Bir kanser hastasının hangi tedavi yöntemini kullanacağına karar vermeden önce hem modern tıp tedavilerinin hem de alternatif tedavilerin değerinin farkında olması önemlidir. Modern tıpta doktorlar kanseri genellikle yeterince erken yakalanmazsa zehrini bütün vücuda yayacak ve sonunda ölüme sebep olacak bir tümör olarak görürler.
Günümüzde modern tıp doktorlarının kanseri tedavi etmek için kullandığı üç yöntem vardır: kemoterapi, ışın tedavisi ve ameliyat. Bu üç tedavi de risklidir ve çok ciddi yan etkiler içerirler. Yan etkilerin bazıları hastanın hayatını kurtaracağına daha da kısaltabilir. Örneğin kemoterapide kullanılan kimyasalların kendileri de toksik ve kanserojendir, bağışıklık sistemini mahvedebilirler. Bu yüzden bazı kanser hastaları kemoterapi kanseri iyileştirmeden önce kemoterapiden dolayı hayatlarını kaybederler. Kaliforniya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Alan Levin, meme kanseri olan kadınların kemoterapi aldığında, almadıkları ihtimale göre ölüm ihtimallerinin arttığına dikkat çekiyor. Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi’nden Dr. John Cairns ise her yıl A.B.D.’de yarım milyon kişi kanserden hayatını kaybederken bunların sadece %2 ila 3’ünün kemoterapiden herhangi bir fayda gördüklerini belirtiyor.
Kanseröz tümörlere yapılan ameliyat bu tümörlerin hastalığın kendini gösterdiği bir bölge olduğu ve yeterince erken yakalanıp alınırsa kanserin yayılmayacağı anlayışına dayanarak yapılır. Ameliyat kanserin mümkün olduğu kadar kısmını alır (genellikle geride tehlikeli kanser hücreleri bırakır) ancak kanserin altında yatan sebebi düzeltmez. Sonuç olarak çoğu sefer tümör tekrar ortaya çıkar. Doktorlar artık bilmektedir ki kanser herhangi bir bölgede tespit edilebilir bir kitle oluşturmadan çok önce vücudun uzak köşelerine yayılabilir. Bunu destekleyen araştırmalardan biri göstermiştir ki hayatta kalma oranları açısından meme kanserinde memenin alınması (memenin, altındaki kasın, kol altındaki lenf düğümlerinin alınması), kitlenin alınıp ışın tedavisi uygulanmasından fazla hiçbir avantaj sağlamamaktadır.
Işın tedavisi de çok ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Işın tedavisi alan hastalar genellikle ağızlarında, boğazda, cinsel bölgelerde ve vücudun diğer kısımlarında ağrılı yaralar oluştuğunu görürler. Ayrıca ülser başlangıcı, ishal, mide bağırsak sorunları, üreme sistemi sorunları ve doğum kusurları görülür. İronik bir şekilde bu hastalarda başka kanserler gelişebilir, çünkü ışın tedavisi alan hastalarda lösemi riski ciddi oranda artar.
10,000 vakayı inceleyen 14 kanser merkezinden uzmanlara göre, Hodgkin hastalığı için kemoterapi alan hastaların lösemi geliştirme ihtimali 14 kat artmaktadır. Kemoterapi ayrıca kemik, eklem, yumuşak doku kanserleri geliştirme ihtimalini 6 kat artırır. Işın terapisi solunum sistemi kanserleri geliştirme riskini 2.7 kat, rahim ve yumurtalıklarda kanser geliştirme riskini 2.4 kat artırır. Güncel kanıtlara göre çocuklukta kanser geçiren kişilerde, genç yetişkinlikte yeni bir kötü huylu tümör görülme riski (özellikle meme, tiroit ve beyinde) 6 kat artmaktadır. Bunun sebebi yaklaşık bir kesinlikle kemoterapi ve ışın tedavisinin etkileridir.
Modern tıp nadiren kanserin çoğul nedenlerini göz önüne alır. Alternatif tıp ise kanseri, sağlıksız bir vücudun kendini ortaya koyma şekli olarak görür; bağışıklık sistemi o kadar zayıflamıştır ki kanseröz hücreler normal sağlığa sahip birinde olacağı gibi vücut tarafından yok edilemez. Esas noktası sağlıklı bir kişide kanser gelişmeyeceğidir, kanser vücudun genelindeki bir fonksiyon bozukluğunun işaretidir, belirli bir bölgedeki değil. Dolayısıyla alternatif terapiler kanser hastasının bağışıklık sistemini güçlendirmeye odaklanır ve genellikle ışın terapisi ya da tam doz kemoterapi gibi çok yüksek miktarda toksik tedavileri kullanmaz. Bunun yerine vücudun bir bütün olarak iyileştirilmesi hedeflenirken, toksik olmayan bir yaklaşım kullanılır. Bağışıklık sistemini güçlendiren, metabolik, beslenmeyle alakalı, bitkisel, doğal metotlar tercih edilir.
Kanser çok sebebe sahip bir hastalık olduğundan şunu anlamak önemlidir: Kanseri tedavi etmenin en iyi ihtimali altında yatan bütün faktörleri ele almakta yatar. Alternatif terapide kansere karşı kullanılan birçok tedavi yöntemi vardır. Unutulmamalıdır ki bazı tedaviler, bazı kanserlerde işe yararken diğer türlerinde yaramayabilir. Ancak yine de bunları değerlendirmek faydalı olacaktır.
Alternatif tedavilerin hiçbir türü profesyonel olmayan bir yaklaşımla kanser tedavisinde kullanılmamalıdır. Ayrıca tüm tedavilerin medikal bir uzman gözetiminde yönetilmesi gerekmektedir. Bu sitede bahsedilen alternatif kanser tedavileri okuyucuları bilgilendirmek amacı gütmektedir ve mutlaka hastanın kanser tedavisini yöneten tıp profesyonellerine danışarak uygulanmalıdırlar.