Bilinmeyenler: Kilo Kaybının Önündeki 25 Engel

Aç kalırcasına diyet, çılgın gibi egzersiz yapıyorsunuz ancak bir türlü üzerinizdeki o fazlalıkları veremiyorsunuz...

Bilinmeyenler: Kilo Kaybının Önündeki 25 Engel

Aç kalırcasına diyet, çılgın gibi egzersiz yapıyorsunuz ancak bir türlü üzerinizdeki o  fazlalıkları veremiyorsunuz… Gelin nedenlerine hep beraber göz atalım…

1) Kek ve hamur işi gibi kilo tuzaklarının tadına bile bakmıyorsunuz!
Uzmanların iddialarına göre, diyetinizde yasaklılar listesi altında asla ağzınıza sürmediğiniz yiyeceklerin bulunması, çelişkili biçimde bu gıdaların size daha da çekici gelmesini sağlayabilir. Belki diyet esnasında yasaklılar listesindeki gıdaları tüketmeyerek kilo kaybedebilirsiniz. Ancak diyet sonrası bu yiyecekleri gereğinden fazla tüketerek verdiğiniz kiloları fazlasıyla geri alma ihtimaliniz olacaktır! 
  • Çözüm: Bir yasaklılar listeniz olmaksızın tüm gıdaları tüketin, ancak kek, kurabiye, çikolata vs.. gibi yüksek kalorili yiyecekleri az miktarda tüketin! Bir lokmanın da koca bir porsiyonun da aynı tadı verdiğini unutmayın!
2) Sürekli stres altındasınız!
Eğer sürekli stres altındaysanız, vücudunuz stres hormonu olarak bilinen kortizol hormonunu bol miktarda üretiyor demektir. Bu hormon ise kriz durumlarında üretildiği için, etrafta kıtlık var yanılgısıyla vücudunuzda yağ biriktirmeye, metabolizmanızı yavaşlatmaya ve daha fazla yemek yemeniz için iştahınızı açmaya katkıda bulunmaktadır!
  • Çözüm: Yoga ve meditasyon gibi alternatif yöntemlere baş vurabilirsiniz. Ya da stresinizi kontrol almak için bir uzmana danışabilirsiniz. İş yerinde ya da yoğun koşuşturmacanın arasında vereceğiniz 10 dakikalık rahatlama molaları bile oldukça işinize yarayacaktır.
3) Mideniz Genişlemiş Olabilir!
Eğer çok fazla yiyecek tüketiyorsanız mideniz genişlemiş olabilir ve bu nedenle normalde doymanız gereken miktarda yemenize rağmen halen açlık hissediyor olabilirsiniz. 

Şimdi bir elinizle yumruk yapın ve mideniz boşken olması gerektiği hacmi görün! Her öğünde tükettiğiniz yiyecek ve içeceğin bir yumruktan daha fazla hacim kaplamaması gerektiğini bilmelisiniz.
  • Çözüm: Porsiyonlarınızı küçültün. Midenizin genişlemiş olması bir bahane değil! 4 gün boyunca küçük porsiyonlar tüketerek, midenizin yeniden daralmasını ve normal hale dönmesini sağlayabilirsiniz.
4) Çok fazla kahve tüketiyorsunuz!
Kafein, adrenalin üretimini tetikleyebilir. Adrenalin ise kandaki serbest şeker miktarının artmasını sağlar. Ancak oturarak çalışıyorsanız ya da hareket etmiyorsanız, kandaki fazla şeker kullanılmadığı için yağa çevrilerek vücudunuzda depolanır.
  • Çözüm: Kahve yerine yeşil çay tüketin. Yeşil çay metabolizmanızı hızlandırarak kilo vermenize de yardımcı olacaktır.
5) Diyet kitabınızda yazana uygun olarak günde beş küçük porsiyon tüketiyorsunuz!
Evet, az ve sık sık yemenin metabolizmanızı canlandırdığını duyduğunuz için bu kurala bağlı kalıyor olabilirsiniz. Ancak Avustralya’nın Newcastle Üniversitesi’nde yapılan çalışmalara göre bu yöntemin kilo kaybı için çok fazla işe yaramadığı belirtiliyor. 
  • Çözüm: Sık sık yemek için kendinizi zorlamayın ve sadece açlık hissettiğinizde yemek yiyin. Aç olmadığınız halde yiyecek tüketmek en büyük diyet tuzaklarından biri olarak kabul ediliyor.
6)Hep aynı tür gıda tüketiyorsunuz!
Sydney’s Garvan Üniversitesi’nde kilo kaybı konusunda araştırmalar yapan Doç Dr. Amanda Sainsbury-Salis’e göre, yeterli ve dengeli beslenip ihtiyacımız olan besinleri alabilmek için bir haftada en az 30 farklı çeşit besin tüketmemiz gerekiyor. Eğer diyetinizde vücudunuzun tüm ihtiyaçlarını karşılayacak besinler mevcut değilse, vücudunuz daha fazla yemeniz ve eksik besinleri karşılamanız için sizi zorlayacaktır diye ekliyor.
  • Çözüm: Farklı ve değişik yemek tarifleri deneyebilir, beslenmenizin daha çeşitli olması için gayret gösterebilirsiniz. Protein, karbonhidrat, yağ, meyve, sebze, tam tahıllar vs.. gibi farklı besin içeriği olan yiyeceklere yönelmelisiniz.
7)Ne olursa olsun diyetinize sıkı sıkıya bağlısınız ve çok katı bir diyet uyguluyorsunuz.
Eğer sıkı bir diyete girerek birden 5 kilo verirseniz, kendinizi inanılmaz aç hissedebilirsiniz! Bunun nedeni birden bire ani bir şekilde verilen kilo nedeniyle beyinde bulunan hipotalamus, gıda kıtlığı olduğunu sanarak metabolizmanızı yavaşlatır, açlık hissi yaratır ve yediklerinizin yağ olarak depolanmasını sağlar!
  • Çözüm: Çok ani ve hızlı kilo kaybı vaat eden diyetlere itibar etmeyiniz. Bu diyetler hem sağlığınızı bozabilir, hem de verdiğiniz kiloların daha hızlı geri gelmesine neden olabilir. Bu nedenle kilo kaybını daha uzun süreye yayarak vücudunuzun tepki göstermesinin önüne geçebilir ve çok daha rahat kilo verebilirsiniz.
8)Abur cuburlar beyninizi etki altına alıyor!
Yağlı, yüksek kalorili ancak düşük besin öğeleri içeren gıdaları tüketmeniz, beyninizi etkileyerek, tıpkı madde bağımlılarının yaşadığına benzer bir his yaşamanıza ve bu gıdaları sürekli tüketme ihtiyacına neden olacak bir his yaratabilir.
  • Çözüm: Çikolata, hamburger ve patates cipslerinden vazgeçmeniz sandığınız kadar zor olmayabilir! Sürekli tükettiğiniz bu tarz besinler sizde bir çeşit bağımlılığa neden oluyor olabilir! Bu nedenle bu yiyeceklerin tüketimini kesip sağlıklı beslenmeye başlarsanız, bir süre sonra artık önceden ihtiyaç duyduğunuzu hissettiğiniz sağlıksız yiyeceklere olan ihtiyacınız körelecektir.
9)Partnerinizle aynı porsiyonları tüketip aynı yiyecekleri yemeye başladınız!
Özellikle bu konu kadınları daha çok etkileyerek yeme alışkanlıklarını değiştiriyor ve kilo almalarına neden olabiliyor. Bildiğiniz gibi erkeklerin enerji ihtiyacı kadınlara oranla daha fazladır ve kadınlardan fazla yemelerine rağmen kilo almayabilirler. Özellikle bir restauranta gidiyor ve aynı siparişleri veriyorsanız, fark etmeden siz de erkek arkadaşınızın beslenme alışkanlığına alışabilir ve daha fazla yemeye başlayabilirsiniz.
  • Çözüm: Kadın ve erkeğin günlük enerji ihtiyacının farklı olduğunu unutmayın. Erkek arkadaşınızın yediklerinin aynılarını yemeniz kilo almanıza neden olabilir!
10)Hareketli bir yaşam tarzınız yok ve oturarak çalışıyorsunuz.
Araştırmalar sonucu, hareketli ve yerinde duramaz tarzındaki kişilerin, gün boyu oturanlara göre 380 kalori daha fazla yaktığı ortaya çıkmıştır. Bu kalori miktarı ise yaklaşık 6 kilometre hafif tempolu koşuya eşdeğerdir.
  • Çözüm: Masa başı bir işte çalışıyor olsanız bile ayağa kalkın, etrafta dolaşın, arkadaşlarınıza bir şey söyleyecekseniz mail atmak yerine yanlarına gidin.
11)Yağ tüketmekten çekiniyorsunuz!
Yağın besin öğeleri arasında en fazla kalori içereni olduğunu biliyoruz. Ancak önemli olan tükettiğimiz miktardır. Aslına bakarsanız her öğünde az miktarda yağ tüketmeniz çok daha çabuk doygunluk hissi yaşamanıza neden olacaktır.

Karbonhidrat içerikli besinleri tükettikten sonra doygunluk sinyalinin beyine ulaşması yaklaşık 20 dakika sürüyorken, yağ ve protein tükettiğinizde doyfunluk sinyalinin beyne ulaşması sadece 5 dakika sürer! Bu nedenle çok daha çabuk doyarsınız…
  • Çözüm: Salatalarınızın üzerine az miktarda yağ ekleyiniz. Balık, tavuk, yumurta, az miktarda kırmızı et ve tofu tüketmekten çekinmeyiniz!
12)Ne yazık ki genlerimiz kilolarımızdan sorumlu olabiliyor!
Evet kilolu bir aileye sahipseniz ve siz de kiloluysanız ailenizi suçlayabilirsiniz. Şaka bir yana araştırmacılar obeziteyle ilişkili genlerin olduğunu ve bu genlere sahipseniz, iştahınızın diğer kişilere göre çok daha açık olabileceğini vurguluyorlar.
  • Çözüm: Genlerinizi suçlamak yerine durumun farkına varıp önlem almaya çalışabilirsiniz. Daha fazla egzersiz yapmak ve işlenmemiş gıdalar tüketmek size yardımcı olabilir.
13) Hep aynı tempoda egzersiz yapıyorsunuz.
Bir çok üniversitede yapılan farklı araştırmalar aynı sonucu ortaya koyuyor: Sabit tempolu egzersiz yapmak yerine arada bir tempoyu arttırıp azaltmak çok daha fazla kalori yakmanıza sebep olacaktır.
  • Çözüm: Örneğin koşu bandında günde 6 km yürüyorsanız, arada bir koşu bandının hızını arttırarak aralara birkaç dakikalık koşular ekleyiniz.  Yine aynı 6 km’yi katetmenize rağmen tempoyu değiştirmek sayesinde daha çok kalori yakabilirsiniz.
14) Reçeteli ilaç kullanıyorsunuz.
Eğer düzenli olarak reçeteli ilaç kullanıyorsanız, bazı ilaçların metabolizmayı, iştahı ve duygu durumunu etkileyerek daha çok kilo almanıza yol açabileceğini bilmeniz gerekiyor. Örneğin yeni nesil antidepresanlar, kortikosteroidler ve bazı tansiyon ilaçları bile kilo almanıza yol açabilir.
  • Çözüm: Eğer kullandığınız ilaç sonrasında kilo almaya başladıysanız bu konuda hekiminize danışarak gerekirse ilacınızı değiştirebilirsiniz.
15)Ağırlık kaldırmıyor ve güç egzersizleri yapmıyorsunuz.
Yağ kaybederek kas geliştirmeniz sonucu vücudunuzun ihtiyaç duyduğu kalori miktarı artacak ve daha fazla kalori tüketme hakkınız olacaktır.
  • Çözüm: Yağları yakarken, kas kitlenizi de arttırmak için spor hocanızdan destek alabilirsiniz. Ya da kendi kendinize ağırlık kaldırma çalışmaları yapabilirsiniz.
16)Çok fazla magazin okuyorsunuz.
Eğer çok fazla popüler dergi okuyorsanız muhtemelen bir çok ünlü isim görüyorsunuz demektir. Magazinlerde poz veren ve gram fazlalığı olmayan bu dümdüz kalçalı ünlülere özenerek kendinizi psikolojik baskı altına sokmanız hiçbir işe yaramayacaktır.
  • Çözüm: Bir sanat galerisine giderek ortaçağdaki kadınlara ait portreleri inceleyin. Bu portrelerde kum saati ve armut şeklinde vücut yapılarına sahip olan kadınlar, gerçek bir kadın vücudunun nasıl olması gerektiğini size gösterecektir. Bu portrelerin hiçbirinde günümüzdeki sıfır beden mankenler gibi kadınlara rastlayamazsınız!
17)Yeterli kalsiyum tüketmiyorsunuz!
Yapılan araştırmalarda kalsiyumun kilo kaybına yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Çalışmalarda yüksek miktarda kalsiyum tüketiminin doygunluk hissine sebep olduğu, yeterli kalsiyum tüketmemenin ise daha fazla gıda tüketimini teşvik edebileceği bulunmuştur. 
  • Çözüm:Ayrıca yapılan diğer bir araştırmada kalsiyumun besinlerle alınan yağ fazlalığının bir kısmını bağlayarak dışkıyla atılmasını sağladığı da görülmüştür.
18)Besinleri etiketlendirebilirsiniz.
Kendinizi kısıtlamadan her besinden tüketebilirsiniz, ancak sınırsız miktarda değil! Örneğin her gün elma yiyebilirsiniz ancak çikolatayı haftada 1-2 gün tüketmeniz gerekebilir. Tabii bunun için kesin bir kural olmamakla beraber yüksek kalorili ve az miktarda besleyici madde içeren yiyecekleri daha nadir tüketmelisiniz.
  • Çözüm: Örneğin gıdaları "her gün”, "haftada bir”, "haftada iki” vs.. şeklinde etiketlendirebilir ve buna göre tüketebilirsiniz.
19)Stilettolarınızdan vazgeçemiyorsunuz.
Araştırmacılar her gün yaklaşık 60-90 dakika yürüyüş gibi hafif egzersizlerin bile kilo kaybını destekleyebileceğini söylüyorlar. Ancak ayağınızdan çıkaramadığınız topuklu ayakkabılarınız, ayaklarınızın rahat olmamasına ve yürüyüş yapmaktan kaçınmanıza neden olabilir.
  • Çözüm: Sağlığınız için hem şık hem de ortopedik rahat ayakkabılar kullanmalısınız. Ya da topuklulardan vazgeçemiyorsanız, önemli toplantılarda ya da önemli zamanlarda giyebilir ama diğer zamanlarda rahat ve şık ayakkabılarınızı tercih edebilirsiniz.
20)Ne yiyeceğinize son dakikada karar veriyorsunuz.
Eğer son dakikaya kadar önünüzdeki öğün için ne yiyeceğinize karar vermemişseniz, açlığınızın da etkisiyle son anda vereceğiniz kararlar büyük porsiyonlar ve yüksek kalorili ürünler olabilir.
  • Çözüm: Sabah evden ayrılmadan önce meyve-sebze-kuruyemiş gibi sağlıklı besinlerden oluşan bir kap hazırlayabilir ve gün içerisinde açlık hissettiğinizde bunlardan atıştırabilirsiniz.
21)Gece geç saatte ve güneş battıktan sonra yemek yiyiyorsunuz.
Yapılan araştırmalarda güneş battıktan sonra metabolizme hızı düştüğü ve vücudumuzun alınan enerjiyi etkili şekilde kullanamayarak yağ şeklinde depolamaya yatkın olacağı ortaya çıkmıştır. Garvan Institute’den Katherine Samaras’a göre, gün ışığı gözümüzdeki retineya vurduğunda bu mesaj karaciğere ulaşıyor ve yağlar çok daha etkili şekilde parçalanmaya başlıyor.
  • Çözüm: Sabah ve öğle öğünleriniz yoğun olsa bile gün battıktan sonra ve geceleri mümkün olduğunca besin tüketmemeye çalışın.
22)TV önünde yemek yiyiyorsunuz.
Birmingham Üniversitesindeki araştırmacılar,  TV seyrederken yediğimiz yemeklere odaklanamadığımız ve bu nedenle ne ve ne miktarda yediğimizi çok fazla algılamayarak aşırı miktarda atıştırmalık tüketebileceğimizi söylüyorlar.
  • Çözüm: Öğünlerinizi masa başında ve 30 dakikaya yayarak tüketmeniz kilo kontrolünde ve sağlıklı beslenme açısından oldukça işinize yarayabilir.
23)Yeterince uyumuyorsunuz
US Nurses’ Health araştırmasına katılan 68000 kadın üzerinde yapılan araştırmada az uyuyan kadınlar arasında obezitenin daha yaygın olduğu görülmüş. Profesör Paul Taylor’a göre uyku ve vücudumuzdaki bir takım hormonların üretimi arasında sıkı bir ilişki vardır. Az uyumak sonucu açlık hissimiz üzerinde de etkili olabilen kortizol ve girelin adlı hormonların seviyesi artarak, leptin adlı ve tokluk hissi sağlayan hormonun miktarı azalıyor. Bunun sonucu daha fazla açlık hissedilerek daha fazla besin tüketiliyor.
  • Çözüm: Her gün en az 8 saat uyumaya dikkat ediniz.
24)Eviniz çok sıcak!
Oda sıcaklığınızı 27 C’den 22 C’ye düşürmeniz sonucu günlük 239 kcal daha fazla yakıyorsunuz.
  • Çözüm: Klimanızın ısısını düşürerek, termojenezi hızlandırıp kalori yakımını arttırabilirsiniz.
25)Canınız sıkılıyor…
Eğer açlık hissetmediğiniz halde bir şeyler yeme isteği duyuyorsanız muhtemelen can sıkıntınızı bastırmak için bu yolu tercih ediyor olabilirsiniz.
  • Çözüm: Yemek yemeden önce hissettiğiniz açlığın fiziksel açlık olup olmadığını kontrol ediniz. Eğer sadece moral bozukluğu, can sıkıntısı ya da stres yüzünden yeme ihtiyacı hissediyorsanız, yemek yemek yerine rahatlama egzersizlerine yönelmeniz hem duygu durumunuzu iyileştirecek, hem de kilo almanızın önüne geçecektir.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye