Demans - Nedir

Beyin hücrelerinin kademeli olarak ölmesine dayanan zihinsel kabiliyet kaybıdır.

Demans

Demans, günlük yaşamın normal aktivitelerini bozacak kadar, doğuştan olmayan ve bilinç kaybı ya da bilinçteki değişimlerinden kaynaklanmayan, en az 6 ay süreli zihinsel kabiliyet kaybıdır.

Demans beyin hücrelerinin kademeli olarak ölmesinden kaynaklanan bir grup belirtiden oluşur. Demansta meydana gelen bilişsel yetenek kaybı hafıza, muhakeme, planlama ve kişilikte bozulmaya yol açar. Demans olan kişilerin çok büyük kısmı yaşlıdır, ancak bu durum yaşlanma sürecinin kaçınılmaz bir parçası değildir. Bunun yerine demans, spesifik beyin hastalıklarından kaynaklanır. En yaygın nedeni Alzheimer hastalığıdır, sonraki yaygın nedeni ise vasküler ya da multi-enfarktüs demanstır.
 
Demansın yaygınlığını saptamak zordur, bunun nedeni kısmen farklı çalışmalardaki tanımların farklılığı, kısmen de yaşın ilerlemesiyle fonksiyonel kabiliyette normal bir azalma gerçekleşmesidir. Demans 65 ila 74 yaş arasındaki kişilerin %5-8’ini ve 75 ila 84 yaş arası kişilerin %20’sini etkiler. Tahmini olarak 85 ve üzeri insanların %30-47’sini etkilemektedir. 2-4 milyon Amerikalı, Alzheimer hastalığına sahiptir; bu rakamın 21. yüzyılın ortasına dek, nüfus yaşlandıkça 14 milyonu bulması beklenmektedir.
 
Her ne kadar demans olan çoğu kişi zaten emekli olsa ve bu durum nedeniyle bir gelir kaybı yaşamasa da, demansın maliyeti de oldukça yüksektir. Finansal yük içinde aile üyelerinin bakıcılara verdiği ücret, ilaçlar, tıbbi yardım ve güvenlik sağlamak için evde gerçekleştirilen değişiklikler sayılabilir. Evde bakım ayda binlerce lirayı bulabilir. Demansın psikolojik maliyeti kolay saptanamaz ancak bu çok büyük olabilir. Demans olan kişiler kişilikleri ve yaşamlarındaki temel gerekliliklerin çoğunu kontrol edemezler ve yakınları bir aile üyesini kaybetmişken aslında demanslı kişinin artan bağımlılığının ve öngörülemezliğinin sorumlulukları ve yüküyle baş etmeye devam ederler.
Demans, düşünme ve diğer zihinsel aktivitelerin yavaş yavaş bozulmasıyla kendini gösterir. Bu kayıp sonunda zihinsel fonksiyonu neredeyse her bakımdan etkiler. Demansın yavaş ilerlemesi, benzer belirtilere sahip olan ancak çok hızlı başlayan, bilinç düzeyinde değişikliklerin görüldüğü dalgalı bir süreç olan deliryumun tam tersidir. Ancak deliryum, bilhassa da demans olan kişi deliryum tetikleyici etkileri olan ilaçlar alıyorsa, demansa eşlik edebilir. şunlardır:
  1. Hafıza kaybı: Kısa süreli hafızanın kaybı genellikle fark edilen ilk belirtidir. Kişi cüzdan ve anahtarlar gibi değerli nesneleri yanlış yere koymaya başlayabilir, daha sonra randevularını, arabasını park ettiği yeri, eve dönüş yolunu unutmak gibi belirtiler başlar. Sonunda aile bireylerinin isimlerini ve yüzlerini unutmak gibi daha büyük hafıza kayıpları görülebilir.
  2. Soyutlama ve planlamada bozulma: Demans olan kişi bilindik görevleri yapma, aktiviteleri planlama ve olaylardan basit çıkarımlara ulaşma yeteneğini kaybedebilir.
  3. Dil ve kavrama bozuklukları: Kişiler orta seviyede karışık cümleleri takip edemeyebilir ya da anlamayabilir. Daha sonra kendi cümlelerini bile anlamayabilirler ve düşüncelerini söze dökmekte zorlanırlar.
  4. Yargı ve muhakemede azalma: Kişiler eylemlerinin sonuçlarını ayırt edemeyebilir ve davranışlarının uygunluğunu değerlendiremeyebilir. Davranışlar kaba ve saldırgan, aşırı cana yakın ya da agresif hale gelebilir. Kişisel hijyen ihmal edilebilir.
  5. Oryantasyon yeteneği kaybı: Kişiler açık ipuçları olsa da günün hangi saatinde olduklarını ayırt edemeyebilir ya da çok iyi tanıdıkları bir yerde olsalar bile bulundukları yeri çıkaramayabilirler. Bu bozukluk kısmen hafıza kaybından, kısmen de bozulan soyutlama kabiliyetinden kaynaklanır.
  6. Dikkat eksikliği ve artan huzursuzluk: Kişiler bir aktiviteye başlayabilir, birden ilgisini kaybedebilir ve sık sık gezinebilirler. Gezinme alışkanlığı, disoryantasyon ve hafıza kaybının eşlik ettiği durumlarda güvenlik sorunlarına yol açabilir. Kişi ocakta bir yemek pişirirken birden dikkati dağılabilir ve dolaşmaya çıkabilir.
  7. Kişilik değişiklikleri ve psikoz: Kişiler önceden zevk aldıkları aktivitelere ilgilerini kaybedebilirler ve daha pasif, daha kaygılı ve depresif hale gelebilirler. Hastalığın ileri aşamalarında sanrılar, şüphe, paranoya ve halüsinasyonlar ortaya çıkabilir. İnsomnia ve sık sık uyanma gibi uyku bozuklukları görülebilir.
  8. Apati: 2007 yılında Nebraska Üniversitesi Tıp Merkezi araştırmacıları tarafından yapılan dört yıllık bir çalışma apatinin demansın davranışsal bir belirtisi olabileceğini bildirmiştir. Çalışma araştırmacılarına göre apati –motivasyon kaybı– bir eylemi başlatamama ve devam edememe, ilgi kaybı, ilgisizlik, sosyal etkileşimlerde azalma, duygusal tepkilerde azalma ve içgörü eksikliği gibi belirtilerle tanımlanır. Çalışmaya göre primer demans olan kişilerin %80’inde apati görülür ve demansın şiddeti arttıkça bu oran da artar.
Teşhis
Demans genellikle yavaş ilerlediğinden, erken evrelerde tanı zordur. Aylarca süren birçok doktor ziyareti gerekebilir. Teşhis tam bir fiziksel muayene ve genellikle aile bireylerinin ve bakıcıların yorumlarını da kapsayan eksiksiz bir tıbbi öykünün alınmasıyla başlar. Ailede Alzheimer hastalığı ya da serebrovasküler hastalık hikâyesi, belirtilerin nedenini saptamada ipucu verebilir. Kişinin bilişsel yeteneğindeki değişiklikleri takip etmek için sözcükleri hatırlama, nesnelerin ismini söyleme ve rakam-sembol eşleştirme gibi basit zihinsel fonksiyon testleri kullanılır. Bazı çalışmalar beynin pozitron emisyon tomografi (PET) taramalarının Alzheimer hastalığı riski olan kişileri saptamaya yardımcı olabileceğini göstermektedir. Bu testler giderek yaygınlaştığı için, demansın erken teşhisinde umut verici olabilir.

Depresyon yaşlılarda yaygındır ve demansla karıştırılabilir; bu nedenle teşhisin önemli bir parçası da depresyon teşhisinin elenmesidir. Demans ile yaş ilerledikçe görülen normal hafif bilişsel azalmayı birbirinden ayırt etmek de önemlidir. Tıbbi öykü, alınan ilaçların tüm listesini de içermelidir çünkü bazı ilaçlar demans benzeri belirtilere neden olabilir.

Demansın nedenini saptamak için, muhtemelen etiyolojiye göre tercih edilecek çeşitli medikal testler gerekebilir. Serevasküler hastalık, hidrosefali ve tümörler röntgen, BT veya MRG taramaları ve vasküler görüntüleme gibi tetkiklerle teşhis edilebilir. Kan testleri besinsel ya da metabolik eksiklikleri veya hormon dengesizliklerini ortaya çıkarabilir.
Demans genellikle beyindeki düşüncelerden, hatıralardan, eylemlerden ve kişilikten sorumlu kısım olan serebral korteksteki beyin hücrelerinin dejenerasyonundan kaynaklanır. Bu alandaki beyin hücrelerinin ölmesi demans ile karakterize olan bilişsel bozulmayla sonuçlanır. Demansın en yaygın nedeni Alzheimer hastalığıdır (AH), tüm vakaların yarısı ila dörtte üçünden sorumludur. AH olan kişinin beyni iki anormal yapı ile tıkanır; bunlara nörofibriler yumaklar ve senil plaklar denir. Nörofibriler yumaklar bükülmüş protein lifleri kitleleridir.  Senil plaklar ise nöronların bazı kısımlarını saran beta-amiloid tortulardır. Ancak bu yapıların neden oluştuğu bilinmemektedir.
 
2008 itibariyle araştırmalar iltihaplanma, kan akışında azalma, alüminyum ve serbest radikaller veya oksidanlar olarak bilinen beyinde toksik moleküler parçacıkların birikiminin rol oynayabileceğine işaret eder. AH’nin görülme sıklığı ile birkaç gen ilişkilendirilmiş olsa da bu genlerin gerçek rolü hala tam olarak bilinmemektedir. 2001’de araştırmacılar erken başlangıçlı Alzheimer ile ilişkilendirilen amiloid öncülü proteinde (APP) ender gelişen bir mutasyon keşfetmiştir. Bu keşif bilim adamlarını hastalık ve tedavisiyle ilgili yeni görüşlere yönlendirmiştir.
 
Vasküler demansın tüm demansların %5-30’unda ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. Genellikle bir dizi küçük inmeden (multi-enfarktüs demans) kaynaklanan beyne kan akışının azalmasından kaynaklanır. Diğer serebrovasküler nedenler, Frengiden kaynaklanan vaskülit, Lyme hastalığı ya da sistemik lupus eritematozus; subdural hematom ve subaraknoid kanamadır. Nedenlerinin genellikle ani ortaya çıkması nedeniyle, vasküler demansın belirtileri Alzheimer demansından çok daha ani başlamaya eğilimlidir. Belirtileri yeni inmelerin gerçekleşmesiyle beraber adım adım ilerleyebilir. AH’nin aksine vasküler demansın görülme sıklığı 75 yaş sonrasında daha düşüktür. Demansa neden olabilecek diğer durumlar şunlardır:
  • AIDS
  • Parkinson hastalığı
  • Lewy cismi dokusu
  • Pick hastalığı
  • Huntington hastalığı
  • Creutzfeldt-Jakob hastalığı
  • Beyin tümörü
  • Hidrosefali
  • Kafa travması
  • Multipl skleroz
  • Uzun süreli alkol ve madde kötüye kullanımı
  • Vitamin eksiklikleri: Tiamin, niasin ya da B12
  • Hipotiroidizm
  • Hiperkalsemi
2008 itibariyle, Alzheimer hastalığının ilerleyişini geri çevirecek hiçbir tedavi yoktur. Bu nedenle demans tedavisi mümkün olduğunca temeldeki hastalığın tedavisiyle başlar. Aspirin, östrojen, E vitamini, selegilin, propentofilin ve milamilinin ilerleme hızını yavaşlatma yeteneği olduğu bilinmektedir.

Demans olan kişilerin bakımı zor ve karmaşık olabilir. Hastalar fonksiyonel ve bilişsel kısıtlamalarla baş ederken, aile bireyleri ya da diğer bakıcılar kişinin fiziksel ihtiyacını karşılamak için daha fazla sorumluluk üstlenir. Demans belirtileri psikoterapi, çevresel değişiklikler ve ilaç tedavisi ile ele alınır. Ajitasyon ya da toplumsal bakımdan uygunsuz hareketler gibi davranış sorunlarının şiddetini veya sıklığını azaltmak için davranışsal yaklaşımlar kullanılabilir. Ortamda değişiklikler yapmak da ajitasyonu azaltırken güvenliği ve konforu artırabilir. Evde güvenlik için yapılabilecek değişiklikler arasında keskin bıçaklar, tehlikeli kimyasallar ya da araçlar gibi risk teşkil edecek nesneleri kaldırmak ya da kilitli tutmak yer alır. Ayrıca giriş çıkışları kısıtlamak için çocuk korumalı kapı mandalları ya da Hollanda tipi kapılar kullanılabilir. Sıcak su ısısını 48.9 C’de sabitlemek de haşlanma riskini azaltır. Ayrıca yatak ve banyoya yapılacak güvenlik tırabzanları önemli güvenlik araçlarıdır. Kafa karışıklığı dekoratif şemalar ve tanıdık nesneler kullanılarak azaltılabilir. Kapıları örtmek ya da gizlemek (örneğin bir duvar resmi kullanarak) kişinin çıkıp dolaşma isteğini azaltabilir. Hastanın yatağını tuvaleti görebileceği bir yere yerleştirmek de tuvalet tutamama sıklığını azaltabilir.

Alzheimer hastalığı için kullanılan tacrine (Cognex) ve donepezil (Aricept) adında iki ilaç vardır. Bu ilaçlar beyindeki asetilkolin parçalanmasını önleyerek beyin hücreleri arasındaki kimyasal mesajları iletme yeteneğini korur. Hafif ila orta seviyede AH olan kişilerin yaklaşık %40’ında bilişsel fonksiyonları geçici olarak iyileştirirler.

Her ne kadar çoğu hasta için faydaları hâlâ kuşkulu olsa da, bazen Hydergine de reçete edilir. Demansta sık kullanılan ilaçlar arasında antianksiyete ilaçları (ajitasyon ve anksiyete için), antipsikotikler (paranoya, sanrı ve halüsinasyonlar) ve antidepresanlar (depresyon belirtileri için) yer alır. İlaç tedavisinin tıbbi yan etkileri değerlendirilmeli ve takip edilmelidir.

Demans olan kişilerin uzun süreli bakım alması gerekebilir çünkü büyük bilişsel kayıplar sıklıkla ölümden birkaç yıl önce görülür. Bir bakım evinin maliyetini önceden planlamak önemlidir.
Besin Takviyeleri
Demans, özellikle esansiyel besinlerin eksikliğinden kaynaklanıyorsa, bazı besin takviyeleri yardımcı olabilir:
  • Asetill-L-carnitine: Alzheimer hastası olan kişilerde beyin fonksiyonlarını iyileştirir ve dikkat genişliğini, konsantre yeteneğini ve enerjiyi artırır.
  • Antioksidanlar (E Vitamini, C Vitamini, beta-karoten veya selenyum): Serbest radikallerin zarar verici etkilerinden koruyarak hastalığın ilerleyişini yavaşlatabilir. 2007’de 4,000’den fazla kişiyi kapsayan 18 yıllık bir çalışma, en az 15 yıl süreyle günde 50 mg beta-karoten alan kişilerde diyet takviyesi almayanlara göre demansa yakalanma riskinin daha az olduğunu bildirmiştir.
  • B kompleks vitaminleri ve B12 vitamini: Esansiyel besin düzeyleri düşük olan hastalarda zihinsel fonksiyonu önemli ölçüde artırır.
  • Koenzim Q10: Beyne daha fazla oksijen ulaşmasına yardımcı olur.
  • DHEA: Yaşlı kişilerde beyin fonksiyonunu artırabilir.
  • Magnezyum: Eğer demans beyinde alüminyum birikmesi ya da magnezyum eksikliğinden kaynaklanıyorsa, magnezyum takviyesi yardımcı olabilir.
  • Fosfatidilserin: Bu besinin eksikliği zihinsel fonksiyonu azaltabilir ve depresyona neden olabilir.
  • Çinko: Kısa süreli hafızayı güçlendirir ve dikkat genişliğini artırır.
Bitkisel Tedavi
Demans tedavisinde yardımcı olabilecek bitkisel tedaviler arasında Çin ve Kore ginsengi, Sibirya ginsengi, gotu kola ve Ginkgo biloba yer alır. Bunlarda ginkgo biloba en iyi bilinen ve Batı tıbbı tarafından da geniş ölçüde kabul edilen bir bitkidir. Ginkgo ekstresi Ginkgo biloba ağacının yapraklarından elde edilir ve trombosit aktifleştirici faktör denilen bir dolaşım proteinini engeller. Ayrıca dolaşımı ve beyne giden oksijen miktarını artırır. Ginkgo ekstresi dolaşım sorunlarının tedavisi için çok uzun yıllardır Çin’de kullanılmaktadır ve Avrupa’da yaygın olarak reçete edilmektedir. 

1997’de demans hastalarıyla yapılan bir çalışmada gingko ekstresinin belirtileri azaltabileceği görülmüştür. Bazı bilim adamları, yeterince erken alınmaya başlanırsa Ginkgo biloba’nın Alzheimer’ın başlangıcını değiştireceğine inanır, ancak bu iddiayı kanıtlayabilmiş bir çalışma yoktur. Amerikan Geriatri Derneği’ne göre geleneksel bir Çin bitkisi olan "ba wei di huang wan” demans olan kişilerde bilişsel ve fiziksel işlev kaybını yavaşlatabilir.

Homeopati
Homeopatik bir hekim hastaya göre demans belirtilerini azaltacak homeopatik tedaviler reçete edebilir.

Akupresür
Bu terapi türünde, kan dolaşımını iyileştirmek ve sinir sistemini yatıştırmak için spesifik akupresür noktalarına basınç uygulamak için eller kullanılır.

Aromaterapi
Aromaterapistler sinirleri yatıştırmak ve zihinsel performansı artırmak için inhalan olarak ya da banyolar için esansiyel yağları kullanır.

Şelasyon Terapisi
Bu tartışmalı tedavi bazı hastalarda semptomatik iyileşme sağlayabilir. Ancak etkinliği klinik çalışmalarca desteklenmemektedir. Ayrıca bu terapi türü böbrek hasarına neden olabilir. Bu nedenle mutlaka uzman bir hekim denetiminde verilmelidir.

Diğer Tedaviler
2008 yılında, Kanada’da yapılan bir çalışma müzik ve masaj terapisi gibi gevşeme tekniklerinin ajitasyonu azaltabileceği ve demanslı kişinin hayat kalitesini artırabileceğini bildirmiştir. Çalışma bireysel olarak ya da bir aradayken hastalara, sevdiği müzikleri dinletmenin ve elle masaj yapmanın, bakım evi ortamındaki hafif ila orta demans olan kişilerde ajitasyonu azalttığını göstermiştir.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye