Geçmiş Yaşam Terapisi - Nedir

Çeşitli yöntemlerle geçmiş hayatların incelenip bugün sebep oldukları sonuçların iyileştirilmesidir.

Geçmiş Yaşam Terapisi

Geçmiş yaşam terapisi, kişilerin şimdiki hayatında yaşadığı hastalık ve durumlardan iyileşmek ve sorunlarını çözmek için geçmiş hayatlarına geri gitmesidir. Kişilerin şimdiki hayatı, attığı adımlar, geçtiği evreler ve yaşantısının mihenk taşı olarak gördüğü birçok olay, önceki yaşantısından izler taşımakla kalmaz, hatta onların tamamlayıcısı, tedavi edicisi ya da yeniden kavranmasıdır. Geçmiş yaşam terapisi, kişi kendisini tanırken doğru izleri takip etmesi yönünde ona rehberlik eder. Geçmiş hayatlara regresyon terapisi, hipnoz, yönlendirilmiş imgelem, rüyalar, kraniosakral terapi ve diğer beden çalışması türleri, spontan regresyon, otomatik yazı, meditasyon ya da daha yüksek benlikle temasa geçme yoluyla ulaşılabilir. Kişinin daha yüksek bir benlikle temasa geçmesi meditasyon ve hipnoz yoluyla gerçekleşir.

Daha yüksek benlikle temasa geçmenin kişinin kaderini değiştirmesine yardımcı olduğu söylenmektedir. Terapi genellikle kişi bazında uygulanır. Geçmiş yaşam terapisi genellikle bugünkü hayatın sorun ya da çatışmalarının kaynaklarına ulaşmak için uygulanır. Regresyon seansının amacı, mevcut hayat süresi içinde uygun kararlar alabilmek ve var olan ilişkilere dair bir anlayış kazanabilmek amacıyla geçmişteki olaylara bağlı suçluluk, korku ve diğer duyguları serbest bırakmaktır.

Geçmiş hayatları keşfetmek için yaygın kullanılan bir yöntem de hipnozdur. Hipnotik regresyon esnasında hasta, genellikle çevresindekilerin tamamen farkında olduğu hafif trans haline geçer. Terapist, bu trans haline geçebilmesi için hastaya yönlendirilmiş imgelem ile rehberlik edebilir. Hasta bir sahnenin bilincinde olduğunu sezebilir ya da bir film izler gibi hareketli resimler görebilir. Hasta bir sahneye tanık olabilir ya da bir görüntüyü tarif eden sesler duyabilir ve bu sahne ile ilgili duygular hissedebilir. Terapist hastayı sahne yok olana dek gördüklerini ve hissettiklerini anlatması için teşvik eder. Geçmiş yaşam regresyonunda hasta şu anki yaşamından insanlar görebilir. Karma teorisine göre bir hayatta birbirlerine yakın olan ruhlar bir diğerinde tekrar karşılaşacaktır. Genellikle bu hayattaki aile, sevgili ya da dostlar gibi birbirlerine bağlı olan kişiler de önceki hayatlarda bir arada olmuşlardır. Yeniden karşılaşmanın anlamı, gelişimin ve iyileşmenin sağlanabilmesi amacıyla diğer hayatlarından kaynaklanan karmik sorunları çözmektir.

Geçmiş hayatlar genellikle sıralı biçimde deneyimlenmez. Bunun nedeni, geçmiş hayatların, kişinin bunu yeniden gözden geçirerek öğrendiği dersten en çok faydayı sağlayacağı zamanda açığa çıktığını ileri süren karma anlayışıdır.
Geçmiş yaşam terapisi, kadim reenkarnasyon inancına dayanır. Hindu felsefesinin temelini oluşturan reenkarnasyon binlerce yıl öncesiyle tarihlenir. Ruhun sonsuz olduğu ve her yaşam süresince meydana gelen olayların bilgilerini de koruyarak tekrar tekrar vücut bulduğu inancıdır. Karma, reenkarnasyonun önemli bir bileşenidir; eylem anlamına gelen Sanskritçe bir kelimedir. Karmanın temeli, her eylemin bir tepkisi olduğu yönündedir. Her yaşam süresi evvel yaşamlardaki hastalıklı eylemleri çözmek içindir. Her hayatın şartları önceki bir hayatta elde edilen gelişme ve ilerleme tarafından belirlenir. Bu teoriye göre, kişinin bir yaşamı boyunca olan eylemleri, bir sonraki hayatındaki durumları, ilişkileri, çevreyi ve fırsatları belirler. Bir yaşam süresinde gerçekleşen eylemler, çoğunlukla bir sonraki yaşama taşınır. Örneğin önceki hayatında cinayet işleyen biri belki de öfke ve şiddete maruz kalacağı bir hayatla karşılaşabilir. Her ne kadar "geçmiş hayatlar” dini birer kavram olarak ortaya çıksa da, 1960’lardan bu yana terapötik toplumda insanların hayatlarındaki, sağlık ve mutluluklarını engelleyen güncel meseleleri yeniden düzenlemelerine yardımcı olmak için kullanılmaktadır. Geçmiş yaşam deneyimlerinin ve hatıralarının olup olmadığı tartışmalıdır ve nihayetinde ispatlanamaz. Bunlar, beynin metaforları da olabilirler. Öyle bile olsa, mevcut çatışmalara anlayış ve çözüm getirmek için yararlı bir süreç olarak hizmet edebilir.
Geçmiş yaşam terapisinin binlerce faydası olduğu bildirilmiştir. Geçmiş hayatlarından açığa çıkan hatıralar, kişilerin bugünkü hayatları üzerine bakış açılarını değiştirmelerine olanak sağlar. Bu terapi, kişilerin kim olduklarını anlamalarını, geçmiş yaşamlarındaki olayların şimdiki hayat koşullarını nasıl etkilediğini öğrenmelerini ve gizli çatışmalara karşı kavrayış geliştirmelerini sağlar; böylelikle aynı davranış kalıplarını tekrarlamaya da bir son verilmiş olur. Geçmişe gitme terapisinin yarattığı farkındalık zihinsel, fiziksel ve duygusal rahatlama sağlar. Hastalar, kronik ağrı, alkolizm, kıskançlık, artrit, klostrofobi, agorafobi, migren baş ağrıları, kilo sorunları, insomnia, obsesif kompulsif bozukluk, kimyasallara bağımlılık, depresyon ve cinsel işlev bozuklukları gibi sorunlarını hafifletecek şekilde kökleşmiş duygu, korku ve suçluluklarını serbest bırakabilir. Korku ve diğer sancılı duyguların serbest kalması irade ve özsaygıyı güçlendirir; diğerlerine ve kendine karşı affedici olmayı geliştirir. Kişiler hayatları boyunca belli kişi veya yerlere karşı negatiflik hissetmiş olabilir. Belli besinlerden hoşlanmayabilir, bazı hastalıklara yatkın olabilir veya tekrarlanan rüyalar görebilirler. Bu ise, bir geçmiş hayat bağlantısının sonucu olabilir. Bu durumlara ait kökenlerin farkında olarak olumsuzluktan özgürleşilir ve çoğunlukla iyileşme meydana gelir.
Geçmiş yaşam terapisi üzerine pek çok araştırma yapılmıştır. Geçmiş yaşam hareketinin savunucularından biri olan Dr. Brian Weiss, geçmiş yaşam regresyonları gerçekleştirirken karşılaştığı deneyimleri anlattığı sayısız kitap yazmıştır. Virginia Üniversitesi'nde bir psikiyatri profesörü olan Dr. Ian Stevenson ise, geçmiş yaşamlarını bilinçli biçimde hatırlayan çocuklar üzerinde bir araştırma yapmıştır. Araştırmalarındaki vakaların birinde, Shanti Devi isimli Hintli bir kız, henüz çok küçükken, kocası ve çocukları hakkında konuşmaya başlamıştı. "Eski” evinin adresini vermiş ve eşinin kimliğini saptamıştı. Shanti, dokuz yaşındayken bu eve götürüldüğünde, önceki yaşamında bahçeye gömmüş olduğu mücevherleri bulup çıkarmıştı.
Geçmiş yaşam terapisi genellikle Batılı tıp hekimlerinin birçoğu tarafından kabul edilir. Her ne kadar hipnoz yoluyla geçmiş yaşamları keşfetme görüşü 1970’lerde yaygınlaşmaya başlamış olsa da, şu an modern psikologlar tarafından eleştirilmektedir. Pek çoğu, hipnoz altındaki hastaların, hipnoterapistin telkinleri ile geçmiş yaşamlarını hatırlamaya yönlendirilmelerinin, sahte geçmiş yaşam anıları yarattığını iddia eder.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye