Natüropatik Tıp - Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hastalıkları iyileştirmek için doğal ilaçların ve tedavilerin kullanıldığı bir tıp dalıdır

Natüropatik Tıp

Natüropatik tıp, hastalıkları iyileştirmek için doğal ilaçların ve tedavilerin kullanıldığı bir tıp dalıdır. Doğadaki kaos ve organizasyon modellerine dayalı olan bir tıbbi tanı ve tedavi sistemi kullanır. Natüropati, insanların doğal olarak sağlıklı olduğu, şifanın önündeki engellerin kaldırılması ve vücudun doğal iyileşme becerilerinin uyarılması ile iyileşmenin gerçekleşeceği önermesi üzerine kurulmuştur. Natürel tıpta sağlığın temelleri diyet, beslenme, homeopati, fiziksel manipülasyon, stres yönetimi ve egzersizdir. Natüropati uzmanları çok çeşitli hastalıkları tedavi eden genel pratisyenlerdir. Bütün insanı yani hem maddi vücudu hem de ruhu tedavi etmeye inanırlar ve önleyici bakıma dikkat çekerler. Genellikle hastalarının sağlığını iyileştirmek için diyette ve hayat tarzında değişiklik önerirler. Natüropatik tıp tedavi usulleri diyet ve klinik beslenme, homeopati, botanik tıp,yumuşak doku ve omurga manipülasyonu, ultrason ve tedavi edici egzersiz gibi çeşitli iyileştirici tedavileri içerir. 

Natüropati uzmanları doğum bilimi ve pediatri gibi uzmanlık alanlarında tam tanı ve tedavi hizmeti sağlar. Bazıları lisanslı ebe hemşirelerdir. Natüropati uzmanları sağlığı sadece hastalığın var olmaması olarak değil, tam bir fiziksel, zihinsel veya sosyal iyilik olarak görürler. Natüropatik hekimler genellikle, hastalıkların sadece belirtilerin baskılanması yoluyla değil, kökenindeki gerçek nedenin tamamen yok edilmesi ile iyileştirilmesi gerektiğini söylerler. Belirtiler aslında, kendisini iyileştirmek ve dengeyi yeniden sağlamak için vücudun doğal gayreti olarak görülür.Bir natüropati uzmanına tipik bir muayenehane ziyareti genellikle bir saat sürer. İlk ziyaret esnasında doktor hastanın belirtileri, hayat tarzı, hastalık öyküsü ve duygusal durumu hakkında detaylı sorular sorar. Natüropati uzmanı tam bir sağlık öyküsü alır, idrar ve kan testleri gibi laboratuvar testleri de isteyebilir. Natüropati uzmanı yetersiz beslenme, yaşam stresi, mesleki tehlikeler, zihinsel, duygusal ve ruhsal problemler gibi hastalığın olası nedenleri hakkında konuşabilir.

Natüropati uzmanları çok çeşitli belirtilerin bile altta yatan tek bir nedene kadar izlenebileceğine inanırlar. Genellikle bir hastalığa çevresel veya metabolik toksinler ya da şiddetli stres neden olur. Çoğu doktorunki gibi natüropati uzmanının tedavisi de bir ya da daha fazla ziyaret gerektirebilir. Bazı akut hastalıklar bir ya da iki ziyaret ile yatıştırılabilir. Diğer kronik hastalıklar için düzenli haftalık ya da aylık bakım gerekli olabilir. 
Natüropatik tıp kronik hastalıkların tedavisinde olduğu kadar akut hastalıkların tedavisinde de yararlıdır. Bazen sıhhati artırmak ve yorgunluk ile ağrı gibi kronik belirtileri dindirmek için alopatik bakım ile birlikte kullanılır. Natüropati uzmanı, bel ağrısından depresyona kadar geniş aralıktaki sağlık problemlerini tedavi eder. Natüropatik hekim hastayla görüşürken ve hastayı muayene ederken altta yatan nedeni bulmak için fazladan zaman ayırır. Duygusal ve ruhsal belirtiler ile modeller de bu değerlendirmeye dahildir. Natüropati uzmanları genellikle hastaları koruyucu sağlık ve hayat tarzı konusunda eğitirken tıp hekimlerinden daha fazla zaman ayırırlar.
İyi bir natüropati uzmanı her zaman hastanın diğer hekimleriyle veya sağlık uzmanları ile birlikte çalışmaya isteklidir. İlaç etkileşimlerini önlemek ve bakımı koordine etmek için hasta bütün alopatik doktorlarını, bir natüropati uzmanı tarafından kendisine yazılmış olan bütün takviyelerden haberdar etmelidir. Çoğu natüropati uzmanı çocuk aşıları yaparken bazıları yapmaz. Eğer bir ebeveyn bağışıklık kazandırma konusunda kaygılıysa, aşılama için bir alopatik doktora gitmesi daha iyi olacaktır. Natüropati uzmanları majör ameliyatlar gerçekleştirme ya da narkotikler ve antidepresanlar yazma konusunda yetkili değildir. Kanser hastalarını tedavi ederlerken bir onkoloji uzmanına danışmaları gerekir.
Natüropatik tedaviler doğal kaynaklardan türemiş olsa da ve alopatik ilaçlarınkinden daha az risk teşkil etse de, bazı bitkisel preparatların kullanımı ile ilişkili yan etkiler de vardır. Reçeteli ilaçlarla etkileşime geçmeleri sayesinde de probleme yol açabilirler. Hastanın kendi alopatik hekimini, bir natüropati uzmanı tarafından kendisine yazılmış olan kullandığı doğal tedaviler veya bitkiler konusunda bilgilendirmesi çok önemlidir.

Ayrıca ABD Gıda ve İlaç İdaresi'nin (FDA), şifalı bitkileri ilaç olarak değil de besin takviyeleri olarak gördüğünü ve bunun neticesinde reçeteli ilaçlar gibi bazı düzenlemelere tabi olmadıklarını da akılda tutmak gerekir.

Bitkisel tedaviler doğal kaynaklardan geldiğinden ve bitkiler de doğal olarak farklı olduğundan, aktif bileşenleri şişeden şişeye her zaman aynı yoğunlukta olamaz. Bir doğal tedaviyi çok az ya da çok fazla kullanmaya karşı önlem almak için, hastalar sadece natüropati uzmanlarının önerdiği ya da saygın şirketler tarafından üretilen bitkileri ve takviyeleri kullanmalıdır.
Dünyada natüropati üzerine yapılan tıbbi araştırmalar son on yılda çarpıcı biçimde artmıştır. Natüropatik araştırmalar genellikle vaka geçmişini, hekimlerin klinik gözlemlerinin özetlerini ve tıbbi kayıtları kullanır. Natüropati uzmanları tarafından yapılan bazı araştırmalar da günümüzün bilimsel altın esasını karşılamaktadır; bunlar çift kör ve plasebo kontrollü yürütülen çalışmalardır. Natüropatik araştırmalar genellikle Almanya, Fransa, İngiltere, Hindistan ve Çin’de yapılmaktadır.Ancak tıp hekimlerinin bazıları natüropatiye hala şüpheli yaklaşmaktadır. Doğal besin mağazalarında, natüropatik belgeleri olmayan çalışanların sağlıkla ilişkili tavsiyeler vermesi ya da natüropatik enjeksiyonlardan kaynaklanan nadir enfeksiyon vakaları gibi sorunlar bu alternatif tedavinin ismine zarar vermeye devam etmektedir.

Tekil Tedavi Araştırmaları
Natüropati üzerine araştırmalar, bütün natüropati yerine natüropati uzmanlarınca kullanılan tekil tedavilere odaklanmaya eğilimlidir. 1998’de böyle tekil tedavi araştırmalarının kapsamlı olarak gözden geçirilmesi sonucu, natüropatik tedavi yöntemlerinin osteoartrit, astım ve orta kulak enfeksiyonu da dahil 15 farklı sağlık durumu için etkin olduğu bulunmuştur.

1996 yılında hasarlı kalp kasları olan 8,341 erkeğin katıldığı bir araştırma, bir B vitamini olan niasin takviyesinin 15 yıl içinde ölümlülük oranı riskinde %11 azalma ile ilişkili olduğunu açığa çıkarmıştır. 1996’da yapılan bir araştırma ise kılıç otu, mayasıl otu ve koyun kıran olarak da bilinen sarı kantaronun (Hypericum perforatum veya St.John’s wort) depresyonu yatıştırmada reçeteli antidepresanlar kadar etkin olduğunu ve daha az yan etkiye neden olduğunu göstermiştir.

Kadın Sağlığı
Natüropatik araştırmalar, bu tedavilerin kadın sağlığı sorunları alanındaki faydalarını da ispat etmiştir. Natüropatinin kapsadığı bütünlük vurgusu, hekim ile hasta arasındaki nispi eşitlik geleneği, eklektisizm felsefesi ve sağlıklı yöntemleri seçme özgürlüğü nedeniyle natüropatiyi erkeklere göre daha sıklıkla kadınlar tercih etmektedir.

1993’teki klasik bir araştırmada, servikal displazisi ya da anormal Pap smear sonuçları olan kadınlar, natüropati uzmanları tarafından topikal bitki uygulamaları ve besin takviyeleri ile tedavi edilmiştir. Bu ilaçlar arasında ananastan elden edilen bir enzim olan Bromelain, kan otu, kadife çiçeği, çinko klorür ve ekinezya, A vitamini ve E vitamini gibi bitkisel ya da besinsel bileşenlerden elde edilen fitiller vardı. Bu araştırmaya katılan 43 kadından 38’inin tedavi sonrası Pap smear ve doku biyopsisi sonuçları normal çıktı. Bu araştırma bu protokollerin, servikal displazi için kriyocerrahi gibi daha geleneksel tedaviler alan hastaların sağlığı için faydalı olabileceği sonucuna varmıştır.

Daha yakın zamandaki diğer bir araştırmada ise, ateş basmaları ve vajinal kuruluğu hafifletmede soya gibi besleyici gıdaların faydaları belgelenmiştir. Natüropati uzmanları tarafından, menopoz esnasında kadın sağlığını iyileştirmek için verilen besinsel takviyelerinin de etkinliği kanıtlanmıştır; menopozla ilgili belirtilerin tedavisinde natüropatinin genel olarak geleneksel tıp kadar etkin olduğu görülmüştür. Araştırma E vitamini takviyelerinin menopoz sonrası dönemdeki kadınların %50’sine vajinal doku incelmesi konusunda yardımcı olduğunu da göstermiştir. Çalışmalar bioflavonoidler ile C vitamini ve pirinç kepeği yağından elde edilen bir madde olan gamma-orizanolün de ateş basmalarını hafifletebildiğini göstermiştir.

Kimyasal laboratuvarlardan elde edilenlerden ziyade doğal kaynaklardan elde edilen cilt bakım ve güzellik ürünlerini tercihteki artış ile natüropati giderek daha fazla ciddiye alınmaktadır. Bu ürünler genellikle cilde daha faydalıdır ve döküntülere ya da alerjik reaksiyonlara neden olma ihtimalleri daha azdır.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye