Kabızlık - Nedir

Dışkılamayı zor, acılı ve olağandan nadir hale getiren geçici veya devamlı bir rahatsızlıktır.

Kabızlık

Kabızlık, bağırsak hareketlerinin (dışkılamanın) olağandan az olması ya da bağırsağın ağrı veren, geçmesi zor, sert, kuru dışkılar içermesi durumlarında ortaya çıkan akut ya da kronik bir durumdur. Bağırsak alışkanlıkları çeşitlilik gösterir; ancak üç gün boyunca bağırsak hareketi yaşamayan bir yetişkin ya da dört gün boyunca bağırsak hareketi yaşamayan bir çocuğun kabızlık geçirdiği söylenebilir.

Kabızlık et tüketiminin fazla olduğu gelişmiş ülkelerde en yaygın tıbbi şikayetlerden biridir. Herhangi bir yaşta görülebilir ve dışkılamanın geciktirildiği durumlarda daha yaygındır. Bu çoğunlukla çocuklar okula başladığında ya da kreşe girdiğinde, çocuğun tuvaleti kullanmak için izin istemekten utanması sonucu meydana gelir.

Kabızlık kadınlarda erkeklerden daha yaygındır ve özellikle hamilelik sırasında ortaya çıkmaya eğilimlidir. Tek başına yaş, kabızlığın sıklığını artırmaz ancak yaşlı kimselerin bu durumdan daha fazla etkilenmesi daha muhtemeldir. Her ne kadar bu durum nadiren ciddi de olsa, aşağıdakilere yol açabilir:
  • Bağırsak tıkanması
  • Kronik kabızlık
  • Hemoroit (anüsün çevresindeki şişmiş deride bulunan genişlemiş damar kitlesi)
  • Fıtık (kas duvarındaki bir yırtıktan dolayı bir organın çıkıntı yapması)
  • Spastik kolit (değişimli ishal ve kabızlık periyotları ile karakterize bir durum olan irritabl bağırsak sendromu)
  • Laksatiflere bağımlılık
  • Kronik kabızlık, kolorektal kanser, depresyon, diyabet, divertikülozis (büyük bağırsağın kasları içindeki küçük keseler), kurşun zehirlenmesi ya da Parkinson hastalığının belirtisi olabilir. Aşırı dozda opioid kullanmak (öksürük kesiciler ya da eroin bağımlılığı sonucu aşırı kodein alımı) da kabızlıkla sonuçlanabilir.
Yaşlı ya da engelli olan kimselerde kabızlık, dışkıların büyük bağırsağın alt kısmında sıkıştığı daha ciddi bir durum olan bağırsak impaksiyonunun belirtisi olabilir. Eğer yaşlı ya da engelli bir kimse bir haftadan fazla kabızlık çekerse ya da bir çocuğun kabız olduğu anlaşıldıysa doktor çağrılmalıdır.

Yeni bir ilaç, vitamin ya da mineral takviyesinin ardından kabızlık baş gösterdiyse veya buna gaytada kan, bağırsak alışkanlıklarında değişim, ateş ve karın ağrısı ekleniyorsa doktor bilgilendirilmelidir.
Kabızlık genellikle yeterince egzersiz yapmamaktan, yeterli su ya da sıvı içmemekten ya da fasulye, kepekli mısır gevreği, meyve, çiğ sebzeler, pirinç ya da tam tahıl ekmeği gibi lif açısından zengin gıdaları yeteri kadar içermeyen bir diyetten kaynaklanır.

Kabızlığın diğer nedenleri arasında anal fisür (anüs çeperindeki yırtık ya da çatlak), kronik böbrek yetmezliği, kolon ya da rektum kanseri, depresyon, hiperkalsemi (kanda anormal ölçüde yüksek kalsiyum), hipotiroit (normalden az çalışan tiroit bezi), yatak istirahati gerektiren hastalıklar, irritabıl bağırsak sendromu, besin ve flora alerjilerinden kaynaklı bağırsak dengesizliği ve stres olabilir. Kabızlık aynı zamanda şunların da yan etkileri olabilir:
  • Antiasitlerdeki alüminyum tuzları
  • Antihistaminikler
  • Antipiskotik ilaçlar
  • Aspirin
  • Belladonna (Atopa belladonna, atrofin kaynağı, spazmları hafifletmek ve gözbebeklerini büyütmek için kullanılan bir ilaç)
  • Beta blokerler (düzensiz kalp atışlarını dengelemek, tansiyonu düşürmek, göğüs ağrısını azaltmak için kullanılan ilaçlar)
  • Tansiyon ilaçları
  • Kalsiyum kanalı blokerleri (yüksek tansiyonu, göğüs ağrısını, bazı düzensiz kalp atışı ve inme türlerini, bazı nonkardiyak hastalıkları iyileştirmek için yazılan ilaçlar)
  • Kodein ya da opioitler
  • Diüretikler (idrar oluşumu ve salgılanışını artıran ilaçlar)
  • Demir ve kalsiyum takviyeleri
  • Narkotikler (potansiyel olarak bağımlılık yaratan ağrı azaltıcı, ruh halini değiştirici ilaçlar)
  • Trisiklik antidepresanlar (kronik ağrı, depresyon, baş ağrısı ve diğer hastalıkları tedavi etmek üzere yazılan ilaçlar
Kabızlık çeken bir yetişkin tıkanmışlık, baş ağrısı, karın şişliği hissedebilir, bağırsaklığından taş sertliğinde dışkı çıkarabilir ya da bağırsak hareketleri sırasında zorlanma veya kanama olabilir ya da ağrı hissedebilir. Kabız olan bir bebek, zorlanabilir, ağlayabilir, ayaklarını karnına doğru çekebilir ya da bağırsak hareketi sırasında kamburunu çıkarabilir.

Teşhis
Herkes hayatının bir döneminde kabızlık yaşamıştır; ancak bağırsak alışkanlıklarında bir haftadan fazla süren önemli değişimler varsa belirtiler, artan faaliyetler veya lif ve sıvı alımına rağmen üç haftadan fazla süredir devam ediyorsa doktora bilgi verilmelidir.

Hastanın gözlemi ve tıbbi öyküsü birinci basamak doktorunun kabızlık teşhisi koymasına yardımcı olur. Doktor, karında sert bir kitle olup olmadığına bakmak üzere parmaklarını kullanır ve bir rektal muayene uygulayabilir.

Diğer teşhis işlemleri arasında bağırsaklardaki tıkanıklığı gösteren baryum lavmanı, iç kanama ya da sistemik bir hastalığın diğer belirtileri için kan ve gayta örneklerinin laboratuvar analizleri ve bigmoidoskopi (kalın bağırsağın sigmoid bölgesinin büyütücü lenslerle donanmış esnek bir tüple muayenesi) yer alır.

Fiziksel ya da psikolojik değerlendirmeler ve bağırsak alışkanlıklarının detaylı bir öyküsü, özellikle yaşlı bir kimse kabızlıktan şikâyet ettiğinde önemlidir.
Her gün tuvalete çıkmamanız kesinlikle kabızlık probleminiz olduğu anlamına gelmeyebilir. Ancak aşağıdaki belirtilerden en az ikisine sahipseniz, bu durum kabızlık sorununuz olduğunu gösterir:
  • Haftada üç kereden az tuvalete çıkıyorsanız,
  • Dışkınız koyu kıvamlı ve sertse,
  • Dışkılama esnasında aşırı gerginlik yaşıyorsanız,
  • Rektal bir blokaj hissediyorsanız,
  • Dışkılamadan sonra bağırsaklarınızın tam olarak boşalmadığını hissediyorsanız,
  • Dışkılama için alt karın bölgenize baskı uygulamak ya da bazı parmak manevralarından yararlanmak gibi mekanik uyarılmaya ihtiyaç duyuyorsanız, kabızlık sorunu yaşıyorsunuz demektir.
Çoğu durumda kabızlık endişe edilmemesi gereken ve zamanla kendiliğinden düzelen bir problem olmasına karşın, bazı durumlarda hekime görünmeniz gerekebilir. Çünkü bazı durumlarda uzun süre devam eden kabızlık altta yatan daha ciddi bir rahatsızlığa işaret ediyor olabilir.

Eğer belirli bir neden yokken kabızlık durumu birden bire başladıysa ve üç haftadan uzun süredir devam ediyorsa bir hekime danışmanız tavsiye edilir. Ayrıca aşağıdaki semptomlardan biri ya da birkaçı da mevcutsa altta yatan daha ciddi bir problem akla gelebileceği için mutlaka bir doktora görünmenizde fayda vardır:

Diyette yapılan değişimlere ve egzersiz rağmen üç günden uzun süredir dışkılama eylemi gerçekleştiremiyorsanız,
Şiddetli karın ağrısı mevcutsa,
Dışkıda kan görülüyorsa,
Kabızlık ve ishal durumları uzun süredir ardı ardına görülüyorsa,
Rektal ağrı mevcutsa,
Dışkınız kalem gibi inceyse,
Sebebi açıklanamayan ani kilo kaybınız varsa, uzman bir hekime görünmenizin zamanı gelmiş olabilir.

Basit kabızlık durumlarında diyet ve yaşam tarzında yapılan basit değişikliklerin semptomları hafifletmede etkili olabileceği  ve kabızlığı giderebileceği düşünülmektedir. Daha nadir durumlarda ise medikal destek almak gerekli olabilir. Kabızlığın tedavisi için yapılabilecekler aşağıda listelenmiştir:

1)Diyet ve Hayat Tarzı Değişimleri:
  • Yüksek lif içerikli diyetler,
  • Yeterli miktarda sıvı alımı,
  • Her gün aynı saatte tuvalete gitmeye özen göstermek ve tuvalet ihtiyacı hissedildiğinde bunun sonraya bırakılmaması vs..

2)Laksatifler:
Laksatifler ancak yaşam tarzı değişiklikleri ve diyet değişimleri yapılmasına rağmen bunların işe yaramadığı durumlarda kullanılmalıdır. Çünkü bu ilaçların bazılarının uzun süreli kullanımları alışkanlığa neden olarak, alınmadıkları takdirde bağırsak hareketleri daha da yavaşlayabilir.
  • Diyet lifi takviyeleri: Genellikle en güvenli laksatiflerdir. Bol miktarda suyla alınmalıdırılar. 
  • Stimulanlar: Bunlar bağırsak hareketlerini uyarıcı ajanlardır.  Bağırsaklardaki ritmik kontraksiyonları uyarırlar. Bu grup ilaçlardan bazıları: Correctol, Dulcolax ve Senokot vs..
  • Lubrikanlar: Bu kayganlaştırıcı ajanlar, dışkının bağırsaklarda kayarak daha kolay ilerlemesini sağlar. Örnek olarak hint yağı ve bazı lavmanları verebiliriz.
  • Dışkı Yumuşatıcılar: Dışkıyı yumuşatarak dehidratasyonu (su kaybını) önlerler. Örnek: Colaca, Surfak vs..
  • Osmotikler: Sıvının bağırsak içerisinde hareketini sağlarlar. Örnek: Cephulac, Sorbitol ve Miralax vs..
  • Serum Fizyolojik Laksatifler: Tıpkı bir sünger gibi iş görerek, bağırsağın iç çeperine su çekerler ve bu sayede dışkıyı yumuşatırlar.

3)Diğer İlaçlar:
Diyet, yaşam tarzı değişiklikleri ve yukarıdaki ilaçların kullanımlarının işe yaramadığı takdirde hekiminiz tarafından aşağıdaki ilaçlar da reçete edilebilir:
  • Klorür Kanal Aktivatörleri
  • 5 HT-4 agonistleri vs..

4)Diğer Yöntemler:
  • Manuel (el ile uygulanan) Prosedürler
  • Cerrahi Operasyon

5)Altta Yatan Sorunları Çözme: Ya da bazen kabızlık tek başına değil de diğer rahatsızlıkların bir sonucu olarak meydana gelir. Bu durumda ise altta yatan rahatsızlık ortadan kaldırıldığında sorun kendiliğinden çözülmüş olacaktır.

İlk olarak alternatif tıp uygulayıcıları, hastanın her gün yeterli miktarda su içmesini (6 ila 8 bardak), düzenli olarak egzersiz yapmasını, çözünemez ve çözünebilir lifler açısından zengin bir diyet uygulamalarını tavsiye eder. Çözünebilir lifler arasında pektin, keten ve sakızlar yer alır. Çözünemez lifler arasında ise psilyum, buğday ve yulaftan elde edilen kepekler yer alır. Taze meyve ve sebzeler hem çözünebilir hem de çözünemez lifleri barındırır; folat, kalsiyum ve magnezyum yetersizliği kabızlığı daha da kötüleştirdiği için, bu besinleri barındıran kuşkonmaz, ıspanak, maydanoz ve diğer koyu yeşil yapraklı sebzeler, günlük diyetin bir parçası olmalıdır. Çeşitli meyve suları da normal bağırsak fonksiyonlarının sürdürülmesine yardımcı olur. Elma suyunda bulunan doğal şeker sorbitol, laksatif özellikleriyle bilinmektedir. Topikal olarak karna uygulanan ve bir ısı kaynağı (ısıtma yastığı ya da sıcak su torbası) ile kaplanan hint yağı, geceleri 20-30 dakika kadar tatbik edildiğinde kabızlığın iyileşmesine yardımcı olabilir. Bebekler için, ılık su ile karıştırılmış bir çorba kaşığı mısır şurubu, kabızlığın hafiflemesine yardımcı olur.

Akupresür
Akupunkturun bu türünün, diyet ve egzersiz başarısız olduğunda karnı rahatlattığı, rahatsızlığı giderdiği ve düzenli bağırsak hareketlerine teşvik ettiği söylenmektedir. Hastalar uzandıktan sonra gözlerini kapatır ve derin bir nefes alırlar. İki dakika boyunca uygulayıcı göbeğin yaklaşık 5 santim kadar aşağısındaki bir noktaya parmak uçlarıyla hafifçe baskı uygular. Akupresür aynı zamanda dirsek kıvrımlarının dış kenarlarına da uygulanabilir ve diğer dirseğin kıvrımına basınç uygulanmadan önce 30 saniye devam edilmelidir. Bu, kabızlığın rahatlatılması için günde üç kez yapılmalıdır.

Aromaterapi
Altı damla biberiye ve altı damla kadar da kekiğin, 30 gram kadar badem yağı, zeytinyağı ya da bir başka taşıyıcı yağ ile seyreltilmiş şekli, karna masaj için kullanıldığında kabızlığı rahatlatır. Masaj için, karnın sağ tarafından başlayan, yukarıya doğru yükselen ve sola doğru inen dairesel bir hareket önerilir. Sabah ve akşam, bağırsak hareketinden hemen önce, bacaklara dizden kalçaya kadar masaj yapmanın kabızlığa iyi geldiği söylenmektedir.

Bitkisel Terapi
Kabızlığın tedavisinde çok çeşitli bitkisel terapiler faydalı olabilir. Sarı papatya, karahindiba kökü ve dulavratotu sindirim ve boşaltım sistemlerinin hareketlerini uyaran acı maddeler olarak kullanılır. Aynı zamanda bağırsak hareketlerine yardımcı olan laksatif bitkiler de mevcuttur. Bunlardan ikisi sinameki ve akdikendir. Çıkarma işleminde acı maddelere göre daha güçlü olan bu laksatif bitkiler bazen kramplara neden olabilir (bunları rezene ya da kimyon gibi sakinleştirici bir bitkiyle karıştırmak krampları azaltmayı sağlayabilir). Hem sinemaki hem de akdiken, deneyimli bir uygulayıcının talimatlarıyla kullanıldığında en iyi sonuç alınan güçlü bitkilerdir. Çünkü zıt yan etkileri vardır ve hasta bunlara bağımlı hale gelebilir. Gerçekte, uygulayıcılar sinamekinin şiddetli kramplara yol açtığı konusunda uyarılarda bulunur.

Yoga
Gaz sancısını hafiflettiği ve karındaki organları uyardığı söylenen diz-göğüs pozisyonu şunlardan oluşur:
  1. Kollar yanda olacak şekilde dik durmak  
  2. Sağ dizi göğse doğru kaldırmak
  3. Sağ bileği sol elle kavramak
  4. Bacakları mümkün olduğunca göğse doğru çekmek
  5. Bu pozisyonda sekiz saniye kadar kalmak
  6. Bu adımları sol bacakla da tekrarlamak
Günde dört kez tekrarlanabilen kobra pozisyonu şunları içerir:
  1. Bacaklar bitişik durumda mide üzerinde yatmak
  2. Avuçları, dirsekleri vücuda yakın tutacak şekilde hemen omzun altına yerleştirmek
  3. Nefes almak, ardından başı (yüz ileri bakacak şekilde) ve göğsü yerden yukarı kaldırmak
  4. Karnın yer ile temasını sürdürmek
  5. Olabildiğince yukarı doğru bakmak
  6. Bu pozisyonu üç ila altı saniye kadar sürdürmek
  7. Nefes vermek ve göğsü yavaşça alçaltmak
Omurgayı bükme de kabızlığın rahatlatılmasında günlük olarak kullanılması tavsiye edilen bir başka pozisyondur. 

Gevşeme ve meditasyon tekniklerini uygulamanın da sindirim sistemi üzerinde güçlü bir etkisi bulunmaktadır. Yavaş, sabit bir müzik kabızlığa yol açan gerilimi azaltabilir.
Türk insanı özellikle işlenmiş undan dolayı çok az lif tüketmektedir. Günde 30 gram kadar lif ve 6-8 bardak kadar su tüketmek genellikle kabızlığı önler ve günde 35 gram lif (beş tabak meyve ve sebze ya da geniş bir kase yüksek lifli mısır gevreğine eşit miktarda) kabızlığı rahatlatabilir. Psilyum içeren lif takviyeleri genellikle iki gün içerisinde etkili olmaktadır ve bağımlılık yaratmadan her gün kullanılabilir. Toz haline getirilmiş keten tohumu da aynı şekilde işe yarar. Buğday ya da yulaf kepeği gibi çözünmez lifler en az psilyum kadar etkilidir ancak ilk seferinde hastada gaza neden olabilir.

500 mg C vitamini ve 400 mg magnezyumun günlük kullanımı kabızlığı önleyebilir. Eğer belirtiler ortaya çıkıyorsa, dozajlar 5000 mg C vitamini ve 1000 mg magnezyuma ulaşılana kadar günde 100 mg artırılabilir. Koruyucu dozların kullanımına, rahatlama ortaya çıktıktan sonra da devam edilmelidir. Eğer hastada ishal görülürse, C vitamini azaltılabilir. Kalsiyum da önemlidir. Beş yaşın üzerindeki çocuklar 1300 mg’a kadar, 19-50 yaş arasındaki yetişkinler 2000 mg’a kadar alabilir. Her gün aynı vakitte, tercihen yemek sonrası 10 dakika tuvalette oturmak düzenli bağırsak hareketlerini tetikleyebilir. Bu ilk birkaç ay etkili olmayabilir ve yalnızca gerekli olduğu zaman dışkılamak önemlidir. 

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye