Genital herpes, herpes simpleks adı verilen bir virüsten kaynaklanan enfeksiyondur. İnsanlara özgü herpes virüslerinin çeşitli farklı türleri bulunmaktadır. Bunlardan yalnızca iki tanesi herpes simplex tip 1 (HSV-1) ve tip 2 (HSV-2) herpese neden olur. HSV-2 çoğunlukla genital enfeksiyonlardan sorumludur. HSV-1 ise genellikle ağızdaki herpese (uçuk) neden olur ancak %10-30 ihtimalle genital herpese yol açtıkları da görülür. Herpes virüsü herhangi bir kimseye bulaşabiliyor olsa da, belirtiler herkeste görülmeyebilir.
Risk faktörleri arasında ilk cinsel deneyimi erken yaşta yaşamak, birden çok cinsel partner ve cinsel yolla bulaşan diğer hastalıkların (CYBHlar) öyküsü yer alır. Primer herpes enfeksiyonun ilk belirtileri genellikle, enfeksiyonu taşıyan kişiyle temastan sonraki 2. ila 7. günde ortaya çıkar ancak bu süre iki haftayı da bulabilir. Primer enfeksiyon belirtileri genellikle tekrarlanan enfeksiyona göre daha şiddetlidir. İnsanların %70’inde primer enfeksiyon yorgunluk, baş ağrısı, ateş, titreme, kas ağrıları, iştah kaybı ve ağrılı, şişmiş lenf düğümleri gibi genel belirtilere neden olur. Bu belirtiler enfeksiyonun ilk 3. ila 4. gününde en yüksek noktasındadır ve bir hafta içerisinde kaybolur.
Genital herpesi olan kişilerin çoğu prodrom ya da yaklaşmakta olan hastalığın belirtilerini yaşarlar. Bunlar ise ağrı, yanma hissi, kaşıntı, kabarcıkların oluşacağı genital bölge, bacaklar ya da baldırlarda sızlamaya yol açabilir. Prodrom aşaması enfeksiyonun patlak vermesinden önceki birkaç saatten bir ya da iki güne dek uzanabilir. Bunu takiben ise kırmızı yumrular baş gösterir. Bu yumrular hızlı bir şekilde, aynı zamanda irin de dolu olabilen sıvı dolu kabarcıklara dönüşür ve bir kabukla kaplanır. Kabarcıklar patlayabilir ve ağrılı yaralara dönüşebilirler. Kabarcıklar bir hafta ya da daha uzun süre patlamaya devam edebilir. Ağrı genellikle iki hafta içerisinde geçer ve kabarcıklar ve yaralar herhangi bir skarlaşma oluşmadan üç ila dört hafta içerisinde iyileşir. Açık bir yaraya dokunulması ve sonrasında parmakların ağız, gözler ya da derideki bir yarıkla temas haline getirilmesi ile virüsün vücudun diğer bölgelerine bulaştırılması mümkündür. Herpes virüsünün yayılmasının en riskli olduğu zaman kabarcıkların belirmesinden kabukların oluşumuna kadar geçen zamandır. Buna karşın enfeksiyonu taşıyan bir kimse yaralar yokken de herpes virüsünü başka kişilere bulaştırabilir.
Kadınlar çok şiddetli ve ağrılı bir primer herpes enfeksiyonu yaşayabilir. Vajinal bölgeye ek olarak kabarcıklar klitoris, idrar yolu çıkışı, rektum ve anüs çevresi, but ve kalçalar üzerinde de görülür. Rahim boynu da sulu bir akıntıyla enfeksiyona dahil olur. Her 10 kadından biri herpesin bir komplikasyonu olarak vajinal maya enfeksiyonu geçirir. Erkeklerde herpes kabarcıkları genellikle penis üzerinde oluşur ancak aynı zamanda skrotum, kalçalar, anüs çevresi ve rektumda da görülebilirler. Erkeklerde aynı zamanda genital herpes enfeksiyonu ile birlikte idrar benzeri bir akıntı da olur. Hem kadınlar hem de erkekler ağrılı ve güç idrara çıkma, idrar yolunda şişme, menenjit ve boğaz enfeksiyonları yaşarken, bu belirtileri yaşayan kadınlar erkeklerden genellikle sayıca daha fazladır.
Latent durumdaki bir herpes virüsünü neyin aktifleşmek üzere tetiklediği kesin olarak bilinmemektedir, ancak aktif enfeksiyonun başlangıcı ile bağlantılı görünen birkaç koşul mevcuttur. Bunlar arasında hastalık, stres, yorgunluk, güneş ışığı, menstrüasyon, ciltte zarar, besin alerjileri ve aşırı sıcak ya da soğuk havalar yer alır. Genital herpesi olan kişilerin çoğu yılda bir ya da daha fazla atak yaşar. Bu kişilerden %40’ı yılda 6 ya da daha fazla atak deneyimler yaşamaktadır. Herpesin aktif yinelemeleri genellikle primer enfeksiyondan daha az şiddetli olur. Daha az kabarcık, ağrı görülür ve belirtilerin başlamasından iyileşmeye kadar olan süre primer enfeksiyondan daha kısadır.
Teşhis
Genital herpes, çok yaygın olmasından dolayı ilk olarak belirtilerden teşhis edilebilir. Başlangıçta yapılacak hızlı bir teşhis için Tzanck testi kullanılabilir. Aktif bir kabarcığın dibinden kazınarak alınan örnek kullanılarak uygulanır. Teşhisin doğrulanması deri lezyonlarından alınan maddenin tisvirüs su kültürünün yapılması, kanın herpes antikorları için test edilmesi ya da lezyondan alınan sıvı veya maddenin doğrudan immünoflorasan tahlili adı verilen bir yöntemle incelenmesi sonucu yapılır. Herpes bulaşan çocukların çoğu enfeksiyonun herhangi bir belirtisini taşıyarak doğmadıklarından, yenidoğanlar ve hamile kadınlar çoğunlukla rutin olarak içinde herpes için bir testi de içeren Torch antikor paneline tabi tutulur. Bebeklerin aynı zamanda herpes enfeksiyonun bulgularına karşı gözlerinden kontrol edilmeleri gerekir. Deri yaraları ve ağızdaki yaralardan da herpes simpleksin varlığına karşı örnekler alınmalıdır.