Kırıklar - Nedir

Kırık, kırılmış kemikler için kullanılan genel ve medikal bir addır.

Kırıklar

Kırık, kırılmış kemikler için kullanılan genel ve medikal bir addır. Yapılan bir istatistiksel çalışmada her insanın ömrü boyunca yaklaşık 2 kez herhangi bir kemiğinin kırıldığı ortaya çıkmıştır. Kırıklar, kemiğe uygulanan fiziksel kuvvetin, kemiğin kendi kuvvetinden daha büyük olan durumlarda meydana gelir.

Genellikle kırık oluşumu kemiğin aldığı darbenin gücüne, kemiğin dayanıklılık gücüne, vücutta darbenin alındığı bölgeye ve kişinin yaşına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Örneğin kemik kırıkları çocuklarda daha sık görülür ve kırılan kemiklerin kaynama hızı, yetişkinlere oranla daha hızlıdır. Ayrıca kırıklar yetişkinlerdeki kadar komplike bir durum almaz. Fakat yaş ilerledikçe kemikler daha kırılgan bir hal almaya başlar ve çocukluk döneminde kırılmayacak bir kemik, yetişkinlik döneminde daha kolay kırılabilir.

Kırıkların farklı çeşitleri vardır. Ancak en sık görülen kırık çeşitleri 4 tanedir:
  • Açık Kırık: Kemiğin kırıldıktan sonra, kırık kemik uçlarının çevredeki dokuları keserek, kırık uçların dışarı çıktığı kırık türüdür.
  • Kapalı Kırık: Kemiğin kırıldıktan sonra kırık kemik uçlarının etraftaki dokulara hasar vermeden bulunduğu bölgede kalmasıdır.
  • Deplase Olmayan Kırık (yer değiştirmemiş kırık): Kemiğin kırıldıktan sonra, kırılmış kemik uçlarının sağlam durumdaki yerlerini muhafaza etmeleri durumudur.
  • Deplase Kırık (yer değiştirmiş kırık): Kemiğin kırıldıktan sonra, kırılmış kemik uçlarının sağlam durumdaki yerlerini muhafaza etmeyip, darbenin de meydana getirdiği kuvvetle eski yerlerinden oynamaları ve kırık uçların birbiriyle eski durumlarını muhafaza etmeyerek, yer değiştirmeleri sonucu meydana gelen durumdur.
Bir kırığın şiddeti bulunduğu bölgeye, kemik dokusunun ve çevre dokuların aldığı hasara göre değişkenlik gösterir. Eğer ciddi kırıklar uygun şekilde tedavi edilmeyip kendi hallerinde iyileşmeye bırakılırsa çok ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Örneğin kırık kemik uçları kan damarlarını parçalayabilir ya da sinirlere zarar verebilirler. Bunun haricinde kemik dokusu iltihabı ya da çevre dokuların iltihaplanması durumun oldukça ciddi bir hal almasına sebep olabilir.

Kemiklerin tedavi edildikten sonra kaynayarak eski haline dönme süresi hastanın yaşına, genel sağlık durumuna, kırık tüpüne, kırığın meydana geldiği bölgenin yerine göre değişir. Hatta sigara içmenin bile kemiklerin iyileşme süresini oldukça negatif etkilediği bilinmektedir. Örneğin bir çocukta meydana gelen basit bir kırık birkaç hafta içerisinde hızla iyileşirken, yaşı daha olgun kişilerde meydana gelen kırıkların iyileşmesi ayları alabilir.

Kemikleri zayıflatan diğer bir hastalık olan osteoporoz ise ABD’de her yıl yaklaşık 1,5 milyon kemik kırığı vakasının meydana gelmesine sebep olmaktadır.

Kırıkların bir çoğu genellikle düşme, darbe alma ya da herhangi bir travma sonucu meydana gelir.

Ancak darbe kaynaklı olmayan patolojik kırıklar da vardır. Bu kırık türleri ise darbeye bağlı olmaksızın ya da çok hafif bir darbeyle meydana gelebilen, ancak görülme nedenlerinin genellikle kemikleri zayıflatıcı bir hastalık olduğu türlerdir. Örneğin bazı kanser türleri kemikleri zayıflatarak, çok hafif bir darbe sonrası bile kırılmalarına neden olabilir.

  • Kemiğin etrafında şişme ya da morarma,
  • Etkilenen bölgede meydana gelen bir deformite ya da şekil bozukluğu,
  • Etkilenen bölgede meydana gelen şiddetli ağrı hissi,
  • Etkilenen bölgenin hareket ettirilmesiyle ya da hafif basınç uygulanmasıyla artan ağrı hissi,
  • Hasar görmüş alanda fonksiyon kaybı,
  • Açık kırıklarda hasar görmüş bölgede kanama ve kırık kemik ucunun dışarı çıkması

Kemik kırıklarında tedavinin esası; kırılan kemik uçlarının karşı karşıya getirilerek kemiği hareket etmeyecek bir şekle sokarak, tekrar kaynamasını beklemekten ibarettir. Eğer yerinden kaymış kemikler, eski haline en yakın şekle getirilerek sabitlenmezlerse, iyileşme süreci gecikebilir, çevre dokular hasar görebilir, geri dönüşümsüz ve organın kaybedilmesine yol açabilecek hasarlar meydana gelebilir ya da kemikler bir süre sonra kaynasa bile, kırığın meydana geldiği bölgede şekilsel bozukluklar oluşabilir. 

Eğer kırık kapalı ve deplase olmamış (kırık kemik uçları yetinden oynamamış ve eski halini muhafaza ediyorsa) bir kırık türü ise alçı ve atel gibi yöntemlerle kırık bölge sabitlenerek iyileşme sürecinin tamamlanması beklenir.

Ancak kırık özellikle deplase ve komplike bir kırık ise mutlaka cerrahi operasyon gerekir. Cerrahi operasyon esnasında kırık kemik uçları eski haline getirilmesinin yanı sıra eğer sinirler, kaslar, tendonlar vs. gibi çevre dokular da hasar görmüşse bu dokular dikilerek onarılır. Kırık kemik uçları bir araya getirildikten sonra tel, atel, plak, vida gibi çeşitli aparatlarla içten (cildin içine yerleştirilerek) ya da dıştan (bir ucu kemiğe bağlı iken asıl kısım cildin dışında olacak şekilde) sabitlenir. Kemik kaynadıktan sonra ise kullanılan aparatlar çıkarılarak kemiğin eski formunu kazanması sağlanır.

Cerrahi operasyondan sonra enfeksiyon riskinin meydana gelmemesi için yüksek dozlarda antibiyotik tedavisi uygulanması gerekir. Bunun yanında operasyon öncesi ve sonrasındaki ağrıların hafifletilmesi için ağrı kesicilerle hastanın rahatlaması sağlanır.

Diyet ve Takviyeler
Beslenmede koyu yeşil rengi yaprakları olan sebzelerden, süt ürünlerinden ve çiğ yemiş ve çekirdeklerden alınan kalsiyum önemlidir. Kafeinin, kırmızı etin, fosforik asitli içeceklerin (kemik kaybına destek olur) aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır. Yüksek seviyede fosfor içeren işlenmiş yiyecekler de kemik kaybına sebep olabilir.

Kalsiyum, magnezyum, bioflavonoid ile C vitamini, D vitamini, çinko, silikon, K vitamini ve serbest formda amino asit içerek protein desteği takviye olarak alınabilir. 

Su teresini pancar ve havuç suyuna ekleyerek içmek tavsiye edilir.

Bodywork
Bodywork çalışmalarından akupresür, shiatsu ve masaj faydalı olmaktadır. Elektro-akupunkturun da iyileşmeye yardımcı olduğu belirtilir. Yerine oturtmaya ihtiyacı olmayan kırıklar için kiropraktik kullanılabilir. 

Bitkiler
Karakafes otu yaprağı ve atkuyruğu bitkisinin eşit miktarlarından demlenmiş bir çay, kırık yerine oturduktan sonra iyileşmeyi hızlandırmak için içilebilir. Mührü Süleyman bitkisi de bu çay da kullanılabilir.

Homeopati
Calc phos. , Symphytum, Ruta grav. , Arnica, Aconite etkili ilaçlardır. 

Hidroterapi
Her gün kontrast uygulama (ardışık sıcak ve soğuk su uygulamaları), iç kanamayı kontrol etmek için buz uygulaması, kol ve bilek kırıkları için ardı ardına sıcak kol banyosu (3 dakika) ve soğuk kol banyosu (30 saniye) tavsiye edilir.

Topikal Tedavi
Zerdeçal macununu biraz sıcak suyla karıştırıp lapa olarak uygulamak kırık vakalarında yardımcı olur ve şişmeyi önler.  Taze sığırkuyruğu yapraklarından yapılmış lapa da etkilidir.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye