Her ruhani uygulamanın kişinin nasıl yaşaması gerektiğini söyleyen kendi kurallar manzumesi vardır. Bu ruhani uygulamalardan biri de yogadır ve uyulması gereken kurallar bütününe Niyama denir. Birçok insan bunu bir kontrol biçimi olarak görebilir ve gerçekten de öyledir. Ama burada kişinin bir başkasını değil, kendi kendini kontrol etmesi söz konusudur.
Yoga geleneğinde kişinin takip etmesi gereken davranış kurallarını anlatan birçok eski metin vardır. Bu metinlerden bazıları arasında Şandilya ve Varuha Upanişatlar, Hatha Yoga Pradibika, Tirumantiram ve Patanjali’nin yoga sutraları bulunur. Yukarıdaki metinler on niyamadan bahseder. Oysa Patanjali’nin yoga sutralarında sadece beş niyama vardır.
Aşağıda on niyama verilmiştir:
- Hri: Kişinin hatalarından pişman olması.
- Santoşa: Sahip olduklarına yetinme.
- Dana: Karşılık beklemeden verme.
- Astikya: Öğretmenine ve öğrettiklerine inanma.
- Ishvarapujana: Yaratıcıya tapınma.
- Sidhanta şravana: Bilgelerin öğretisini incelemek, onları dinlemek.
- Mati: Bir öğretmenin yardımıyla ruhani irade ve akıl geliştirmek.
- Vrata: Sözleri yerine getirmek ve kurallara uymak.
- Japa. Günlük olarak mantraları tekrar etmek.
- Tapas: Karşıtlara katlanmak; örneğin soğuk ve sıcak, oturmak ve ayakta durmak.
Patanjali’nin Yoga sutralarında ise beş Niyamadan bahsedilir.
- Şauça: Arınma
- Santoşa: Şükür
- Tapas: Züht (Zorluklara katlanmak)
- Svadhyaya: Kutsal metinleri inceleme
- Ishvanapranidhana: Teslimiyet
Niyamalar arasında sadece ufak bir farklılık varken, her iki niyama demeti de aynı amacı taşır. Bu amaç kişinin doğru yolda kalması ve hayatını eksiksiz bir şekilde yaşaması için ona yardım etmektir.
1. Şauça: Birinci niyama, saflık ve temizlik anlamına gelen Saucadır. Sauca’nın hem içsel hem de dışsal yönü vardır. Dışsal temizlik basit olarak kendimizi temiz tutmak demektir. İçsel temizlik ise vücut organlarımızın, zihin berraklığı halinde olduğu gibi, sağlıklı ve özgürce işlemesi ile ilgilidir. Asana ya da pranayama uygulamaları, bu içsel Sauca’yı yerine getirmek için gerekli araçlardır. Asanalar tüm vücudu güçlendirirken ve toksinleri atarken, pranayama akciğerlerimizi temizler, kanımıza oksijenlendirir ve sinirlerimizi arındırır. Ancak zihnin ve onun kin, hırs, öfke, şehvet, açgözlülük, vesvese ve gurur gibi rahatsız edici duygularının temizlenmesi, fiziksel beden temizliğinden daha önemlidir.
2. Santosa: Bir başka niyama da alçakgönüllülük ve sahip olduklarımızla yetinme hissi olan santosadır. Kişinin kendi hayat tarzıyla yetinerek huzurlu olmak için, hayat zorlukları yaşarken dahi hoşnut olması, türlü koşullardan geçerken bir gelişim sürecine dönüşür. Her şeyin bir amacı olduğunu – Yoga’da bu karma olarak adlandırılır – kabul etmeli ve "olanı kabullenmek için” hoşnut olmaya çalışmalıyız. Bunun anlamı sahip olmadıklarımız için mutsuz olmaktansa, sahip olduklarımız için mutluluk duymaktır.
3. Tapas: Tapas bedeni zinde tutma eylemi ya da içsel dürtüleri dışa vurmadan ele alıp onlarla yüzleşmek anlamına gelir. Kelime olarak bedeni ısıtmak ve bu yolla onu temizlemek anlamına gelir. Tapas kavramı, hayatla hevesle meşgul olmak ve nihai amacımızı, yani Tanrı ile birleşmeyi başarmak için, enerjimizi yönlendirebileceğimiz görüşüne dayanır.
Tapas amacımıza ulaşmaya çalışırken yolumuza çıkan tüm arzularımızı yok etmemize yardımcı olur. Tapasın bir diğer biçimi de yediklerimize dikkat etmektir. Beden duruşuna, yeme alışkanlıklarına ve solunum modellerine özen göstermek de Tapastır.
4. Svadhyaya: Dördüncü niyama Svadhyayadır. ‘Sva’ öz, ‘adhyaya’ ise inceleme ya da araştırma anlamına gelir. Öz-yansıtmalı (reflektif) bilinci geliştiren her eylem Svadhyaya olarak görülebilir. Tüm eylemlerimizde ve çabalarımızda, hatta kendi sınırlarımızı hoş karşılama ve kabul etme noktasında dahi, isteyerek öz-farkındalık kazanma anlamına gelir. İstenmeyen ve kendimize zarar veren eğilimlerimizi yok etmek için bize ikililiklere karşı tepkisel olmamayı ve yoğunlaşmayı öğretir.
5. Isvarapranidhana: Isvarapranidhana tüm eylemlerin Tanrı’ya teslimiyetle yapılmasıdır. Tanrı’yla ve O’nun isteğiyle uyumlu hale gelmek için Tanrı’yı tefekkürdür (Isvara). Spritüel olanın her şeye yayıldığının ve tutumlarımız ve özenimiz sayesinde kendimizi Yaratıcının bir parçası olma rolümüzle uyumlu hale getirebileceğimizin kabulüdür. Uygulama, yaşamlarımızın gidişatını yönlendiren ve yol gösteren, her yerde ve her zaman hazır olan bizden daha güçlü bir kuvvet olduğunu fark etmek için her gün zaman ayırmayı gerektirir.