybı, atardamarların sertleşmesi, hormonal dalgalanmalar, depresyon ve kemik kaybıyla savaşmaya yardımcı oluyor. Üstelik her yaşta yogaya başlamak mümkün. Iyengar Yoga’nın yaratıcısı ve 1918 doğumlu Bellur Krishnamachar Sundararaja Iyengar’ın fotoğraflarına bakınca 100 yaşına yaklaşmakta olan birinin vücudunda yoganın güçlü ve esnek tutan etkileri görülebilmekte. Iyengar eğilmekte sorun yaşayan milyonlarca akranının aksine, öne değil arkaya eğilerek bile ayak parmaklarına dokunabiliyor. 

Orta yaşlarında veya yaşlılıkta yogaya başlayan çoğu kişinin bu aşamaya gelmesi pek olası olmasa bile yoganın yaşlılıkta görülen problemlerin iyileştirilmesinde faydalı olduğuna dair kanıtlar mevcut. Bu problemler arasında kemik erimesi, damar sertleşmesi, hormonal bozukluklar ve depresyon bulunuyor. Uzmanlara göre yogaya başlamak için hiçbir yaş çok geç değil. California Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan araştırmada 60 yaşının üzerinde 21 kişi haftada bir kez olmak üzere 12 hafta boyunca Hatha Yoga derslerine katıldı. Katılımcıların yaşlanmayla görülen kamburluktan muzdarip olması gerekiyordu. Sonuçlara göre omurgadaki eğrilikler %6 azaldı, yürüme hızı %8 arttı ve nesnelere uzanma yeteneği %18 iyileşti. Bunlara ek olarak çoğu katılımcı dengelerinde iyileşme hissettiğini belirtti. Yaşlılıkta denge kaybı sonucunda düşmelerle görülen problemlerin çok daha yavaş iyileştiği düşünülürse bu önemli bir fayda.

Düşme vakalarında da yoga kemik kırılmasını önleyebilir. 2009’da kemik kaybı üzerine yapılan küçük bir araştırma osteoporoz ve osteopeni hastası 18 kişiyi inceledi. Başlangıçta bir kemik yoğunluğu testi yapıldı ve 7 kişiden bir kontrol grubu oluşturulurken, 11 kişiye ise 10 duruşluk bir yoga serisi öğretildi. Bu duruşların arasında Yukarı Bakan Köpek Duruşu, Aşağı Bakan Köpek Duruşu, Köprü Duruşu ve Üçgen Duruşu bulunmaktaydı. Duruşlar 20 – 30 saniye sürdürüldü ve toplam seri yaklaşık 10 dakika sürmekteydi.

İki yıl sonra tekrar bir kemik yoğunluğu testi yapıldı. Kontrol grubundaki hemen herkes ya kemik kaybı yaşamış ya da mevcut durumunu korumuştu. Yoga grubunun ise % 85’i omurga ve kalçada kemik yoğunluğunda artış gösterdi. Araştırmayı yürüten Dr. Loren Fishman, eklemlere yüklenmeden kemiklere ciddi baskı uygulayan yoganın osteoporoz için çare olabileceğini belirtti. 

Yoganın türleri arasında bulunun güç yogası, astanga ve bikram daha tempolu uygulamalarıyla kalbi de çalıştırıyor. Yeni başlayanların yüksek tempolu derslere karşı dikkatli yaklaşması incinmelerden korunmak için önemli. Daha düşük tempolu yoga dersleri ise yürüme egzersizleriyle birleştirilebilir. Örneğin evden tempolu bir şekilde 20 dakikada yürünebilen bir yoga dersi bulmak hem yoganın hem de kardiyovasküler bir egzersizin faydalarını birleştirir. Bu da ömür boyu dinç olmak için iyi bir formüldür.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye