Meditasyon - Araştırma ve Genel Kabul

Yoğun bir biçimde odaklanma yöntemiyle çeşitli fiziksel ve ruhsal faydalar sağlayan yöntemdir.

Meditasyon

Meditasyon içinde bulunulan anın farkındalığını artırmak, stresi azaltmak, gevşemeyi sağlamak, bireysel ve spiritüel gelişimi artırmak için bir sese, nesneye, görsel imgeye, nefese, harekete ya da dikkatin kendisine yoğun bir biçimde odaklanma uygulamasıdır.

Oturma meditasyonu genellikle, zemindeki bir minder ya da bir sandalye üzerinde veya bağdaş kurarak dik oturur pozisyonda yapılır. Omurga düz ancak yine de rahattır. Bazen gözler kapatılır. Bazı zamanlarda gözler açık olur ve boşluğa ya da bir nesneye sakince bakılır. Meditasyon türüne bağlı olarak kişi nefes hareketlerine odaklanabilir, nefeslerini sayabilir, bir sesi sessizce tekrarlayabilir, sakin melodiler seslendirebilir, bir imgeyi görselleştirebilir, vücudun merkezindeki farkındalığa odaklanabilir, düşünceler de dahil bütün duyu deneyimlerine açık hale gelebilir ya da belirli bir stile uygun biçimde elleri ile ritüel hareketleri gerçekleştirebilir.

Hareket meditasyonu spontane ve serbest biçimli veya oldukça biçimsel, koreografili, tekrarlayan modellerden oluşabilir. Hareket meditasyonu, bilhassa hareketsiz kalmakta zorlanan kişiler için yararlıdır.

Genel anlamda, meditasyonun iki ana türü vardır. Bu türler, konsantrasyon meditasyonu ve farkındalık meditasyonudur. Konsantrasyon meditasyonu uygulamaları, dikkati bir nesneye odaklamayı içerir. Meditasyon nesneleri arasında nefes, içsel ya da dışsal bir imge, bir hareket modeli (tai chi veya yogadaki gibi) veya sessizce tekrarlanan bir ses, kelime ya da ifade (mantra) yer alabilir. Yoğunlaştırıcı uygulamaların amacı, kişinin dikkatini odaklamayı ya da konsantrasyonunu geliştirmeyi öğrenmesidir. Düşünceler ya da duygular ortaya çıktığında, meditasyon yapan kişi zihnini yavaşça ilk konsantrasyon nesnesine yeniden yönlendirir.

Farkındalık meditasyonu uygulamaları, dikkat alanının tamamının farkında olunmasını içerir. Meditasyon uygulayıcısı her an ortaya çıkan tüm düşüncelerin, duyguların, algıların ya da hislerin farkında olmayı öğrenir. Farkındalık meditasyonu uygulamaları, kişinin zihnini sakinleştirme ve odaklanma kabiliyeti ile geliştirilir. Birçok meditasyon uygulaması, bu iki biçimin bir harmanıdır. Sağlık hizmetlerinde meditasyonun uygulanması ve meditasyon araştırmaları üç spesifik yaklaşıma odaklanmıştır:
  1. Transandantal meditasyon (TM)
  2. Dr. Herbert Benson tarafından geliştirilen meditasyona genel bir yaklaşım olan gevşeme tepkisi
  3. Farkındalık meditasyonu; özellikle de Jon Kabat-Zinn tarafından geliştirilen farkındalık temelli stres azaltma (MBSR) programı
Transandantal Meditasyon
Transandantal meditasyonun kökenleri Hindistan'ın Vedik geleneğinde bulunur ve Batı’nın TM ile tanışması Maharishi Mahesh Yogi sayesinde gerçekleşmiştir. TM, 2 ila 4 milyon arasında insana öğretilmiştir. Batı'daki en yaygın meditasyon biçimlerinden biridir. TM üzerine birçok çalışma yapılmıştır; bu çalışmalar meditasyonun fizyolojisi hakkında pek çok bilgi ortaya çıkarmıştır. TM'de meditasyon uygulayıcısı gözleri kapalı oturur ve günde iki defa, her defasında yirmişer dakika boyunca bir heceye ya da sözcüğe (mantra) odaklanır. Düşünce veya duygular ortaya çıktığında, dikkat yeniden mantraya yönlendirilir. Önemli bir TM araştırmacısı olan Charles Alexander bunu şu şekilde ifade eder: "TM sırasında, en sübtil düşünce bile aşkın hale gelene ve birleşik bir farkındalık bütünlüğü deneyimlenene dek, sıradan uyanık zihinsel aktivitenin durulduğu söylenir."

Bu sessiz, özgönderimsel saf uyanıklık halinde, bilinç, sadece kendisine karşı tamamen uyanıktır. TM destekçileri, TM uygulamalarının diğer meditasyon uygulamalarından daha yararlı olduğuna inanmaktadır. Avustralyalı bir grup araştırmacı yakın zamanda TM'yi kalp hastalığı için önleyici bir strateji olarak tavsiye etmiştir.

Gevşeme Tepkisi
Gevşeme tepkisinin, zihinsel odaklanmaya benzer bir formu vardır. Meditasyon etkileri üzerine araştırma yapan ilk Batılı doktorlardan biri olan Dr. Herbert Benson, "gevşeme tepkisi" olarak adlandırdığı bedensel sakinlik halinin sağlığa yararlarını gözlemledikten sonra bu yaklaşımı geliştirmiştir. Bedende bu tepkiyi ortaya çıkarmak için, hastalarına günde iki kez, bir defada 10-20 dakikalık süreler boyunca bir sözcük, ses, dua, deyim veya hareket aktivitesi (yüzme, koşu, yoga ve hatta örgü örmek de dahil) tekrarına odaklanmalarını öğretir. Hastalar aynı zamanda dikkatlerini rahatsız edici düşüncelere vermemeyi ve başlangıçtaki tekrara yeniden odaklanmayı öğrenirler. Odaklanan tekrarın seçimi bireye kalmıştır. Meditasyon uygulayıcısı Sanskritçe terimler yerine, bir duada geçen bir ifade gibi, kendisi için anlamlı olan bir şeyi seçebilir.

Farkındalık Meditasyonu
Farkındalık meditasyonu, geleneksel Budist meditasyon uygulamalarından doğmuştur. Bu meditasyon biçiminin tıbbi çevrelere taşınmasına Psikolog Jon Kabat-Zinn aracı olmuştur. Biçimsel farkındalık uygulamasında meditasyon uygulayıcısı en azından günde bir kez ve tek seferde yaklaşık 45-60 dakika boyunca, dikkatini nefes hareketi ve duyusuna odaklayarak gözleri kapalı biçimde oturur. Biçimsel olmayan farkındalık uygulaması ise günlük yaşamdaki her aktiviteye farkındalık getirilmesini içerir. Başıboş düşünceler ya da rahatsız edici duygular onlara direnmeksizin ya da tepki göstermeksizin sadece fark edilir. Farkındalık meditasyonunun özünü, kişinin odaklandığı şey değil meditasyon uygulayıcısının her ana taşıdığı farkındalığın niteliği oluşturur. Kabot Zinn'e göre, "Farkındalığın karakteristik özelliği bu araştırmacı ve titiz gözlemin şimdiki zamanda olup olmadığıdır ve bu onu diğer meditasyon türlerinden ayırır. Farkındalığın amacı sizin daha fazla farkında olmanız, hayatla ve kendi bedeninizde her ne oluyorsa, oluş esnasında onunla temas içinde olmanızdır; bu şimdiki andır.” Farkındalık temelli stres azaltma programı meditasyon, hareket ve grup süreci içeren bir dizi dersten oluşur. Dünyada sağlık hizmeti çerçevesinde sunulan 240'ın üzerinde MBSR programı vardır. Meditasyon pek çok sigorta şirketi tarafından tıbbi bir işlem veya müdahale olarak kabul edilmez. Hastaların çoğu, meditasyon eğitimini kendileri öderler. Çoğunlukla dini gruplar veya meditasyon merkezleri, ücretsiz olarak ya da düşük bir bağış karşılığında meditasyon eğitimi sunmaktadır. Hastaneler de hastalar için daha düşük bir ücretle, ancak halk için biraz daha yüksek bir ücret ile MBSR dersleri verebilmektedir.
Meditasyon teknikleri 5000 yıldır uygulanmaktadır. Başlangıçta spiritüel anlayış, farkındalık ve nihai gerçekliğin doğrudan deneyimini geliştirmek için tasarlanmıştır. Dünyadaki pek çok farklı dini gelenek, zengin bir çeşitlilik dahilinde, medidatif uygulamaların doğmasına yol açmıştır. Bunlar arasında Hristiyanlık’taki emirlerin tefekkür uygulamaları, Budist oturma meditasyonu uygulaması ve Sufi dervişlerin sema hareketleri yer alır. Meditasyonun, birçok dini ve spiritüel gelenekte önemli bir ruhani uygulama olmasına karşın, dini veya kültürel zemini ne olursa olsun, herkes tarafından stres ve ağrıyı gidermek için uygulanabilir. Batılı tıp hekimleri, zihnin sağlık ve hastalıklardaki rolünü anlamaya başladıkça, meditasyonun tıpta kullanımı konusuna daha fazla ilgi gösterilmeye başlanmıştır. Meditatif uygulamalar, tıbbi klinikler ve hastanelerde bir sağlık ve yaşam kalitesi aracı olarak giderek daha fazla önerilmektedir. Meditasyon bazı hastalıkların tedavisinde birincil tedavi; kapsamlı bir tedavi planına ek tedavi; güçten düşürücü kronik veya ölümcül hastalıkları olan insanların yaşam kalitesinin artırılması için bir araç olarak kullanılmıştır.
Meditasyon akut bir tıbbi hastalığı, akut stresi olan ya da olmayan insanlarda faydalı olur. Düzenli olarak meditasyon yapan insanlarda daha az anksiyete ve depresyon yaşandığı görülmüştür.

Aynı zamanda diğerleriyle olan ilişkilerinden daha fazla keyif aldıklarını ve minnettarlık duyduklarını bildirmişlerdir. Meditasyon, derin bir gevşeme hali ve denge hissi üretir. Michael J. Baime’e göre, "Meditasyon, uygulayıcının yoğun duyguları tam olarak yaşamasına izin verirken aynı zamanda onlara bütünsellik içinde bakmasını sağlayan bir duygusal istikrar geliştirir." Bu duygusal istikrar deneyiminin dışında kişi kendi düşünceleri, hisleri ve hareketleri hakkında daha büyük bir kavrama ve anlayış kazanabilir. Bu kavrayış ise sırayla, kendinden daha emin olma ile hayatının kontrol altında olduğunu hissetme olasılığı sunar. Meditasyon daha büyük bir sakinlik, empati, kendini ve başkalarını kabul etme duygusunun oluşmasına da yardımcı olur.

Meditasyon, diğer tıbbi tedavi biçimleri ile kullanılabilir ve strese bağlı sağlık sorunlarının tedavisi ve önlenmesinde önemli bir tamamlayıcı tedavidir. Düzenli meditasyon, birden fazla hastalığı olan kişilerin yaşadığı belirtilerin sayısını azaltabilir. Klinik kanıtların yanı sıra teorik anlayışa da dayanarak, meditasyon panik bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu, madde bağımlılığı ve istismarı, ülser, kolit, kronik ağrı, sedef hastalığı ve distimik bozukluk için de uygun tedavilerden biri olarak kabul edilir. Orta dereceli hipertansiyon (yüksek tansiyon), kardiyak arrestin (kalp krizi) önlenmesi, aterosklerozun (damar sertliği) önlenmesi, artrit (fibromiyaljidahil), kanser, insomnia, migren ve inmenin önlenmesi için değerli bir birleşik terapi olarak kabul edilir. Meditasyon aynı zamanda alerji ve astım için, stresin bu hastalıklarda oynadığı rol nedeniyle, değerli bir tamamlayıcı tedavi olabilir. Meditatif uygulamaların bazı nörolojik bozukluğu olan hastalarda fonksiyonu iyileştirdiği ya da belirtileri azalttığı da bildirilmiştir. Bunlar arasında Parkinson hastalığı olan kişiler,multipl skleroz nedeniyle yorgunluk yaşayan insanlar ve standart tedaviye direnç gösteren epilepsi hastaları yer alır. Neticede, alternatif tıp üzerine Ulusal Sağlık Enstitüleri'nin 1995 tarihli raporu, "30 yılı aşkın süredir yürütülen araştırmaların yanı sıra sayıları giderek artan bireylerin ve sağlık personelinin deneyimlerinin meditasyon ve benzer gevşeme biçimlerinin sağlığın daha iyi olmasına, hayat kalitesinin yükselmesine ve sağlık maliyetlerinde azalmaya yol açabildiğini gösterdiği" sonucuna varmıştır. 2002 yılında sağlık uzmanlarının yayınladığı çalışmada ise Amerika Birleşik Devletleri'ndeki hekimler, hemşireler ve mesleki terapistlerin büyük çoğunluğunun meditasyonu geleneksel tıp ve cerrahi tedavilere faydalı bir destek olarak kabul ettiğini belirtmiştir.
Meditasyon, çoğu insan için güvenli olarak görünür. Ancak, bazı yan etkileri bildiren vaka raporları ve çalışmalar da vardır. Uzun ve sessiz meditasyon inzivalarına (iki hafta ila üç ay arası) katılan kişilerde %33- 50'sinde artan gerginlik, anksiyete, kafa karışıklığı ve depresyon bildirilmiştir. Öte yandan, yine bu insanların çoğu meditasyon uygulamaları hakkında oldukça olumlu etkiler bildirmiştir. Kabot Zinn, bu çalışmaların ciddi psikiyatrik bozukluklar ile normal duygusal ruh hali arasında ayrım yapmada başarısız olduklarını ifade eder. Bu çalışmalar aynı zamanda psikotik bozukluklar, şiddetli depresyon ve diğer ağır kişilik bozukluğu olan kişilere, psikolojik ya da tıbbi tedavi görmemeleri durumunda meditasyonun tavsiye edilemeyeceğini ileri sürer.

Meditasyonun olumlu yararları dışında bildirilmiş hiçbir yan etkisi yoktur.
Meditasyonun fizyolojik etkileri üzerine yapılan bilimsel çalışmalar 1960'lı yılların başında başlamıştır. Bu çalışmalar, meditasyonun metabolizma, endokrin sistem, merkezi sinir sistemi, ve otonom sinir sistemini etkilediğini kanıtlamıştır. Bir çalışmada, üç ileri Tibet Budist meditasyonu uygulayıcısı, "içsel ısılarında" %61'e kadar artış sağlayabildiklerini kanıtlamıştır. Farklı bir meditatif uygulama sırasında ise vücutlarının oksijen tüketme oranını önemli ölçüde yavaşlatabilmişlerdir. Ön araştırmalar, farkındalık meditasyonu ile melatonin düzeylerindeki artış arasında ilişki olduğunu göstermiştir. Bu bulgular, meme ve prostat kanserinin tedavisi ve önlenmesinde meditasyonun potansiyel bir rolü olduğunu ileri sürer. Araştırmaların hazırlığındaki doğal zorluklara rağmen, meditasyonun tıbbi faydalarına dair büyük miktarda kanıt vardır. Meditasyon kronik ağrı tedavisi olarak kullanıldığında özellikle etkilidir. Araştırmalar, meditasyonun, ağrı belirtilerini ve ağrıyla ilişkili ilaç kullanımını azalttığını göstermiştir. Dört yıllık bir takip çalışmasında, bir MBSR programına katılan hastaların büyük çoğunluğu, programa katılmalarının sonucunda ağrılarında "orta ile yüksek seviyelerde iyileşme" bildirmiştir.

Meditasyon uzun süredir yüksek kan basıncı tedavisi için uygulanabilir bir yöntem olarak tavsiye edilir, ancak meditasyonun sunduğu fayda düzeyi konusunda tartışmalar vardır. Çalışmaların çoğu meditasyon sayesinde kan basıncında azalma olduğunu bulmuş olsa da, yüksek kan basıncını düşürmede ilaç tedavisi hâlâ daha etkilidir.

Meditasyon aynı zamanda koroner arter hastalığı için de etkili bir tedavi olabilir. Sekiz ay boyunca transandantal meditasyon uygulayan 21 hasta üzerinde yapılan bir çalışmada, hastaların egzersiz ve tolerans düzeyleri ile iş yükü miktarında artış gözlenirken, ST-segment depresyonu başlangıcında gecikme olduğu görülmüştür. Meditasyon aynı zamanda koroner arter hastalığını tersine çevridiği ispat edilmiş olan Dean Ornish programının da önemli bir parçasıdır.

Araştırmalar meditasyonun kimyasal bağımlılık tedavisinde de etkili olduğunu göstermektedir. Gelderloos ve meslektaşları, 24 çalışmayı gözden geçirmiş ve elde edilen sonuçlar, araştırmaların hepsinin transandantal meditasyonun uyuşturucu ve alkol bağımlılığı ile sigarayı bırakma programları için yararlı olduğunu gösterdiğini bildirmiştir. Çalışmalar, meditasyonun aynı zamanda anksiyete belirtilerini azaltmada ve anksiyete ile ilgili bozuklukların tedavisinde de faydalı olduğunu göstermiştir. Ayrıca, 1998'de 37 sedef hastası ile yapılan bir çalışmada, standart UV ışık tedavisi ile birlikte farkındalık meditasyonu uygulayan hastaların cilt durumlarında, kontrol grubuna göre daha hızlı bir iyileşme olduğu kaydedilmiştir. Bir başka çalışma ise, meditasyonun fibromiyalji belirtilerini azalttığını bulmuştur, hastaların yarısından fazlası önemli seviyede iyileşme bildirmiştir. Bir grup göz doktoru tarafından yapılan bir araştırmada glokom tedavisi gören bir grup hastanın yaklaşık %60'ında, meditasyonun göz bozuklukları ile başa çıkmalarında yardımcı olduğunu gösterir. Bunun yanı sıra, HIV-pozitif erkekler ile yapılan küçük bir çalışmada kullanılan stres yönetme tekniklerinden biri de meditasyon olmuştur. Çalışmada katılımcıların T-hücre sayılarının yanı sıra çeşitli psikolojik değerlendirmelerinde de iyileşme olduğu görülmüştür.
Tıbbi bir tedavi olarak meditasyon öğretmek isteyen eğitmenler için herhangi bir sertifikasyon ya da lisans programı yoktur. Çeşitli dini geleneklerden gelen meditasyon eğitmenleri genellikle, inanç meseleleri ve dini uygulamalar konusunda geniş bir deneyime ve uzmanlığa sahiptir, ancak bir hasta ile çalışma konusunda eğitimli olmayabilirler. Birinin meditasyon öğretmesi için farklı programların farklı şartları vardır. Kişinin, bir transandantal meditasyon eğitmeni olarak kabul edilebilmesi için kapsamlı bir eğitimden geçmesi gerekir. Massachusetts Üniversitesi Tıp Merkezi'ndeki "Tıpta, Sağlık Hizmetlerinde ve Toplumda Farkındalık Birimi” sağlık uzmanları ve farkındalık tabanlı stres azaltma öğretisiyle ilgilenenler için eğitim ve seminerler vermektedir. Ancak merkez, herhangi birinin meditasyon öğretme ehliyeti olduğunu belgelendirmez.

Pennsylvania Üniversitesi'ndeki Stres Yönetimi programı, meditasyon öğretmek için eğitim almadan önce kişinin farkındalık meditasyonu uygulamada en az 10 yıllık kişisel deneyimi olmasını önerir. Eğitmenlerin aynı zamanda her yıl en az iki haftalarını yoğunlaştırılmış meditasyon invizalarında geçirmeleri de beklenir.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye