Kronik Stres
Birçok çalışma stres ve stresle alakalı psikolojik bileşenlerin kansere yatkın olmakla ilişkisini göstermiştir. Yakın zamanda sevdikleri birini kaybeden, eşi ölen, boşanan, ayrılan kişiler en yüksek kanser görülme oranına sahip olmaktadır. Ayrıca genel olarak stresle baş edememek de meme kanserinin gelişmesinde anahtar bir risk faktörü olarak gösterilmiştir. Rahatlatılmayan, kronik stres, bağışıklık sistemini yavaş yavaş zayıflatarak kanser riskini artırır. Londra’dan Dr. Leon Chaitow’a göre kişide psikolojik ve duygusal değişimler geliştiğinde genellikle stres doğar, adrenalin seviyeleri yükselir, başka hormonal değişiklikler olur ve bağışıklık sisteminin işlevi azalır. Genellikle vücut kendini buna adapte edebilir ve normale dönmeden önce bu geçici koşulda çalışmayı sürdürür. Ancak stres çok aşırıysa ve kronik olursa kimyasal değişiklikler vücutta görülmeye başlar ve ciddi hastalıkların, ayrıca kanserin görülme riskini artıracak bir ortam oluşur.
C Tipi Kişilik
Nasıl ki kalp hastalığı riski altındaki kişiler A tipi kişilik olarak tanımlanıyorsa, kanser riski altındaki kişiler de C tipi kişilik olarak tanımlanır. Tam olarak C tipi kişiliği neyin oluşturduğu hakkında net bir karar yoksa da ve hatta C tipi kişiliğin gerçekten var olup olmadığı bilinmese de araştırmacılar kişinin belli psikolojik özelliklerinin kanser riskini önemli derecede artırabildiğini destekleyen çok miktarda anektodsal ve önerisel kanıt bulmuştur.
Kanserle ilişkilendirilen ana psikolojik terim kayıptır. Bu sevilen birinin kaybedilmesi veya umudun kaybedilmesi olabilir. Çoğu kanser hastası güçlü bir umutsuzluk ve çaresizlik hissederler, özellikle de kendi varoluşları hakkında. Genellikle bu his hasta kendini bildi bileli vardır. Kanser kişiliği ile ilişkilendirilen bir diğer psikolojik faktör duyguların, özellikle de kızgınlığın bastırılması ya da içe atılmasıdır. Bu iki özellik genellikle birleşip C tipi kişiliğin üçüncü özelliğini oluştururlar: yalnızlık. Bu yalnızlık genellikle küçükken bir ebeveynle yakınlığın eksikliği ile başlar ve yetişkinlikte bir arkadaşla yakınlığın eksikliği veya bir ilişkinin eksikliği ile devam eder.
Çoğu kişi bu durumları hayatının çeşitli dönemlerinde yaşarlar. Kronik olmadıkça bu durum normaldir. Bu psikolojik faktörlerden en çok zarar görebilecek kişiler küçük yaşta bunları edinenler ve yetişkinliğe taşıyanlardır. Araştırmacılara göre bu psikolojik modeller ve stres kişinin kanser riskini çok artırabilir.