Dendritik Hücre Terapisi

A.B.D.’deki neredeyse her kanser merkezinde dendritik hücre terapisi üzerine klinik deneyler yapılmaktadır.

A.B.D.’deki neredeyse her kanser merkezinde dendritik hücre terapisi üzerine klinik deneyler yapılmaktadır. Bu terapi önemli sonuçlar veren bir kanser aşısıdır. A.B.D. dışında şimdiden satılmakta ve etkili olmaktadır. Bu yeni yaklaşım bağışıklık sistemini kanserli bölgeleri ve hücreleri yok etmesi için canlandırmayı amaçlar. 

Araştırmacılar farklı yönlerden yaklaşarak kansere bir aşı bulma çabalarına devam etmektedir. Ulusal Kanser Enstitüsü’nde şu anda devam eden 100 aşı çalışmasından 15’i dendritik hücre terapisi üzerinedir. Dendritik hücreler (DC) az bulunan bir beyaz kan hücresi çeşididir. Genellikle toplam kan hücrelerinin %0.2’sine denk gelirler. Bunlar 1973’te Dr. Ralph Steinman tarafından tanımlanmıştır. Bağışıklık sisteminde oynadıkları kritik role 1990’lara kadar yeterince önem verilmemiştir.

Kanserin sebepleri ve bağışıklık sisteminin bunlara karşı savaşamaması bağlantılıdır. Kanserli hücreler aynı zamanda bağışıklık sistemini baskılarlar. Bağışıklık sistemi tarafından fark edilemeyebilirler veya sisteme güçsüzleştirerek müdahale ederler, böylelikle saldırı ihtimali azalır. Özellikle sitokin adlı bir madde salgılarlar. Bağışıklık sistemi hücrelerini bir ordu gibi düşünürsek dendritik hücreler casuslardır. Ana güçlere düşman hakkında bilgi taşırlar. T hücreleri ana güçlerdir. Kanser hücrelerinin ürettiği sitokinler ana güçleri düşmanın nerede olduğu ve nasıl saldırılması gerektiği bilgisinden mahrum bırakır. 

Dendritik hücre terapisi toksik yan etkiler olmadan bu savunmaları aşmaya ve vücudu etkili bir saldırı yapmak üzere canlandırmaya odaklanır. 1996’da Dr. Michael Roth ve Dr. Sylvia Kiertscher’ın dendritik hücrelerin vücut dışında monosit adlı daha sık bulunan kan hücrelerinden üretilebileceğini keşfetmesi önemli bir gelişme olmuştur. Bu şekilde aşının üretimi daha pratik hale gelmiştir. Aşıyı üretmek için kültürdeki DC’ler hastanın tümöründen kanser hücrelerine maruz bırakılır. DC’ler bu materyali protein parçacıklarına bölerler ve yüzeylerinde antijen olarak taşırlar. Bu antijen yüklü DC’ler hastaya tümör bölgesinden uzakta bir yerden verilir. Bu şekilde T hücrelerinin sayısı artar, her T hücresi aynı tümör spesifik antijene sahip klonlar yaratır. Böylece hastanın kanserini tanıyan yeni bir T hücresi ordusu oluşmuş olur.

Dendritik hücre terapisi Avrupa’da üniversite ve hastanelerde, Amerika’da hemen her kanser merkezinde araştırılmaktadır. Melanom, prostat, meme, kolon ve diğer kanserlerde teşvik edici sonuçlar alınmaktadır. Arizona’dan özel bir şirket Aidan Incorporated etkileyici sonuçlar veren protokoller geliştirmiştir. Meksika’da BioPulse kliniğinde deneysel bir tedavi olarak değil entegre bir kanser karşıtı program içinde sunulmaktadır.  

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye