Akıllı Telefonla Cilt Kanseri Teşhisi

Akıllı Telefonlarınıza Yükleyeceğiniz Bir Uygulama, Cilt Kanserini Teşhis Edebilir mi?

Akıllı Telefonla Cilt Kanseri Teşhisi

Melanoma, cilt kanseri türleri arasından en tehlikeli olanı olmakla beraber, geç olarak teşhis edildiğinde hayatta kalma şansı son derece az olan ve bu nedenle çok korkulan bir kanser türüdür. Eğer melanoma, 1. evre denilen en erken evrede teşhis edilirse hayatta kalma oranı %95 olmasına rağmen, 4. evre denilen geç bir evrede teşhis edildiğinde hayatta kalma oranı sadece %15’tir. Bu nedenle melanomanın erken teşhisi hayat kurtaracak derecede önemlidir.

Son yıllarda geliştirilen ve ABD’de 2 yıldan beri satışı gerçekleştirilen bazı akıllı telefon uygulamaları, cilt kanserini doğru şekilde teşhis edebildiğini iddia ediyor. Peki cilt kanserinin teşhisine yönelik olarak üretilmiş bu uygulamalar, ne oranda doğru sonuç veriyor?

En son geliştirilen ve "Mole Detect Pro.” adlı bir akıllı telefon uygulaması, cilt kanseri olma olasılığından şüphe edilen cilt lekelerinin ve benlerinin fotoğrafı çekildikten sonra, 24 saat içinde şüphe edilen oluşumların cilt kanseri olup olmadığını doğru teşhis edebildiğini iddia etmektedir. Bu uygulama, Amerika’da geliştirilmiş olup ödül kazanan bir göz testi uygulaması olan "Eye Netra” adlı uygulamanın yaratıcıları tarafından geliştirilmiştir. Fakat uygulamanın üreticileri, bahsedilen uygulamanın bir dermatolog ziyareti ile eşit olmadığını ve şüpheli bir durum için mutlaka uzman bir dermatoloğa danışılmasını da öneriyorlar.

Bahsedilen uygulama, doğru teşhis yapabilmek için çok gelişmiş bir algoritmik hesaplama yöntemi kullanıyor ve fotoğrafı çekilen görüntüyü "ABCDE” adını verdiği bir metoda göre değerlendiriyor. Aynı 

"ABCDE” metodunu dermatologlar, kendilerine muayeneye gelen hastalarını değerlendirmek için de kullanıyorlar. Peki bu metodun açılımı nedir?
  • A- Assymetri (asimetri): Görüntüsü çekilen lekenin asimetrik oluşu şüpheleri güçlendirir.
  • B-Border (sınır): Görüntüsü çekilen lekenin pütürlü, sınırlarının şekilsiz, girintili çıkıntılı ve bulanık görünümlü olması cilt kanseri riski taşıdığı anlamına gelebilir.
  • C- Color (renk): Farklı tür cilt kanseri tiplerinin, farklı renkleri olabilmektedir. 
  • D-Diameter (çap, büyüklük): Genellikle kötücül ve ilerlemiş vakalarda, lekenin çapı 6 mm.den (yaklaşık yarım santim) büyük olmaktadır.
  • E-Evolution (değişim, farklılaşma): Lekenin görünümünün belirli aralıklarla çekilen fotoğrafı sayesinde, değişim geçirip geçirmediği belli olur. Kötücül lezyonların genellikle belli süre sonra şekilleri, renkleri ve büyüklükleri değişir.
Özellikle bahsedilen uygulamaya, İngiltere’nin önde gelen dermatologlarından biri olan Dr. John Ashworth yoğun bir ilgi göstermiştir. Dr. Ashworth uygulama ile ilgili şunları söylemektedir:
"Mole Detect’in beta versiyonu Amerika’da yaklaşık 2 yıldan beri piyasada satışta olan bir uygulamadır. Uygulamanın kullanıcıları kadar bir çok dermatolog da bahsedilen uygulamadan etkin şekilde faydalanmaktadır. Uygulamanın yeni versiyonu için, uygulamayı satın alan kişilerin çektikleri fotoğrafların görüntüsünün, "Mole detect” adlı uygulama için çalışan uzamanlar tarafından da incelenerek karar verilmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bahsedilen uygulama sayesinde çekilen fotoğrafların kanser riski taşıyıp taşımadığı öğrenilebileceğinden ve şüpheli bir durumda hemen bir dermatoloğa başvurulacağından, erken teşhis mümkün olacaktır. Bu sayede pek çok kişinin hayatının kurtarılması sağlanabilir. Uygulamanın sadece kullanıcılara değil, sağlık çalışanlarına da kolaylık sağlayacağını düşünüyorum.”

Melanoma (bir tür cilt kanseri) Teşhisi İçin Geliştirilen Farklı Uygulamalar
Cilt kanserinin teşhisine yönelik geliştirilen ilk uygulama, oldukça fazla ilgi gördüğünden, şu anda ABD’de ve bazı diğer ülkelerde, cilt kanserini doğru olarak teşhis ettiğini ileri süren oldukça farklı uygulama türleri piyasada yerini almıştır. Bununla beraber FDA’,in medikal cep telefonu uygulamalarına yönelik getirdiği herhangi bir düzenleme olmadığından, piyasadaki uygulamaların sonuçlarının doğruluğu hakkında kesin sınırlar ne yazık ki mevcut değildir. Bu nedenle farklı uygulamaların başarı oranlarının birbirinden oldukça farklı olduğu düşünülmektedir. Konuyla ilgili yapılan istatistiki bir bilimsel araştırmanın sonuçları, 2013 yılı ocak ayında "JAMA” adlı, dünyaca geçerliliği olan bir medikal dergide yayımlanmıştır. Çalışmada cilt kanserinin teşhisinde kullanılan 4 farklı cep telefonu uygulamalarının doğruluk oranları tespit edilmiş ve birbirleriyle kıyaslanmıştır. Sonuç olarak aşağıdaki veriler elde edilmiştir:

Birbiriyle kıyaslanan 4 farklı uygulamanın 3’ünün yanlış teşhis koyabildiği ve bu yanlış teşhis koyan üç uygulamanın melanoma vakalarının (cilt kanseri) yaklaşık %30’unu gözden kaçırdığı tespit edilmiştir. Bu nedenle farklı uygulamaların başarı oranlarının birbirlerine göre son derece farklı olduğu ortaya çıkmıştır. Bahsedilen konuyla ilgili başarı ortanı düşük uygulamaları kullanan kişilerin, cilt kanserine yakalansalar bile, uygulama kendilerini bu konuda uyaramadığı için bir dermatoloğa muayeneye gitmelerinin gecikeceği ve bu esnada cilt kanserinin evresinin ilerleyerek tedavi başarısının düşebileceği düşüncesi ağır basmaktadır. Bu nedenle bazı uzmanlar bu tür uygulamaların kullanılmasının yanıltıcı olabileceği gibi, teşhis süresini erteleyebileceğini ve bu nedenle risk taşıyabileceğini vurguluyorlar.

Kısaca özetlemek gerekirse ABD’de satışta olan ve cilt kanserini doğru olarak tespit edebildiğini ileri süren bir çok "akıllı telefon uygulaması” mevcuttur. Ortalama fiyatları 5$ olan bu uygulamaların başarı oranları birbirine kıyasla son derece değişkendir. Bazı uzmanlar, başarılı bir uygulamayla cilt kanserinin erken teşhisinin mümkün olabileceğini ileri sürerlerken, diğerleri ise bu uygulamaların hastaları yanıltabileceğini ve teşhisi erteleyebileceğini düşünüyorlar. Son derece yeni olan bu sağlık uygulamaları ile ilgili olarak, FDA’in herhangi bir düzenlemesi ve sınırlaması olmadığından, hangi uygulamanın daha güvenilir olduğunu tespit edebilmek için, daha fazla klinik araştırmaya ve istatistiki çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Fakat FDA’in bahsedilen uygulamalar için yeni sınırlamalar getireceği ve uygulamaların daha da geliştirileceği düşünüldüğünden, teknolojideki bu inanılmaz gelişmelerin, cilt kanseri kökenli ölümlerin de önüne geçebileceği konusunda geleceğe umutla bakılmaktadır…

Cilt Kanseri Gelişimi İçin Yüksek Risk Faktörleri
Son teknolojik gelişmeler bu kanserin erken teşhisi için oldukça ümit verici olmasının yanında, bazı risk faktörlerininin olduğunu bilmeniz ve bu konuda bilinçli olmanız sayesinde, şüpheli durumlar sizin için de söz konusuysa, bir an önce uzman bir dermatoloğa danışarak hayati tehdit oluşturabilecek bir durumun önüne geçebilirsiniz.
İşte cilt kanserinin gelişimine zemin hazırlayabilen risk faktörleri:
  • Güneşe maruz kaldığında kolayca kızaran, soyulan, hassasiyet gösteren ve lekelenen bir cilt yapısına sahipseniz,
  • Eğer açık kumral, sarışın ya da kızıl saç rengine sahipseniz,
  • Göz renginiz yeşil, mavi ya da açık renkliyse,
  • Açık bir cilt tonuna sahipseniz,
  • Eğer ailenizde herhangi birinde bir cilt kanseri geçmişi ya da öyküsü mevcutsa,
  • Vücudunuzda çok sayıda ben ve leke mevcutsa,
  • Vücudunuzdaki bazı benler ya da lekelerin çapı büyükse ve asimetrikse,
  • Zamanında güneşe sıkça maruz kaldıysanız ve özellikle etkili bir güneş koruyucu kullanmadıysanız,
  • Zamanında solaryuma sıkça gittiyseniz,
  • Zamanında güneş nedeniyle vücudunuzda yanıklar, su toplaması ve geçmeyen güneş lekeleri oluşmuşsa
Siz de diğer kişilere oranla daha yüksek risk altında olabilirsiniz.Bu nedenle özellikle belli bir yaştan sonra düzenli olarak dermatolog muayenesine gitmeniz, sandığınızdan çok daha önemlidir ve belki de hayatınızı kurtarabilir.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye