Almanya’dan Dr. Josef Issels, kansere saldırmanın yolunun tümöre saldırmaktan geçmediği, önemli olanın vücudu güçlendirmek olduğu sonucuna varmıştı. Çalışma arkadaşlarından biri olan Dr. Wolfgang Woppel, "Dr. Issels düşünmektedir ki kronik ve özellikle kötü huylu hastalıklar sadece metabolzima ve metabolizmanın doğal savunmaları, neden denilen faktörlerden kötü etkilenmişse gelişebilirler” demektedir. Bunların arasında genetik, mikroplar, amalgam diş dolguları, enfeksiyonlar, anormal bağırsak florası, kötü beslenme, nöral müdahale, kimyasal toksinler ve radyasyon bulunur.
Bu keşiften Dr. Issel tüm vücut terapisini geliştirdi. Birçok yöntemi tek bir protokolde bir araya getirerek vücudun doğal savunma mekanizmalarını güçlendirmeyi amaçladı. Programındaki ilk adımlarından biri enfekte dişleri ve cıva içeren dolguları çıkarmaktı çünkü bunlar vücuda anormal miktarda toksik yük vermektedir. Hastanın diyeti de yakından izlenir ve özellikle, kahve, çay, alkol ve diğer zararlı maddeler diyetten çıkarılır. Organik işlenmemiş gıdalar ağırlıklıdır ve L. acidophilus gibi faydalı takviyeler verilir. Terapi hastayı duygusal açıdan da ele alır ve stres ya da asabiyet gibi toksik duyguları atmayı içerir. Bu resmi olmayan bir psikoterapi şeklinde yapılır.
Modelinde önemli yer tutan bir faktör oksijen terapileridir. Bunların arasında hemotojenik oksidasyon terapisi bulunur. Bu terapide hastadan kan alınır ve içine oksijen eklenir. Mor ötesi ışınlar uygulanır ve kan 1 saat bekletildikten sonra serumla tekrar hastaya verilir. Bu prosedür kanı sterilize eder ve canlandırarak bağışıklık tepkisini güçlendirir. Dr. Issel’in terapisi hipertermiyi de içerir. Vücutta ateş yaratmak hastalık yok edici lökositlerin artmasına yol açar. Ayrıca programında aşılar da kullanılmaktadır.
Uzun dönemli bir araştırmada Dr. Issel’in terapisi daha önceden kemoterapi ve ışın terapisi almış 252 ölümcül hastada kullanılmıştır. 5 yıl sonra bu hastaların %16.6’sı hala hayattaydı. Bu hayatta kalan hastaların %92’si 15 yıl sonra da hala hayattaydı ve kanser belirtisi taşımıyorlardı. Bir başka araştırmada farklı kanserlere sahip 370 hasta incelendi. 5 yıl sonra %87’si hala hayattaydı ve kanser işareti yoktu. Devam eden araştırmalar tüm vücut terapisiyle kanserin geri dönme oranının %13 olduğunu göstermiştir. Dr. Issel’in ölümünden beri terapisini Dr. Woppel ve Dr. Ahmed Elkadi sürdürmektedir.