Kısırlık - Sebepleri

İnfertilite (kısırlık), bir çiftin en az bir yıl boyunca denedikten sonra hamileliğin oluşmamasıdır.

Kısırlık

İnfertilite (kısırlık), bir çiftin en az bir yıl boyunca denedikten sonra hamileliğin oluşmamasıdır. Primer infertilitede, hiç gebelik oluşmamıştır. Sekonder infertilitede ise, eşlerin biri veya her ikisinde daha önceden hamilelik gerçekleşmiş, ancak tam bir yıl denemenin ardından tekrar gebelik oluşmamıştır.

Çiftlerin ortalama olarak %20’si belirli bir zamanda kısırlıkla mücadele eder. Son 30 yıl içinde bir sorun olarak kısırlık artış göstermiştir. Bazı çalışmalar bundan, evlilik eğiliminin ve aile kurmanın daha geç yaşlarda gerçekleşme eğilimi gibi sosyal durumları sorumlu tutar. Kadınlar için, doğurganlık artan yaşla birlikte azalır:
  • 16-20 yaşındaki evli kadınlarda infertilite = % 4.5 
  • 35-40 yaşındaki evli kadınlarda infertilite = % 31.8. 
  • 40 yaş üstü evli kadınlarda infertilite = % 70 
Günümüzde bireylerin evlenip çocuk sahibi olmayı denemeden önce cinsel partnerleri olur. Cinsel partner sayısındaki bu artış, cinsel yolla bulaşan hastalıklarda da artışa yol açmıştır. Bu enfeksiyonlardan, özellikle de pelvik iltihabi hastalıktan (kadın üreme organlarının enfeksiyonu) kaynaklanan skarlaşma infertilite oranlarındaki artıştan kısmen sorumlu görünmektedir. Rahim içi araç (RİA) denilen bazı gebelik önleyici türlerin de pelvik iltihabi hastalık oranlarında artışa katkıda bulunduğu düşünülmüştür. Fakat 2001 yılında yapılan bir çalışmada, bakır RİA’nın tübal infertiliteden muhtemelen haksız yere sorumlu tutulduğu, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biri olan klamidya enfeksiyonunun daha muhtemel bir neden olduğu görülmüştür.

İnfertilite nedenlerini anlamak için, öncelikle insan üremesinin temellerini anlamak gerekir. Erkeğin spermi dişi bir yumurtanın (ovum) içine girerek hem baba hem de annenin genetik materyalini (DNA) içeren bir zigot oluşturduğunda döllenme gerçekleşir. Eğer o anda gebelik oluşursa, zigot daha sonra bir embriyoya, sonra da fetüse dönüşecek ve sonuçta her şey yolunda giderse, bir bebek doğmuş olacaktır. Sperm, babanın genetik materyalini taşıyan küçük hücrelerdir. Sperm, cinsel ilişki sırasında penisten boşalan semen denilen bir sıvı ile karışıktır. Spermin kamçı benzeri kuyruğu, sperm yumurta ararken spermin kadın üreme yollarında yüzmesini sağlar. 

Yumurta (ovum) annenin genetik materyalini taşıyan hücredir. Ayda bir kez, tek bir olgun yumurta üretilir ve yumurtlama adı verilen bir süreçte yumurtalıktan ayrılır. Yumurta daha sonra döllenmenin gerçekleştiği yer olan rahme açılan fallop tüpüne girer. 

Döllenme gerçekleştiğinde, ortaya çıkan hücreye (artık hem anne ve babanın genetik materyalini içerir) zigot denir. Bu tek hücre, çoklu hücrelere bölünür ve küme hücreler oluşturarak (blastosist olarak adlandırılır), rahme (uterus) ilerler. Rahim çeperi (endometriyum) kalınlaşarak kendisini gebeliğe hazırlar. Blastosist rahim duvarına başarıyla tutunursa, o zaman gebelik de gerçekleşmiş olur.
Çoğu sağlık sorununun aksine, infertilite iki farklı bireyin ayrı ve dikkatli değerlendirilmesinin yanı sıra birbirleriyle etkileşimlerinin de değerlendirmesini gerektiren bir konudur. Çiftlerin yaklaşık % 3-4’ünde, infertilite için hiçbir neden bulunamaz. İnfertilite, yaklaşık %40 oranında kadınla ilgili bir sorundan; yaklaşık %40 oranında erkekle ilgili bir sorundan ve yaklaşık %20 oranında hem erkek hem de kadın üreme sorunlarından kaynaklanır. Kısırlığa yol açan başlıca faktörler şunlardır: 
  • Erkek sorunları:% 35 
  • Yumurtlama sorunları:% 20 
  • Tübal sorunlar:% 20 
  • Endometriozis:% 10 
  • Servikal (rahim ağzıyla ilgili) faktörler:% 5
Erkek Faktörleri 
Erkek infertilitesi spermin birkaç farklı özelliğinden kaynaklanabilir. Bu özellikleri kontrol etmek için bir semen örneği alınır ve mikroskop altında incelenir (semen analizi). Genellikle semenin dört temel özelliği değerlendirilir: 
  1. Sperm sayımı, semen örneğinde mevcut olan sperm sayısını ifade eder. Sadece 1 ml semende, normal sperm sayısı 20 milyonun üzerindedir. 5-20 milyon spermli bir erkek subfertil ve 5 milyondan az spermli bir erkek kısır olarak kabul edilir. 
  2. Sperm aynı zamanda ne kadar iyi yüzdüklerinin (sperm motilite) değerlendirilmesi ve çoğunluğunun normal bir yapıya sahip olduğundan emin olunması için incelenir. 
  3. Semen örneğindeki bütün spermin normal olmaması kısırlığa sebep olabilir. Bazıları olgunlaşmamış ve bazılarında baş veya kuyruk anomalileri olabilir.  Normal bir semen örneğinde sperm en fazla % 25 oranında anormal sperm türü içerir. 
  4. Semen örneği hacmi önemlidir.  Anormal semen miktarı, spermin yumurtayı başarıyla dölleme yeteneğini etkileyebilir.
Semen analizinde anormal bulgularla sonuçlanabilecek birkaç durum vardır. Erkekler karın boşluğundan (testislerin asıl geliştiği yer) skrotal kese içine düzgün şekilde inmemiş testislerle, ya da normal iki testis yerine sadece bir testisle doğmuş olabilirler. Testis boyutu normalden daha küçük olabilir. Enfeksiyon geçmişi (kabakulak dahil) ya da geçmişte yaralanma da testis fonksiyonunu etkileyebilir. Testislerde anormal derecede büyük damarlar (varikosel) olması, testisin sıcaklığını artırarak sperm sayısını azaltabilir. Geçmişte çeşitli toksinlere maruz kalınması, uyuşturucu kullanımı, aşırı alkol kullanımı, anabolik steroid kullanımı, bazı ilaçlar, diyabet, tiroit problemler ya da diğer endokrin bozuklukların sperm oluşumu (spermatogenez) üzerinde doğrudan etkisi olabilir. 2001 yılının sonlarında yayınlanan bir araştırmada, düşük sperm sayısının olası nedenleri ile erkeklerin iş yerlerinde karşılaştıkları bazı organik solventler (çözücüler) ilişkilendirilmiştir. Solvent türleriyle en çok matbaacılar, ressamlar, dekoratörler ve benzer mesleklerdeki kimseler karşılaşmaktadır. Teoriler en zararlılarının, hayvanların üreme sistemini etkileyebildiği bilinen glikol eterler gibi solventler olduğunu ileri sürer.

Erkek anatomisi ile ilgili sorunlar, spermin penisten dışarı değil de, mesanenin içine boşalmasına neden olur. Ayrıca geçmiş enfeksiyonlardan kaynaklanan skarlaşma boşalmayı engelleyebilir. Erkek infertilitesinin nedenlerini ortaya çıkarmak için çalışmalar devam etmektedir. 2001 yılında araştırmacılar, spermde belirli bir protein eksikliği olmasının, yumurtanın içine girmeye yardımcı enzimler içeren sperm kafa yapısının oluşumunu önleyebildiğini bildirmiştir.  Bu bulgu, erkek infertilitesinin moleküler temeli üzerine daha fazla çalışmaya öncülük etmelidir.

Ovülasyon (Yumurtlama) Sorunları
Ovülasyon sorunlarının tanısında ilk adım, her ay bir yumurta üretildiğinden emin olmaktır. Bir kadının sabah vücut ısısı yumurtlama zamanı civarında biraz daha yüksektir. Bir kadın vücut ısısını her gün ölçerek kaydedebilir ve böylece yumurtlamanın meydana gelip gelmediğini gösteren bir çizelge çizilebilir. Lutinize edici hormon (LH) yumurtlamadan hemen önce salgılanır. Yumurtlamanın beklendiği zamanlarda LH’ın salgılanıp salgılanmadığını kontrol etmek için basit bir idrar testi yapılabilir.

Pelvik Yapışıklıklar ve Endometriozis 
Pelvik yapışıklıklar, fallop tüplerini tıkayıp spermin yumurtaya ulaşmasını engelleyerek kısırlığa neden olur. Pelvik yapışıklıklar fibröz skarlardır. Bu skarlar geçmiş enfeksiyonlar, pelvik iltihabi hastalık veya kürtaj sonrası ya da doğum öncesi enfeksiyonların sonucu olabilir. Önceki karın ameliyatları da geride skarlaşma bırakabilir.

Endometriozis, rahim dokusunun rahim dışına anormal yerleşimidir. Rahim dokusu pelvis içinde başka bir yerde ekili olduğu zaman, yine de normal adet döneminin başlaması ile birlikte aylık kanamalar gerçekleşir. Bu ise pelvis içinde bu anormal doku ve kanama bölgesinin çevresinde tahrişe yol açarak skarlaşmaya neden olabilir. Endometriozis, pelvik yapışıklıklara yol açabilir. 

Histerosalpingogram (HSG), fallop tüplerinin tıkalı olup olmadığını gösterebilir. Bu, boya maddesinin hastanın fallop tüpleri içinde dolaşıp dolaşamadığını test eden bir röntgen muayenesidir. Skarlaşma ayrıca göbekte yapılan küçük bir kesiden karın içine sokulan laparoskop kullanımı yoluyla pelvik bölgeyi inceleyerek de teşhis edilebilir.

Servikal Faktörler
Serviks yani rahim ağzı, vajinadan rahim içine açılan ve spermin, içinden geçmesi gereken bir deliktir. Serviks tarafından üretilen mukus, spermlerin rahim içine taşınmasına yardımcı olur. Ameliyat veya enfeksiyon sonrası skarlaşma ya da rahim ağzı yaralanması rahim ağzının normal açıklığının spermin geçmesini zorlaştıracak kadar küçülmesine neden olabilir. Yaralanma ya da enfeksiyon da serviks bezlerinin sayısını azaltarak servikal mukus miktarını düşürebilir. Diğer durumlarda ise mukus, spermin ilerlemesine izin vermeyecek şekilde yanlış bir yoğunlukta (belki de çok kalın) üretilir. Bunun yanı sıra bazı kadınlar, yabancı işgalciler olarak algıladıkları spermleri tespit etmek ve onları öldürmek için yönlendirilen antikorlar (bağışıklık hücreleri) üretir. 

Servikal faktörlerin kısırlığa katkısı olup olmadığını teşhis etmek için servikal mukus bir mikroskop altında incelenir. Erkekten alınan canlı sperm örneği ile kadından alınan servikal mukus örneğinin etkileşimi de incelenecektir. Bu işleme post-koital testi denir.
Geleneksel infertilite tedavisi genellikle invazif ve pahalı prosedürler içerir. Hamile kalma şansını artıracak birçok alternatif tedavi vardır. Klinik çalışmalarda bunlardan bazılarının etkili oldukları kanıtlanmıştır. Doğurganlığı artırmak için genel tedbirler arasında yumurtlamayı takip etme ve cinsel ilişkiyi zamanlama (gebelik şansının en iyi olduğu zaman, yumurtlama günü de dahil olmak üzere önceki altı gündür), sigara, aşırı alkol ve uyuşturucu kullanımını bırakmak yer alır. Sperm kalitesini artırmak için erkekler slip külot yerine boxer şort giyebilir. 

Hem kadınlar hem de erkekler için dengeli beslenme doğurganlığı artırabilir. Baklagiller (özellikle soya), koyu renkli sebzeler, meyveler, tohumlar, kabuklu yemişler ve yeterli miktarda et, balık ve yumurta da dahil olmak üzere iyi kalitede protein, iyi gıda seçenekleri arasında sayılabilir. Bazı kişiler rafine şeker, işlenmiş peynir, beyaz un ile yapılan yiyecekler ve kimyasal koruyuculardan kaçınılması gerektiğini düşünür. Yeterli uyku da önemlidir.

Takviyeler
Doğurganlığı artırabilecek diyet takviyeleri şunlardır: 
  • Multivitaminler kadınlarda infertilite tedavisinde yardımcı olabilir. 
  • E vitamininin, erkek ve kadınlarda üremeyle ilgili hasarı önleyen antioksidan etkisi vardır. Bu, erkeklerde sperm sayısı ve motilitesini (hareketlilik) artırabilir ve kadınlarda hormonları dengeleyebilir. 
  • C vitamininin, erkek ve kadınlarda üremeyle ilgili hasarı önleyen antioksidan etkisi vardır. Ayrıca bir çalışmada C vitamini takviyesinin, kısır erkeklerdeki sperm sayısında artış, sperm kümelenmesinde ise azalma sağladığı bulunmuştur. 
  • Bir araştırmada folik asit (bir multivitamin) kısır kadınlarda doğurganlığı artırmıştır. 
  • Çinko eksikliği genellikle düşük sperm sayısı ile ilişkilidir. Çalışmalar çinko takviyesinin erkek doğurganlığını artırabildiğini bulmuştur. 
  • Kısır erkeklerle yapılan bir çalışmada arginin takviyesi, sperm sayısında ve motilitesinde önemli artışlara yol açmıştır.  
  • Selenyumun antioksidan etkisi vardır. İnfertil erkekler üzerine yapılan bir çalışmada selenyum takviyesi sperm sayısı ve motilitesinde artışa ve anormal sperm sayısında azalmaya yol açmıştır. 
  • Beta-karoten takviyesi sperm sayısı ve motilitesini artırabilir. 
  • B vitaminleri (B2, B6 ve B12) optimum doğurganlık için önemlidir.
Bitkisel Tedavi ve Çin Tıbbı
Aşağıdakiler kısırlık tedavisinde kadınlar tarafından alınabilir: 
  • Dong Quai (Angelica sinensis) adet döngülerini düzenlemek ve kısırlık için kullanılmaktadır. 
  • Meyan, östrojen ve testosteron seviyelerini dengelemeye yardımcı olur ve kısırlık için kullanılır. 
  • Kırmızı yoncanın rahim üzerinde olumlu etkisi vardır, sinir sistemini yatıştırabilir ve hormon düzeylerini dengeleyebilir. 
  • Isırgan otu, rahmi ve hormonal sistemi destekler. 
  • Böğürtlen yaprağı, rahim mukoza çeperini güçlendirir. 
  • Hayıt, hormon üretimini dengeler. 
  • Aslan pençesi, hormon üretimini dengeler . 
  • Shatavari (Asparagus Racemosus), hormonları dengeleme yoluyla kısırlık için kullanılan Ayurvedik bir ilaçtır. 
  • Rehmannia, kısırlık için Ayurvedik bir ilaçtır. 
  • Mür, kısırlık için Ayurvedik bir ilaçtır. 
  • False unicorn (Chamaelirium luteum), hormon düzeylerini dengeler. 
  • Nar özü, üreme sistemini dengeler.
Aşağıdakiler kısırlık tedavisinde erkekler tarafından alınabilir: 
  • Ginseng, sperm oluşumunu, testosteron düzeylerini ve cinsel aktiviteyi artırabilir. 
  • Afrika eriği semen salgılanması azalan kısır erkeklerde yardımcı olabilir. 
  • Çam kabuğu (Pine Bark) ekstresi spermin biçimini geliştirir. 
  • Hayıt, hormon üretimini dengeler. 
  • Shatavari (Asparagus Racemosus), hormonları dengeleme yoluyla kısırlık için kullanılan Ayurvedik bir ilaçtır.
Aşağıdakiler sperm üretimini artırabilir: 
  • Testere palmiyesi, testosteron üretimini arttırır ve üreme sistemini güçlendirir. 
  • Ashwaganda (Withania omnifera), sperm ve sperm sayımı kalitesini artıran Ayurvedik bir ilaçtır. 
Kısırlık için kullanabilecek diğer alternatif tedaviler şunlardır: 
  • Stres azaltma 
  • Bilişsel davranış terapisi 
  • Görselleştirme (Zihinde canlandırma)
  • Homeopati 
  • Refleksoloji 
  • Esansiyel yağlar 
  • Akupunktur
Kısırlık tedavisinde ilk adım, kısırlığın kaynağını bulma umuduyla her iki eşin de tam fiziksel muayene ve testlerini yapmaktır. Kadın için bu, adet döngüsü boyunca belirli günlerde kan testleri ve ultrason muayenelerini içerir. Ayrıca rahim zarından örnek alınarak incelendiği bir endometrial biyopsi de yapılabilir. Rahmin içinin özel bir kamera ile incelendiği bir işlem olan histeroskopi de yapılabilir.

Pelvik yapışıklıklar, laparoskopi sırasında tedavi edilebilir. Yapışıklıklar, özel aletler kullanılarak kesilir. Endometriozis bazı ilaçlar ile tedavi edilebilir, ancak yapışıklıklardan kaynaklanan herhangi bir tıkanıklığı onarmak için ameliyat gerekebilir. Servikal faktörlerin tedavisinde enfeksiyon durumunda antibiyotik, anti-sperm antikorları üretimini azaltmak için steroidler ve servikal mukusu tamamen atlamak için suni döllenme yöntemleri kullanılır.

Ovülatuar sorunların tedavisi nedene bağlıdır. Durumdan bir tiroid veya hipofiz sorunu sorumlu ise, sadece bu sorunu tedavi ederek yeniden doğurganlık sağlanabilir. Ağızdan alınan ve klomifen sitrat (Clomid) ve enjeksiyon yoluyla verilen folikül uyarıcı hormondur. Pergonal, Fertinex ve Follistim yumurtlamayı uyaran ilaçlardır. Bu ilaçlar, çoklu doğum (ikiz, üçüz vb) riskini artırır ve yan etkilere neden olabilir. 

Erkek kısırlık tedavisi bilinen ilk reversibl (geriye döndürülebilir) faktörlerin ele alınmasını gerektirir. Bu, permatogenez veya boşalma üzerinde bir etkisi olduğu bilinen - örneğin, tiroid veya diğer endokrin hastalığı tedavisinde kullanılan - herhangi bir ilaç varsa kesilmesi ve alkol kullanımının azaltılmasını içerir. Varikosel, cerrahi olarak tedavi edilebilir. Düşük dozlarda testosteron sperm motilitesini artırabilir.

Diğer erkek kısırlık tedavileri arasında birden fazla boşalmadan semen toplama ve bunları birleştirerek yumurtlama döneminde kadının rahminin içine yerleştirilmesini içerir. Erkeğin sperminin gebelik üretmesinin mümkün olmadığı kanıtlanmışsa, donör sperm kullanılabilir. Erkek partnerin ya da donörün sperminin mekanik yolla kadının rahmine yerleştirilmesine suni döllenme denir. 

Yardımcı üreme teknikleri arasında in vitro fertilizasyon ya da tüp bebek (IVF), gamet intrafallop transfer (GIFT) ve zigot intrafallop tüp transferi (ZIFT) yer alır. Bunlar genellikle kısırlık tedavisi için başka teknikler (ameliyat, ilaçlar, suni döllenme) başarısız olduktan sonra kullanılır. 

Tüp bebek ya da IVF, birden çok yumurtanın aynı anda üretiminin uyarılması için ilaç kullanımını ve daha sonra cerrahi olarak veya vajinal duvar üzerinden ultrason rehberliğinde yapılan iğne aspirasyonu yoluyla bu yumurtaların alınmasını içerir. Yumurtalar ve sperm laboratuvarda birleştirilir ve burada birkaç yumurta döllenebilir. Hücre bölünmesinin pre-embriyo aşamasına ulaşmasına izin verilir. Bu gerçekleşirken, kadının rahminin implantasyona (tutunma) hazır olmasını kesinleştirmek için kadına progesteron verilebilir. İki veya daha fazla pre-embriyo kadının rahmine transfer edilir.

IVF başarı oranları hala oldukça düşüktür. Çoğu IVF işleminde rahim içine birden fazla embriyo yerleştirildiğinden, çoklu doğum (ikiz ya da daha fazla) şansı büyük ölçüde artar. 

GIFT, çoklu yumurtaların ve semenin alımı ve her ikisinin de döllenmenin gerçekleşebileceği kadın fallop tüpleri içine mekanik olarak yerleştirilmesidir. ZIFT, aynı şekilde yumurtaların ve semenin alınması, laboratuvarda döllenmenin ve zigot aşamasına kadar büyümesinin gerçekleştirilmesi ve bu noktada zigotun fallop tüplerine yerleştirilmesidir. Hem GIFT, hem de ZIFT’in başarı oranları IVF'ye göre daha yüksektir.

Genel olarak, tam bir değerlendirmeden geçirilen çiftlerin yaklaşık yarısında, kısırlık tedavisinin ardından başarılı bir gebelik gerçekleşeceğine inanılır. Değerlendirme veya tedaviyi seçmeyen çiftlerin yaklaşık % 5’inde bir yıl veya daha sonra gebelik gerçekleşecektir.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye