Tartışmasız hepimiz için akıllı telefonlar, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası oldu… Bu akıllı cihazların sağlığımız üzerindeki etkileri hakkında da çok konuşuldu, ancak halen bu konuda akıllarda soru işaretleri var. Peki ya bilimsel araştırmalar bu konuda neler söylüyor?
Günümüzde cep telefonlarının yerini alan ve bir çok fonksiyonel özelliğe sahip akıllı telefonlar özellikle gençlerin elinden düşmüyor. Yürürken, dinlenirken, otobüste, kafede hep bizimleler… Konuşma özelliğinin yanı sıra, çok güçlü kablosuz veri alışverişleri yapmaya da yarayan bu akıllı cihazlar, yaşamı daha kolay ve eğlenceli hale getiriyorlar. Peki ya sağlığımız üzerindeki etkileri?
Cep telefonlarının yaydığı radyasyonun sağlığımızı pek çok yönden olumsuz etkilediğini biliyoruz. Ancak cep telefonu üreticileri ve bu işten kar kazanan pek çok sektör, durumun böyle olmadığına bizi ikna etmeye çalışıyor. İkna etmiş de görünüyor, çünkü günümüzde bu akıllı cihazları kullanan kişiler hiçbir tedbir almadan kullanıyor ve sürekli yanlarında taşıyorlar. Bir çok ülkenin sağlık bakanlıkları ve sağlık otoriteleri de akıllı telefonların sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerinden bahsetmek için daha fazla klinik araştırmaya ve çalışmaya ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, eldeki verilerin yetersiz olduğunu öne sürüyorlar. Buna karşın yapılan bir çok klinik araştırma ve üniversitelerde yapılan deneyler, bu cihazların yaydığı radyasyon dalgalarının sağlığımız üzerinde belirgin olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çekiyor.
Dünya çapında bilinilirliği olan sağlık kuruluşları ve tıp fakülteleri, cep telefonlarının sağlık üzerine etkileri hakkında yaptıkları araştırmalar ve deneyler sonucu kırmızı bayrağı çekmiş, akıllı telefonlarla ilgili bildirgelerini yayımlayıp halkı bilgilendirmeye çalışmaktadırlar. İşte bu sağlık kurumları ve uyarılarından bazıları:
2011 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO), cep telefonlarının yaydığı radyasyonun muhtemel kanserojen etkisi olabileceği nedeniyle cep telefonlarını ve akıllı telefonları "karsinojenik zararlılar listesi”ne almıştır (Karsinojenik zararlılar listesi, kansere neden olabilen maddeler ve etkenleri kapsayan bir listedir.)
2012 yılının mart ayında Yale Tıp Fakültesi’nde gebe fareler üzerinde yapılan bir araştırmada, cep telefonu radyasyonuna maruz kalan gebe farelerin yavrularında çeşitli bozukluklar ortaya çıktığı görülmüştür. Ortaya çıkan bozuklukların başında anksiyete, hafıza zayıflığı ve hiperaktivite yer almaktadır.
Cep telefonunun yaydığı elektromanyetik dalgaların sperm kalitesini etkileyip etkilemediğiyle ilgili yapılan bir çalışma "Journal of Andronology” adlı tıbbi dergide yayımlanmıştır. Bu araştırmanın sonucuna göre özellikle cep telefonunu cebinde taşıyan erkeklerin sperm kalitesinin azaldığı görülmüştür.
Cep telefonu kullanımı ve spermler üzerine etkisini araştıran bir çok çalışmada cep telefonu kullanan erkeklerin, kullanmayanlara göre sperm sayısının daha az olduğu, kalitesinin daha düşük olduğu, hareketlerinin daha yavaş olduğu ya da hatalı sperm üretiminin meydana geldiği görülmüştür. Bu nedenle akıllı telefonlarını cebinde taşıyan erkeklerin, bu konuya dikkat etmesi ve en azından telefonlarını başka bir yerde muhafaza etmesi önerilir.
Kısacası uzun süre maruziyet sonucunda kadın, erkek, çocuk vs.. hepimiz cep telefonlarının olumsuz etkilerine maruz kalıyoruz. Fakat günümüz şartları nedeniyle cep telefonu kullanmaktan da vazgeçemiyoruz. O halde korunmak için neler yapmalıyız?
- Telefonunuz açık da olsa, kapalı da olsa asla ve asla cep telefonunuz yastığınızın altındayken ya da başınızın yakınındayken uyumayın. Aynı durum bilgisayar, TV gibi diğer elektronik aletler için de geçerlidir.
- Eğer telefonunuzun alarmını kullanıyorsanız, telefonunuz kapalı olsa da alarmı çalacağı için uyurken telefonunuzu kapatınız.
- Eğer erkekseniz, cep telefonunu cebinizde taşımayınız. Özellikle radyasyon üreme hücreleri üzerine daha çok etki ettiğinden sperm kalitesi ve sayınızın azalmasına neden olacaktır. Eğer telefonunuz cebinizde durmak zorundaysa, o zaman kapatmanız tavsiye edilir.
- Eğer uzun süreler boyunca telefon konuşması yapmak zorundaysanız, bluetooth wireless ya da kulaklık kullanmanız tavsiye edilir. Eğer kulaklığınız ya da bluetooth wireless’ınız yoksa en azından telefonunuzun hoperlorünü kullanınız.
- Eğer işiniz gereği sürekli cep telefonu kullanmak zorundaysanız ve sabit bir masada çalışıyorsanız, o zaman bir masa telefonu edinmeniz daha mantıklı olacaktır. Ya da telefon görüşmelerinizi skype gibi programlar üzerinden de yapabilirsiniz.
Sonuç olarak, hayatımıza tümüyle entegre olmuş akıllı telefonlarımızı tamamen bir kenera bırakarak yaşamımıza devam etmemiz gibi bir yol yoksa, bu akıllı cihazlarla yaşayıp, zararlı etkilerinden korunmak zorundayız. Bu nedenle yukarıdaki yöntemleri uygulamanız, aldığınız radyasyon oranını büyük ölçüde azaltacak ve sağlığınızı korumanıza yardımcı olacaktır.