McDougall Diyeti - Kökeni

Düşük yağlı, nişasta bazlı bir diyeti, yaşam tarzı değişiklikleriyle birleştiren bir sistemdir.

McDougall Diyeti

McDougall diyeti, ilaç kullanımı olmaksızın kalp hastalığı gibi ciddi sağlık durumlarının tersine çevrilmesi ve kilo kaybı gibi çok çeşitli tıbbi yararları teşvik etmek için kullanılan düşük yağlı, nişasta bazlı bir diyettir. McDougall diyeti insanın doğal olarak sağlıklı olma eğilimlerini teşvik eden bir diyet rejimi ve yaşam tarzını benimsemeye odaklanır. Program psikolojik iyiliği teşvik eden uygun gıdalar, egzersiz, yeterli güneş ışığı, temiz hava, temiz su ve temiz çevreye dayanmaktadır.


McDougall diyeti çok düşük yağlı, nişasta bazlı bir programdır. Tahıllar, meyve, kuru fasulye, mısır, makarna, patates ve pirinç gibi nişastalı bitkisel gıdalar bu diyetin önemli bileşenleridir. Ancak bu programda kullanılan bazı meyve ve sebzeler ortalama bir kişiye oldukça yabancı gelebilir. Karambola, guava, hurma, çarkıfelek meyvesi, daikon, endive, bakla, çin lahanası, lahana, kohlrabi lahanası, taro kökü ve su teresi bunlardan bazılarıdır. McDougall diyetinde süt ürünleri de kullanılmaz. McDougall alerji ve post-nazal akıntı gibi birçok durumun süt ürünlerinin kullanımına bağlı olduğuna inanmaktadır. 
McDougall diyeti, bir hastanın Dr John McDougall'a meydan okumasıyla ortaya çıkmıştır. Hasta basitçe ona hastalarında gördüğü sağlık sorunları ile beslenmenin ilişkili olduğuna inanıp inanmadığını sordu. O zaman, McDougall bu sorunun cevabının "kesinlikle hayır" olduğuna inanıyordu. Bunun üzerine hasta, yeme alışkanlıklarıyla hastalıklarının arasında bir ilişki olup olamayacağını görmek için ondan hastalarına nasıl beslendiklerini sormasını isteyerek ona meydan okudu. McDougall, kabul etti ve böylelikle McDougall diyeti ortaya çıktı.

McDougall Hawaii'nin Honokaa köyünde bir doktordu. Hekimliği boyunca, doğumdan kaza kurbanlarının beyin ameliyatına kadar çok çeşitli sağlık sorunları üzerine çalıştı. İnsanların hayatlarını kurtarmaktan çok memnun olmasına rağmen, McDougall diyabet, kalp hastalığı, yüksek tansiyon ve felç gibi sağlık sorunları olan hastalarına yardım edemiyor olmaktan rahatsızlık duyuyordu. Eğitimini ilerletmeye karar verdi ve dahiliye üzerine ihtisas yaptı. Dahiliye ihtisası esnasında, McDougall diyet ve yaşam tarzının kronik hastalıklar üzerindeki etkileri hakkında kapsamlı araştırmalar yaptı. Ne yazık ki okuduğu literatür, ihtisasında öğrenmekte olduğu yaklaşımlarla çatışıyor görünüyordu.

Okudukları doğrultusunda kendi diyetinde değişiklikler yapmaya karar verdi. Bir yıllık bir süre içinde, et ve süt ürünlerini kesip daha çok yeşil ve sarı sebzelerle, meyvelerle ve tam tahıllarla beslenme üzerine odaklanmaya başladı. Bir süre sonra kendi sağlığında kilo verme, kan kolesterol düzeylerinde azalma ve düşük kan basıncı gibi pek çok iyileşme olduğunu fark etti. 1986 yılında California Deer Park'taki Deer Park St. Helena Hastanesi ve Sağlık Merkezi ise tesislerinde diyet programını sunması için ona fırsat sağladı.
McDougall diyeti uygulayan birçok hastada aşağıdaki durumlarda iyileşme görülmüştür:
  • Yüksek tansiyon
  • Diyabet
  • Baş ağrısı
  • Kabızlık
  • Hafif artrit
  • Yorgunluk
  • Vücut kokusu
  • Yağlı cilt
  • Alerjiler
McDougall programın bir diğer olası yararı ise hastaların yemek için daha az harcama yapmalarıdır. Ayrıca, McDougall diyeti, ciddi ve pahalı sağlık sorunlarını da önleyerek önemli miktarda tasarruf imkanı sağlayabilir. 
Kalp hastalığı, yüksek tansiyon, diyabet veya artrit gibi herhangi bir sağlık problemi olan kişiler, bu veya başka herhangi bir diyet ve egzersiz programına başlamadan önce mutlaka doktorlarına danışmalıdır. Önemli bir sağlık sorunu olan ya da ilaç kullanan kişiler bu programa başlamadan önce eksiksiz bir doktor muayenesinden geçmelidir. Bu programdaki performans için bir temel değerlendirme olarak kullanılmak üzere bu muayene tam bir sağlık geçmişi ile eksiksiz tıbbi tetkikleri içermelidir.

McDougall hastalara, bu programı uygulama nedenlerini değerlendirmek için biraz zaman ayırmalarını önerir. Hastaların ilk 12 gün boyunca programa ne kadar bağlı kalabildiklerini ve yaşam boyu bu programı sürdürüp sürdüremeyeceklerini değerlendirmeleri gereklidir. Sağlıklarına zararlı olan yaşam tarzlarının her yönüyle incelenmesi de önemlidir. Örneğin, tütün, alkol, kahve, alkol ve uyuşturucu kullanımı herkesin sağlığı için çok zararlıdır. Çok az insan kendi normal çevrelerini 12 gün boyunca (St. Helena Hastanesi ve Sağlık Merkezinde McDougall diyet programına uyan kişilerin yaptığı gibi) terk edebilmektedir. Ayrıca insanlar yaşam tarzı sorunları üzerine çalışırken aynı zamanda diyetlerinde radikal değişiklikler yapmayı da stresli bulabilir.

Bu programa başlayan kişiler diyetlerindeki değişiklikler için ailelerini ve arkadaşlarını da hazırlamalıdır. Ancak değişiklik konusunda insanlar ailelerinin isteksiz olduğunu fark edebilirler ve bu durum program için farklı bir yaklaşım gerektirir. Diğer taraftan, aile üyeleri McDougall diyetinin olumlu sonuçlarını görmeye başladıklarında genellikle kendileri de programa başlamaya karar vermektedir.

Programa başlamadan önce, hastanın kilerine yeni yiyecekler stoklaması gerekir. Ayrıca kendi yerel market ve sağlık gıda mağazalarında diyet için kabul edilebilir ürünlerin olup olmadığını da kontrol etmek gerekir. 

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye