Genital Herpes - Sebepleri

Genital başta olmak üzere çeşitli bölgelerde kendini gösteren, cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır.

Genital Herpes

Genital herpes, herpes simplex virüsünün neden olduğu, cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Hastalık genital bölgede sıvı dolu, ağrılı kabarcıkların oluşması ile karakterizedir.

Genital herpes, vajinal, anal ve oral temas ile yayılan, cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Kişinin ilk herpes enfeksiyonuna primer enfeksiyon adı verilir. Hastalıkla temas ettikten sonraki 4. ya da 7. günde gelişir. Kişiye herpes virüsü bulaşırsa, tamamıyla tedavi edilmesi mümkün değildir. Bunun yerine, virüs afferent sinir ganglionunda günler, aylar hatta yıllar boyu ara sıra ortaya çıkacak şekilde saklı halde bekler. Virüs aktif hale geldiğinde deride enfeksiyonun tekrarlanması söz konusudur. Bu zamanda herpes enfeksiyonun aktif olduğu oluşan ağrılar sayesinde belirgin hale gelir. Buna karşın aktif bir enfeksiyon belirgin ağrılar olmadan da ortaya çıkabilir. Herpesi olan kişilerin yüzde 75’e yakını kendilerinde enfeksiyon olduğunu bilmemektedir.
 
Herpes virüsü bulaşmış olan yenidoğan bebekler şiddetli ve muhtemelen ölümcül olan neonatal herpes adında bir hastalığa yakalanır. Birleşik Devletler’de doğan 3000-5000 bebekten birine herpes virüsü bulaşmaktadır. Bebekler genellikle doğum kanalından geçişleri sırasında hastalığı kaparlar ancak eğer zarlar erken parçalanırsa hamilelik sırasında da hastalığı kaptıkları olur.
Genital herpes, herpes simpleks adı verilen bir virüsten kaynaklanan enfeksiyondur. İnsanlara özgü herpes virüslerinin çeşitli farklı türleri bulunmaktadır. Bunlardan yalnızca iki tanesi herpes simplex tip 1 (HSV-1) ve tip 2 (HSV-2) herpese neden olur. HSV-2 çoğunlukla genital enfeksiyonlardan sorumludur. HSV-1 ise genellikle ağızdaki herpese (uçuk) neden olur ancak %10-30 ihtimalle genital herpese yol açtıkları da görülür. Herpes virüsü herhangi bir kimseye bulaşabiliyor olsa da, belirtiler herkeste görülmeyebilir.
 
Risk faktörleri arasında ilk cinsel deneyimi erken yaşta yaşamak, birden çok cinsel partner ve cinsel yolla bulaşan diğer hastalıkların (CYBHlar) öyküsü yer alır. Primer herpes enfeksiyonun ilk belirtileri genellikle, enfeksiyonu taşıyan kişiyle temastan sonraki 2. ila 7. günde ortaya çıkar ancak bu süre iki haftayı da bulabilir. Primer enfeksiyon belirtileri genellikle tekrarlanan enfeksiyona göre daha şiddetlidir. İnsanların %70’inde primer enfeksiyon yorgunluk, baş ağrısı, ateş, titreme, kas ağrıları, iştah kaybı ve ağrılı, şişmiş lenf düğümleri gibi genel belirtilere neden olur. Bu belirtiler enfeksiyonun ilk 3. ila 4. gününde en yüksek noktasındadır ve bir hafta içerisinde kaybolur.
 
Genital herpesi olan kişilerin çoğu prodrom ya da yaklaşmakta olan hastalığın belirtilerini yaşarlar. Bunlar ise ağrı, yanma hissi, kaşıntı, kabarcıkların oluşacağı genital bölge, bacaklar ya da baldırlarda sızlamaya yol açabilir. Prodrom aşaması enfeksiyonun patlak vermesinden önceki birkaç saatten bir ya da iki güne dek uzanabilir. Bunu takiben ise kırmızı yumrular baş gösterir. Bu yumrular hızlı bir şekilde, aynı zamanda irin de dolu olabilen sıvı dolu kabarcıklara dönüşür ve bir kabukla kaplanır. Kabarcıklar patlayabilir ve ağrılı yaralara dönüşebilirler. Kabarcıklar bir hafta ya da daha uzun süre patlamaya devam edebilir. Ağrı genellikle iki hafta içerisinde geçer ve kabarcıklar ve yaralar herhangi bir skarlaşma oluşmadan üç ila dört hafta içerisinde iyileşir. Açık bir yaraya dokunulması ve sonrasında parmakların ağız, gözler ya da derideki bir yarıkla temas haline getirilmesi ile virüsün vücudun diğer bölgelerine bulaştırılması mümkündür. Herpes virüsünün yayılmasının en riskli olduğu zaman kabarcıkların belirmesinden kabukların oluşumuna kadar geçen zamandır. Buna karşın enfeksiyonu taşıyan bir kimse yaralar yokken de herpes virüsünü başka kişilere bulaştırabilir.
 
Kadınlar çok şiddetli ve ağrılı bir primer herpes enfeksiyonu yaşayabilir. Vajinal bölgeye ek olarak kabarcıklar klitoris, idrar yolu çıkışı, rektum ve anüs çevresi, but ve kalçalar üzerinde de görülür. Rahim boynu da sulu bir akıntıyla enfeksiyona dahil olur. Her 10 kadından biri herpesin bir komplikasyonu olarak vajinal maya enfeksiyonu geçirir. Erkeklerde herpes kabarcıkları genellikle penis üzerinde oluşur ancak aynı zamanda skrotum, kalçalar, anüs çevresi ve rektumda da görülebilirler. Erkeklerde aynı zamanda genital herpes enfeksiyonu ile birlikte idrar benzeri bir akıntı da olur. Hem kadınlar hem de erkekler ağrılı ve güç idrara çıkma, idrar yolunda şişme, menenjit ve boğaz enfeksiyonları yaşarken, bu belirtileri yaşayan kadınlar erkeklerden genellikle sayıca daha fazladır.
 
Latent durumdaki bir herpes virüsünü neyin aktifleşmek üzere tetiklediği kesin olarak bilinmemektedir, ancak aktif enfeksiyonun başlangıcı ile bağlantılı görünen birkaç koşul mevcuttur. Bunlar arasında hastalık, stres, yorgunluk, güneş ışığı, menstrüasyon, ciltte zarar, besin alerjileri ve aşırı sıcak ya da soğuk havalar yer alır. Genital herpesi olan kişilerin çoğu yılda bir ya da daha fazla atak yaşar. Bu kişilerden %40’ı yılda 6 ya da daha fazla atak deneyimler yaşamaktadır. Herpesin aktif yinelemeleri genellikle primer enfeksiyondan daha az şiddetli olur. Daha az kabarcık, ağrı görülür ve belirtilerin başlamasından iyileşmeye kadar olan süre primer enfeksiyondan daha kısadır.

Teşhis
Genital herpes, çok yaygın olmasından dolayı ilk olarak belirtilerden teşhis edilebilir. Başlangıçta yapılacak hızlı bir teşhis için Tzanck testi kullanılabilir. Aktif bir kabarcığın dibinden kazınarak alınan örnek kullanılarak uygulanır. Teşhisin doğrulanması deri lezyonlarından alınan maddenin tisvirüs su kültürünün yapılması, kanın herpes antikorları için test edilmesi ya da lezyondan alınan sıvı veya maddenin doğrudan immünoflorasan tahlili adı verilen bir yöntemle incelenmesi sonucu yapılır. Herpes bulaşan çocukların çoğu enfeksiyonun herhangi bir belirtisini taşıyarak doğmadıklarından, yenidoğanlar ve hamile kadınlar çoğunlukla rutin olarak içinde herpes için bir testi de içeren Torch antikor paneline tabi tutulur. Bebeklerin aynı zamanda herpes enfeksiyonun bulgularına karşı gözlerinden kontrol edilmeleri gerekir. Deri yaraları ve ağızdaki yaralardan da herpes simpleksin varlığına karşı örnekler alınmalıdır. 
Herpes enfeksiyonu için herhangi bir tedavi yoktur. Ağrı ve iltihabı azaltmak için Aspirin kullanılabilir. Belirtileri azaltan ve atakların uzunluğunu düşüren antiviral ilaçlar mevcuttur. Bazı ilaçların aynı zamanda hastalığın yayılmasını önlediğine ve ileriki atakların yinelemesini azalttığına dair kanıtlar da bulunmaktadır. En iyi sonuçları almak üzere antiviral ilaçlarla tedaviye prodrom aşamasında, kabarcıklar görünür hale gelmeden başlanması gerekir. Atağın uzunluğuna bağlı olarak, ilaç tedavisine 10 güne kadar devam edilebilir.
 
Herpes enfeksiyonları için tercih edilen ilaç Acyclovir’dir (Zovirax) ve intravenöz olarak verilebileceği gibi, ağız yoluyla alınabilir veya merhem olarak yaralara doğrudan tatbik edilebilir. İntravenöz acyclovir, şiddetli primer enfeksiyona ya da herpesin aseptik menenjik veya sinir demetlerinin iltihabı olan sakral gangliyonit gibi komplikasyonlarına bağlı olarak hastanede kalması gereken hastalara verilir.
 
Acyclovir, virüsün akıntılı periyodunu, kabarcıkların sürecini ve iyileşme süresini aza indirir. Herpes atakları yılda altı ila sekizden fazla olan hastalara uzun vadeli acyclovir tedavisi verilebilir. Buna ise baskılayıcı terapi adı verilir.
 
Baskılayıcı terapi gören hastalarda herpes atakları arasında daha uzun periyotlar bulunur. Alternatif olarak, hastalar evlilik ya da tatiller gibi özel durumlar sırasında aktif bir enfeksiyon ihtimalini azaltmak için kısa vadeli baskılayıcı terapi de kullanabilir. Acyclovir’in yan etkileri arasında bulantı, kusma, kaşıntılı döküntü ve ürtiker yer alır. Kullanılabilecek diğer ilaçlar arasında ise famciclovir (Famvir), valacyclovir (Valtrex), vidarabine (Vira-A), idoxuridine (Herplex Liquifilm, Stoxil), trifluorothymidine (Viroptic) ve penciclovir (Denavir) yer alır.
 
Neonatal herpes ciddi bir durumdur. Tedavi ile dahi yaşamlarını yitiren bebekler olmuştur ya da sinir sistemleri ciddi şekilde zarar görebilir. Herpes enfeksiyonu taşıyan yenidoğanlar normal şartlarda intravenöz acyclovir ya da vidarabine ile tedavi edilir. Buna karşın enfeksiyonu taşıyan bebekler uzun vadeli baskılayıcı bir tedavi ile iyileştirilmelidir. Bu ilaçlar ölümleri ciddi oranda düşürmüştür ve aynı zamanda bir yaşına kadar nispeten sağlıklı bebeklerin sayısını artırmış bulunmaktadır.
Herpes virüs ataklarına katkıda bulunan faktörlerden birinin lisin ve arginin amino asitlerindeki bir dengesizlik olduğu düşünülmektedir. Lisin takviyesinde bulunmak doğru dengenin sağlanmasına ve herpes yinelemesinin önlenmesine yardımcı olabilir. Hastalar günde 500 mg.’a kadar lisin alabilir ve bir atak sırasında bunu günde üç kez 1000 mg.’a kadar çıkarabilir. Çikolata, fıstık, badem ve diğer kabuklu yemişler ve tohumlar da dahil arginin aminoasidi açısından zengin olan gıdaların alımından kaçınılmalıdır.
 
Klinik deneyler yüksek stres ve herpes atakları arasında bir bağlantıya işaret etmektedir. Çoğu kişi stres azaltılması ve gevşeme tekniklerine iyi yanıt vermektedir. Akupresür ve masaj da yorgunluk ve stresi azaltabilir. Meditasyon, yoga, t’ai chi, akupunktur ve hipnoterapi de stresin azaltılmasına ve rahatlamanın artırılmasına yardımcı olabilir.
 
Hastalığın yarattığı duygusal ve psikolojik stresle baş edebilmek için danışma ve destek grupları da önerilir. Sığırların timüs bezinden elde edilen ekstrekt bağışıklık fonksiyonunu iyileştirmek ve vücudun herpes gibi viral enfeksiyonlara karşı savaşmasına yardımcı olmak üzere kullanılabilir. Bazı bitkiler de antiviral işlevi görebilir. Bunlar arasında ekinezya ve sarımsak, Allium sativum yer alır. Sibirya ginsengi, Eleutherococcus senticosus da yineleyen herpes ataklarına neden olan stres tepkisini azaltmakta faydalıdır.
 
Atak sırasında beta-karoten ve E vitamini ile takviyelerde bulunmak önerilir. Genital herpes için faydalı olabilecek homeopatik tedaviler arasında Rhus tox 6c ve Apis mellifica 6c yer alır. Herpes atakları için yararlı olan geleneksel Çin tıbbına özgün birleşimler de mevcuttur. Bunlardan, Zhi Bai Lui Wai Di Huang adı verilen bir tanesi filodendron ve diğer tedavilerin bir karışımıdır. Bir diğeri ise karaciğeri boşaltmak için yapılan Long Dan Xie Gan Tang adlı bir çorbadır. Geleneksel Çin tıbbı uygulayıcıları ataklara özgü doğru birleşimlerin hazırlanması konusunda yardımcı olabilir.
 
Kırmızı deniz alglerinin, ağızdan alındığında ya da topikal olarak kullanıldığında herpesi iyileştirmede etkili olduğu düşünülmektedir. Diğer topikal tedaviler de herpes virüsünün gelişimini sınırlama, yol açtığı zararı en aza indirme ya da yaraların iyileşmesinde yardımcı olabilir. Çinko da hem ağızdan hem de dışarıdan kullanılabilir. Çinko sülfat merheminin uygulanmasıyla birleştirilen oral takviyeler yaraların iyileşmesine ve yineleyen ataklarla mücadeleye yardımcı olabilir. Lityum sikkunat merhemi viral replikasyonu önleyebilir.
 
Meyan kökünün, Glycyrrhiza glabra'nın bir bileşeni olan lisirizik asit ile yapılan bir merheminin virüsleri etkisiz hale getirdiği görülmektedir. E vitamini yağı ya da çay ağacı yağı (Melaleuca spp.) ile yapılan uygulamalar yaraların kurumasına yardımcı olur.
Bir genital herpes enfeksiyonunu kesin olarak önlemenin tek yolu, enfeksiyonu taşıyan kişilerle temastan kaçınmaktır. Bu çok da kolay bir çözüm değildir çünkü çoğu insan enfeksiyonu taşıdığının farkında değildir. Hastalığının durumu şüpheli ya da meçhul olan bütün partnerler için kondom ve nonoxynol-9 içeren spermisit jel ya da köpük kullanımı önerilmektedir. Buna karşın kondomlar, kondomun kapatamadığı bir deri bölgesindeki açık yarası bulunan birisiyle temas söz konusu olduğunda koruyucu olmayabilir. Mikrodalgadan etkilenmeyen fırın plastiklerinin kullanımı da önerilmektedir. Bir herpes atağı sırasında cinsel temastan bütünüyle kaçınılmalıdır. Etkilenen bölgelere dokunmaktan kaçınılması gerekir çünkü bu, enfeksiyonun diğer bölgelere yayılmasına yol açar. Doğum kanalından geçtiği sırada çocuklara herpes enfeksiyonunun bulaşmasını önlemek için doktorlar genellikle, aktif hepres yaraları olan hamile kadınlara sezaryen doğum önermektedir. 

Komplikasyonları
Genital herpes, birkaç büyük istisna dışında, genellikle ciddi bir hastalık değildir. Bazen primer enfeksiyon şiddetli olabilir ve tedavi için hastanede kalınması gerekebilir. Ortaya çıkabilecek komplikasyonlar arasında aseptik menenjit ve sinir sistemi hasarı yer alır. Aynı zamanda kabızlık, iktidarsızlık ve idrar yapma güçlüğü de görülebilmektedir. Bunlara ek olarak, hastalığa ya da kullanılan ilaçlara bağlı olarak bağışıklık sistemi baskılanmış olan kişiler çok şiddetli ve muhtemelen ölümcül herpes enfeksiyonu riski ile karşı karşıyadır. Antiviral tedavi ile birlikte bile neonatal herpes enfeksiyonları ölümcül olabilir ya da sinir sisteminde kalıcı hasarlara neden olabilir.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye