Diyabetin Komplikasyonları

Tip I ve Tip II diyabetin komplikasyonları kan şekeri seviyesinin düzgün şekilde kontrol edilemediği durumlarda ortaya çıkar.

Diyabetin Komplikasyonları

Tip I ve Tip II diyabetin komplikasyonları kan şekeri seviyesinin düzgün şekilde kontrol edilemediği durumlarda ortaya çıkar. Bunlar ketoasidoz ve hiperozmolar komayı da içermektedir. Kan şekeri seviyesi uzun süre kontrol edilemezse çeşitli dokuları besleyen küçük kan damarlarına zarar veren sirkülasyon sorunları ortaya çıkabilir. Bu sorunlar retinopati (retinanın zarar görmesi), nöropati (sinirlerin zarar görmesi), nefropati (böbrek hastalıkları), inme, kalp krizi ve ayak ülserine yol açabilir. 

Ketoasidoz: İnsüline bağımlı (Tip I) diyabet hastası yeteri kadar insülin alamadığı zaman kandaki glikoz artar. Vücut enerji üretebilmek için yağları parçalar, fakat bu süreç aynı zamanda, vücuda zararlı olan ve asidik bir durumu (kanda aşırı asit oranı) da içerebilen keton üretir. Bu durumdaki insülin direncini kırmak için yüksek dozda insüline ihtiyaç vardır ve sıklıkla hastaneye yatmak gerekir.

Hiperozmolar Koma: Az sıvı alınması, yüksek kan şekeri seviyesi, enfeksiyon ya da ameliyat gibi fiziksel stresten kaynaklanan şiddetli sıvı kaybının yaşanması durumunda hiperozmolar koma (sıvı kaybından kaynaklanan koma) olarak bilinen bir durum ortaya çıkar. Hastaneye yatırmayı gerektiren bu sorun acil bir durumdur; çünkü bu vakaların % 50’si ölümcüldür.

Diyabetik Retinopati: Diyabet hastalarında retinanın hasar görmesi ABD’de körlüğün önde gelen nedenleri arasındadır.  Güçlükle kontrol edilen diyabetlerde, hassas yeni kan damarları retinada göze daha fazla oksijen vermek amacıyla biçimlenir. Bununla birlikte, bu damarlar sıklıkla kırılır, göze kan karışır. Lazer tedavileri kanamayı durdurmaya yardımcı olur, fakat böyle yaparak görmenin temeli olan retinanın büyük kısmına zarar verir.

Diyabetik Nöropati: Periferal sinir sisteminin zarar görmesi ağrı ve uyuşuklukla karakterize edilir ve çoğunlukla ayak ve bacaklarda meydana gelir. Genellikle, periferal sinir sistemini destekleyen küçük kan damarlarının aşırı zarar görmesinden kaynaklanır.

Diyabetik Nefropati: Böbreklerin zarar görmesi diyabet hastaları arasındaki ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Genellikle, böbrekleri destekleyen küçük kan damarlarının aşırı zarar görmesinden kaynaklanır.

Diyabetik İnmeler: Diyabetlilerin beyinlerindeki kan damarlarının zarar görmesi ve tıkanması inmelere neden olur. Büyük inmeler felce, konuşma kaybına, şiddetli koordinasyon eksikliğine, görme kaybına ve hatta ölüme neden olabilir. Birçok küçük inme ilerleyen bunamalara neden olabilir.

Diyabetik Kalp Krizleri: Kalp krizleri diyabet hastası olmayanlara kıyasla diyabet hastası olanlarda daha fazla olur.

Diyabetik Ayak Ülseri: Diyabetin küçük kan damarlarını tıkamasından kaynaklanan oksijen desteğinin azlığı ve periferal sinirin zarar görmesi diyabetlilerdeki ayak ülserinin ana sebeplerindendir. Özel bir tedavi olmaksızın, amputasyon (organın kesilmesi) gerektiren kangren oluşabilir. Bundan kaçınmak için, ayak temiz, kuru ve sıcak tutulmalıdır. Kesik ve morarmalar gibi yaralanmalar, sinir zedelenmesinden kaynaklanan hissizlik yüzünden hissedilmeyebileceğinden diyabetliler asla yalın ayak gezmemelidir. Ayrıca ülser de meydana gelebilir.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye