Eğer kaygı, korku ve kuruntularınız sizi esir alıyor, derin bir iç sıkıntısı ve yürek daralmasıyla boğuşuyorsanız, anksiyetenin pençesindesiniz demektir… Hissettiğiniz korku ve endişeler muhtemelen belli bir nedene ya da nedenlere bağlı olduğu için size gerçeklik hissi veriyor olabilir. Ancak ne olursa olsun duygularınız size ele geçiriyorsa ve tek istediğiniz şey huzursa, muhtemelen anksiyete probleminiz var demektir. Anksiyeteyi duygularımızı ve düşüncelerimizi ele geçirerek bizi sürekli kemirip enerjimizi çalan bir varlık olarak da düşünebilirsiniz…
Fakat anksiyeteye karşı yapılabilecekler mutlaka var! Eğer o sizi ele geçirmeden siz onunla mücadele edebilirseniz, anksiyeteyle baş etmeyi öğrenmişsiniz demektir. Bunun için profesyonellerden alacağınız yardımın yanı sıra rahatlatıcı masajlar, rahatlatıcı aromaterapötik yağlar ve hipnoz gibi yöntemlerden de yararlanabilirsiniz. Ya da yapacağınız bazı basit hayat tarzı değişiklikleri ve uygulayacağınız ufak yöntemler de işinize yarayabilir. İşte bazı ipuçları:
1) Anksiyetenin farkına varın
Bu kulağa tuhaf gelebiliyor olabilir. "Her insan hissettiği duyguyu ya da içinde bulunduğu durumun zaten farkındadır” şeklinde düşünebilirsiniz. Aslında durum bundan ibaret değildir… Bazı olaylar yaşanırken ve hissedilirken çoğunlukla farkında olmadan hislerimizi bastırırız, inkar ederiz ya da hislerimizle kendimizi bütünleştiririz. Oysa ki hisler gelir ve geçer, algımıza göre değişir, zamana göre değişir, ruh halimize göre değişir, bulunduğumuz mekana göre değişir, yediklerimize göre bile değişebilir…
Peki nasıl bir farkındalık geliştirmeliyiz? İşte olayın en temel ve can alıcı noktası budur. Gözlerinizi kapatın ve gözlemleyin… Kendinizi dışarıdan bakan bir göz olarak gözlemleyin… Anksiyete ile mücadele eden o kadını/adamı dışarıdan gözlemleyin. Gözlemlemeyi başardığınızda kendi yüksek varlığınız ve anksiyeteyi ayrıştırmayı başarabilirsiniz. Çünkü o zaman siz anksiyeteyi yaşayan değil, gözlemleyen durumundasınızdır. Eğer bir şeyi gözlemleyebiliyorsak, gözlemlediğimiz şey değilizdir… Kendi kendini, duygularını, durumunu ve yaşadıklarını gözlemleme yetisi sadece insanlara ait bir özelliktir. Bir çok bilge, bizi hayvanlardan ayıran en temel farklardan birinin "kendi kendinin farkına varmak ve kendini gözlemleyebilmek” olduğunu söylüyor.
2) Nefesiniz ile başlayın
Anksiyete ile mücadele ettiğiniz zamanları gözlemlediğinizde tüm vücudunuzun gerildiğini, katılaştığınızı ve normalde derin ve düzenli olması gereken nefesinizin kesik kesik ve sık olduğunu fark edersiniz. Ruh ve bedenin bir bütün olduğunu, bedenin ruhu, ruhun da bedeni etkilediğini unutmayın. Eğer bedeniniz sakinleşmezse ruhunuz da sakinleşemez. Derin ve sakin nefesler alıp verirken nefesinize odaklanmaya çalışın. Nefes verme süreniz, alma sürenizden daha uzun olmalıdır. Bir süre bu şekilde nefes alıp vermeye devam ettiğinizde, duygularınızı daha rahat kontrol altına alabileceğinizi fark edeceksiniz.
3)Hareket edin
Hareket etmek yaşanan ana odaklanmak için harika bir yöntemdir. Sürekli hareket halinde olduğunuzda kafanızın içindekilerden ziyade bedenin hareketlerine yönelen enerji, olumsuz düşünceleri önlemede de etkili olacaktır. Öyleyse düşünmeden duramıyorsanız yerinizden kalkın, hızlı adımlarla yürüyün, koşun, kendi kendinize dans edin, yoga yapın ancak hareket edin… Bu şekilde şimdide kalmayı daha kolay başarabilirsiniz.
4)EFT tekniğini deneyin
Vücudunuzun enerji meridyenlerine yapacağınız çok ufak darbelerle, duygusal tıkanıklıkların fizik bedende yarattığı enerji blokajlarını ve dolayısıyla duygusal blokajları çözmek için kullanılan bir yöntemdir. Açık adı "Emotional Freedon Technique” (duygusal özgürlük yöntemi) olan bu çok basit, pratik ve zahmetsiz yöntemi araştırıp uygulamanız rahatlamanıza yardımcı olabilir.
5)Sosyalleşin
Kafanızın içerisinde dolaşan endişeler ve korkular nedeniyle başınızı öne eğip oturma gibi bir eğiliminiz olabilir. Eğer bu şekilde devam ederseniz kendini tekrarlayan bir döngüye girmeniz de muhtemeldir. Bu durumdan kurtulmak için sevdiğiniz kişilerle birlikte olmak size oldukça iyi gelecektir. Bu sayede dikkatinizi kendi içinizden başka bir kişiye yönelteceksiniz ve enerjinizin yön değiştirmesi çok daha kolay olacak. Ya da bunun yerine çok sevdiğiniz bir hobinizle uğraşmak veya hayvanlarla vakit geçirmek de aynı etkiyi yapabilir.
6)Doğadan yardım alın
Endişelerinize karşı doğaya sığının ve ondan yardım isteyin. Kendinizden çok daha büyük ve güçlü bir şeyle bağlantıda olduğunuzu hissetmek size güç ve sakinlik verecektir. Sonsuzlukta bir çok gezegen ve gezegenlerden biri olan dünyada kapladığımız alanı düşleyin… Ne kadar büyük bir düzene ait olduğumuzu düşünün. Yıldızların ve gökyüzünün sonsuzluğuna kendinizi açın, ağaçların sessiz bilgeliğine, kuşların neşeli seslerine ve rüzgarın sizi sarmalayan esintisine kendinizi verin.
Eğer her şeyi denemenize rağmen anksiyetenin karanlık dünyası halen sizin nefes almanızı zorlaştırıyorsa, bu durumda asla kendinize yüklenip duygularınıza hakim olamadığınız için kendinizi suçlamamalısınız. Sadece kendinizi suçlamaktan vazgeçtiğinizde bile duygularınızın hafiflediğini hissedebilirsiniz.
Son olarak evrende ve bu sonsuz bilgeliğin kucağında asla yalnız olmadığınızı ve başınıza gelen her olayın bir anlamı olduğunu hatırlayın.