Yapılan pek çok araştırmanın sonuçları, kanserin türü ne olursa olsun, beslenme ile kanser riskini önlemenin arasında sıkı bir ilişkinin mevcut olduğunu gösteriyor. Bununla beraber hangi gıdaların kanser ile savaşmada ya da önlemede etkili olduğunu bilmek ve bu gıdaları tüketmek sayesinde bu korkutucu hastalık ile baş etmek mümkün!
Prostat kanserinin erkekler arasında en sık rastlanılan kanser türü olduğu bilinmekle beraber, neyse ki diğer kanser türleri kadar sinsice ilerlemiyor. Özellikle prostat kanserine karşı en etkili ve en kolay bulunabilecek birkaç doğal besin, bu hastalıktan korunmak için en etkili yardımcılarınız olacaktır.
Domates
- Aktif bileşen(ler): Likopen (güçlü bir antioksidan)
- Neden Yenilmeli?: Likopen, karotinoidler grubundan güçlü bir antioksidan madde olmakla beraber, domatese kırmızı rengini vermektedir. Ayrıca, en sık üzerinde çalışılan anti-kanser maddelerden biridir. 2004 yılında yapılan bir derleme çalışmasında, bu yıla kadar domates tüketimi ve prostat kanseri oluşumu ilişkisiyle ilgili tüm araştırmalar incelendiğinde, domates tüketiminin prostat kanseri riskini belirgin olarak azalttığı görülmüştür.
- Nasıl Tüketmeli?: Genellikle meyve ve sebzeler çiğ yenildiğinde, içerdiği antioksidan miktarlarından daha fazla yararlanılmasına rağmen, domates için bu durum tam tersidir. Domates ne kadar çok pişirilirse içeriğindeki likopen de o miktarda daha fazla açığa çıkmaktadır. Ayrıca pişirilmiş domatesin içerisine bir miktar sıvı yağ eklemek sayesinde, vücudun likopenden yararlanma miktarı da arttırılmaktadır.
Brokoli
- Aktif bileşen(ler): Sulforafan
- Neden Yenilmeli?: Yapılan araştırmalar sonucu brokolinin bir çok kanser türüne karşı etkili olabileceği görülmüştür. Aslına bakılırsa sadece brokoli değil, brokoli gibi krusiferler ailesine dahil karnabahar ve Brüksel lahanası gibi sebzeler de anti-kanser özellik taşımaktadırlar. Bunun nedeni bahsedilen sebzelerin içeriğinde bulunan sulforafan adlı maddedir. Bu maddenin iki yönlü işlev gördüğü düşünülmektedir. İlk olarak kendisi antioksidan özellik göstermekte, ikincil olarak ise vücutta bulunan detoks etkili enzimlerin üretimini tetiklemektedir. Birçok araştırmacı, brokolinin kanser ile savaşta elimizde bulunan en güçlü sebzelerden biri olduğunu düşünmektedir.
- Nasıl Tüketmeli?: Brokoliyi tüketmek için kesin bir yöntem gerekmez. Brokoliyi ister çiğ olarak tüketebilir, ister haşlayabilir, ister buharda pişirebilirsiniz. Ancak dikkat etmeniz gereken husus çok fazla pişirmemeye özen göstermenizdir. Ayrıca farelerde yapılan bir araştırmada brokoliyi domates gibi diğer bir anti-kanser sebze ile beraber tüketmenin, sinerjistik etki (birbirinin gücünü destekleyici) göstereceği ortaya çıkmıştır.
Soya
- Aktif bileşen(ler): İzoflavonlar (genistein, daidzein, glisitein)
- Neden Yenilmeli?: Soya fasulyesi baklagiller grubuna ait ve yüksek miktarda protein içeren bir bitkidir. Yüksek protein içeriğinden dolayı "vejeteryenlerin eti” olarak bilinen soyada bir çok faydalı etkin madde bulunmaktadır. Bu bitkinin prostat kanserine karşı etkili olmasının nedeninin içeriğinde bulunan ve bir çeşit bitkisel östrojen olan isoflavonlar barındırmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.Özellikle hayvanlarda yapılan bir çok araştırma soya ve soyadan elde edilen ürünlerin prostat kanserine karşı etkili olduğunu göstermiştir. Ancak bu deneylerin klinik araştırmalarla da desteklenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Yine de bir çok uzman tarafından soyanın prostat kanserine karşı etkili olduğu düşünülmektedir.Kırmızı etin kanser riskini arttırdığını da göz önünde bulundurmak gerekirse, et ve süt ürünlerinin yerine tofu, soya sütü ve diğer soyalı ürünleri tüketerek prostat kanserine karşı korunabilirsiniz.
- Nasıl Tüketmeli?: Soyalı ürünlerin içeriğindeki isoflavonların miktarı üründen ürüne değişmekle beraber bazı ürünlerin etiketlerinde bu bilgi yer almaktadır. Bu nedenle ürün satın alırken etiketlerini kontrol edebilirsiniz.
Keten - Aktif bileşen(ler): Lignanlar ve alfa linoleik asit (omega-3)
- Neden Yenilmeli?: Keten tohumu hem alfa linoleik açısından hem de lignanlar açısından zengin, doğal bir fitoöstrojen ve antioksidandır. 1950’li yıllardan beri hem keten tohumu hem de keten tohumundan elde edilen yağın anti-kanser özellikli olduğu düşünülmektedir. Bununla beraber sadece az sayıdaki araştırma insanlarda prostat kanseri riski ve keten tohumu tüketimi arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Buna rağmen yine de sonuçlar keten tohumu tüketiminin prostat kanserini önlemede umut vaat edici sonuçlar yaratabileceğini göstermiştir. Bahsedilen nedenle keten tohumu ya da yağı tüketimi, prostat kanserine karşı korunmak amacıyla tavsiye edilmektedir.
- Nasıl Tüketmeli?: Keten tohumunu yemeklerinize ya da yoğurda katıştırarak tüketebileceğiniz gibi, keten tohumu yağı ve kapsülleri de piyasada mevcuttur.