Kanser Sebebi Olarak Güneş, Elektromanyetik Alanlar ve Jeopatik Stres

Güneşten gelen radyasyon, özellikle ultraviyole-B (mor ötesi-B) ve ultraviyole-C (mor ötesi-C) ışınları, sık görülen kanserojenlerdir.

Güneş Işığı
Güneşten gelen radyasyon, özellikle ultraviyole-B (mor ötesi-B) ve ultraviyole-C (mor ötesi-C) ışınları, sık görülen kanserojenlerdir. Günümüzde A.B.D.’de her yıl görülen 1 milyon yeni cilt kanseri vakasının 400,000’inden bu güneş ışınları sorumludur. Atmosferin üst katmanlarındaki ozon tabakası deliği genişlediği için dünyanın bu ışınlara karşı doğal koruması azalmıştır ve dolayısıyla güneş ışığında bulunan mor ötesi radyasyon da artmıştır.

Kronik Olarak Elektromanyetik Alana Maruz Kalmak
Environmental Protection Agency’ye (EPA - Çevre Koruma Ajansı) göre elektriksel akımların oluşturduğu elektromanyetik alanlara (EMA) maruz kalmak ve kanser arasındaki bağlantının kanıtları güç geçtikçe artmaktadır. EMA’lar doğanın bir parçası olsa da ve hatta insan vücudu tarafından bile yaratılsalar da enerjinin kalitesi ve yoğunluğu insan sağlığını destekleyebilir veya mahvedebilir. Genel bir kural olarak teknolojik aletlerden veya kurulumlardan elde edilen EMA’lar, doğal olarak var olan EMA’lardan çok daha zararlıdır. Evlerimizde ve iş yerlerimizdeki elektrik kablolarından, televizyonlardan, bilgisayarlardan, cep telefonlarından, elektrikli battaniyelerden, mikrodalga fırınlardan, tepe ışıklardan ve elektrik güç kablolarından dolayı elektromanyetik alanlarda çevrelenmiş durumdayız. EMA’lar büyüme düzenlemesi, hücre bölünmesi ve çoğalması ile ilgili enzimleri kötü etkileyebilirler. Bunların tümü tümör büyümesi için önemli katkı sağlayabilir.

Jeopatik Stres
Dünyadan gelen manyetik radyasyon, genellikle jeolojik kırılmalar ve yer altı su kaynaklarıyla ilgilidir ve artan kanser riski ile ilişkilendirilmişlerdir. Özellikle de jeopatik veya patojenik etkilerin daha yaygın olduğu bölgelerde. Bazı uzmanlara göre jeopatik stresin sebebi bölgesel manyetik anormallikler (manyetik davranışlardaki ani, alışılmadık değişikliklerdir ve insanın narin fizyolojik dengesini bozarak sağlık problemlerine yol açabilir) olabilir. 1971’de jeopatik stres teorisi yapılan bir araştırmayla desteklenmiştir. Bu araştırmaya göre yer altı su akıntıları, özellikle de birbirini kesen akıntılar manyetik anormalliklerde büyük artış yaratır ve bu durumlar aynı zamanda hava ve topraktaki elektriksel iletkenliği artırmaktadır. Değişiklikler küçük bile olsa kanserin de dahil olduğu bazı ciddi sorunlara yol açabilirler. A.B.D. hükümeti tarafından yapılan büyük çaplı bir araştırmada jeopatik stresin tüm kanser vakalarının %40-50’sinde etkili olabileceği, çevresel radyasyonla alakalı kanserlerin ise %60-90’ında etkili olabileceği görülmüştür 

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye