Yanıklar - Alınabilecek Önlemler

Isı, radyasyon, elektrik ve kimyasallarla temas sebebiyle dokuların yüzeysel veya derinden yaralanması durumudur.

Yanıklar

Yanıklar ısı, sürtünme, elektrik, radyasyon ya da kimyasallar nedeniyle dokuların yara alması sonucu oluşur. Bu tür yaralanmalar vücuttaki proteinlerin bozulmasına, hücrelerin ölmesine, vücut sıvılarının kaybolmasına ve ödemlere neden olur.

Yanıklar nedene, yoğunluğa ve yanığın bulunduğu vücut kısımlarına göre farklılık gösterir. Doku hasarının şiddetine bağlı olarak derecelerine göre sınıflandırılırlar: Birinci derece yanık derinin epidermis adı verilen en dış tabakalarında kızarıklık ve şişmeye neden olur. İkinci derece yanıklar kızarıklık, şişme ve kabarma oluşturur. Hasar epidermisin altına, derinin daha alt tabakaları olan dermise dek uzanır. Tam kalınlıkta yanıklar da denilen üçüncü derece yanıklar çok ağır skarlaşmaya neden olacak şekilde derinin tamamını derinlemesine yok eder. Hasar alttaki yağ, kas ya da kemik tabakalarına dek uzanabilir. Üçüncü derece yanıkların tıbbi bakıma ihtiyacı vardır. Yanıklar, Kuzey Amerika’daki ölümlerin üçüncü ana nedeni durumundadır.

Bir yanığın şiddetine, vücut yüzey alanının (VYA) miktarı ile birlikte yanığın derinliği ölçülerek karar verilir. Eğer kişi VYA’sının %10’undan fazlası üzerinde üçüncü derece yanığa ya da bir yetişkin VYA’sının %25’inden fazla ve bir çocuk VYA’sının %20’sinden fazlasında ikinci derece yanığa sahipse, o kişinin kritik ya da önemli bir yanığa sahip olduğu düşünülür.

Bu tip yanıklar ciddidir ve bu konuda uzman bir hastanenin yanık ünitesinde tedavi edilmelidir. El, ayak, yüz, göz, kulak ve genital organları içine alan yanıklar da kritik olarak görülür. Birinci ya da ikinci derece yanıkların bir yetişkinin vücudunun %15-25’ini ya da bir çocuğun vücudunun %20’sini ya da üçüncü derece bir yanığın, VYA’nın %2-10’unu kapladığı durumlara ise ortalama yanıklar denir. Bu yanıkların da tıbbi bakıma ihtiyacı vardır.
Yanıklar, temas ne kadar kısa olursa olsun, 49 dereceden büyük bir sıcaklık ile karşılaşılması sonucunda ortaya çıkar. Bu ısının kaynağı güneş, sıcak sıvılar, buhar, ateş, elektrik, sürtünme (halı yanıkları ve halat yanıkları) ve kimyasallar olabilir. Derinin yandığına dair işaretler bölgede kızarıklık, şişme ve ağrıdır. Kabarma da oluşabilir. Deri soyulabilir, beyaz ya da kömürleşmiş görünebilir ve uyuşuk hissedebilir. Bir yanık baş ağrısı ya da ateşi tetikleyebilir ve geniş ölçekli yanıklar şoka sokabilir.

Termal yanıklara ateş, sıcak sıvılar, gazlar ya da diğer ısı kaynakları neden olur. Radyasyon yanıkları genellikle güneş ışınları, bronzlaşma yatakları ya da röntgen ışınlarına aşırı maruz kalmaya bağlıdır. Kimyasal yanıkların çoğunlukla güçlü asitler, alkaliler, fenoller ya da fosfordan gelmesi muhtemeldir. Elektrik yanıkları elektrik akımları tarafından üretilen yüksek ısıya bağlı olarak çok şiddetli olabilir.

Teşhis
Doktor görsel muayeneye dayalı bir teşhis koyacak ve hasarın olası kaynaklarıyla temasın nasıl gerçekleştiğine dair genel görünümü belirlemek üzere sorular soracaktır. Koşullara bağlı olarak, akciğerler ve solunum durumu, ilgili yaralanmalar, şüpheli bir çocuk suistimali belirtisi, yanığın büyüklüğü ve yeri değerlendirilmelidir. Şok ve enfeksiyon da çoğunlukla ortalama ve büyük yanıkların sonucudur ve değerlendirme içine dahil edilmelidir.
Topikal olarak uygulanan çok sayıda bitkisel kür hafif yanıkların iyileşmesine yardımcı olabilir. Bunlar arasında aloe, sarı kantaron, aynısefa, eşek kulağı kökü ve çay ağacı yağı yer alır. 

Yanık hastaları için beslenme takviyesi özellikle önemlidir. Diyeti A, C ve E vitaminleri, çinko ve B kompleks, temel yağ asitleri (omega-3 ve and omego-6) ile takviye etmek ve bu besinler bakımından zengin gıdaları yemek iyileşme sürecindeki kişiye epey faydalı olacaktır. Protein ve sıvı alımı, kayıpların yerini doldurmak üzere artırılmalıdır.

Geleneksel Çin Tıbbı (GÇT) yaklaşımı, ısı ve toksinleri uzaklaştırmayı, iyi beslemeyi ve vücut sıvılarının üretimini artırmayı önerir. Bu besinler arasında mung fasulyesi, barbunya, lima fasulyesi, soya fasulyesi, salatalık, patates, yaz kabağı, tatlı patates ve arpa yer alır. Buna ek olarak, taze sıkılmış zencefil, patates ve salatalık da ağrı ve şişmeyi azaltmak üzere yanıklara tatbik edilebilir. 

Taze bal kabağı lapası da yara lapası (etkilenen bölgeye uygulanan yumuşak kompres) olarak kullanılabilir. Sarı papatya çayı anksiyeteyi azaltır.

Yanık yarasının oluşumundan sonra mümkün olduğunca çabuk homeopatik tedavi verilmeye başlanmalıdır. Cantharis 30c yanıklar için en dikkate değer ilaçtır. Kabarma oluşumunu önlemek için tavsiye edilmektedir. Her 15 dakikada bir 6 doza kadar alınabilir. Homeopatik portakal nergisi ana tentürü yanıkların iyileşmesini desteklemek için yararlı olabilir. 30 gram suya on damla damlatılmalı ve günde üç kez yanığın üzerine tatbik edilmelidir. Dağ öküzgözü 30c şoku önlemeyi sağlar. Küçük ısırgan otu 6c ve Causticum 6c de aynı zamanda yanıklar için yararlı olabilir. Küçük ısırgan otu deriye bir merhem olarak da tatbik edilebilir. 

Yönlendirilmiş imgelem de ağrı kontrolünde yardımcı olabilir.
Yanık tedavisi genellikle ağrıyı hafifletme, enfeksiyonu önleme ve vücut iyileşirken vücut sıvılarını, elektrolit ve kalori alımını sürdürmekten oluşur. Çocuklar ve yaşlılar yanık yaralanmalarından kaynaklanan komplikasyonlara daha yatkındır ve daha yoğun bakıma ihtiyaç duyarlar. 

Tedaviyi etkileyen diğer faktörler arasında ise kemik kırıkları ve duman soluma, kronik bir hastalığın varlığı, suistimal öyküsü ve şok ya da enfeksiyonun ortaya çıkışı gibi ilgili yaralanmalar yer alır. Ortalama ve şiddetli yanıkların her zaman için bir tıp çalışanı tarafından tedavi edilmesi gerekir.

Tedavinin ilk adımı yanma sürecini durdurmaktır. Ufak termal yanıklar eğer mümkünse vakit kaybedilmeden soğuk suya sokulmalıdır. Enfeksiyonu önlemek için, yara sabun ve suyla temizlenmeli ve tüm kir dikkatlice atılmalıdır. Tereyağı, un yağı ya da benzer yatıştırıcılar asla yanıklara tatbik edilmemelidir çünkü bunlar ısı kaybını önler ve yanma işlemini derinin daha alt kısmına iter. Ufak yanıkların nazikçe sabun ve suyla temizlenmesi gerekir. Eğer deri parçalanmış ya da bozulmaya eğilimliyse, yanan bölge antibakteriyel bir merhem ile hafifçe kaplanmalı ve üzeri de steril bir bandajla örtülmelidir.

Aspirin gibi ağrı kesiciler ya da non-steroidal anti-enflammatuar ilaçlar (NSAIDler) da ihtiyaç halinde kullanılabilir. Eğer enfeksiyon belirtileri (artan ısı, kızarıklık ya da şişme, yaradan irin ya da benzer bir akıntının gelmesi, şişen lenf düğümleri ya da yanıktan yayılan kırmızı çizgiler) gözleniyorsa bir doktora danışılmalıdır.

Kaza yerinde, kurbanın vakit kaybetmeden yanan yerden uzak bir yere taşınması gerekir. Etkilenen bölgedeki bütün kumaşlar kaldırılmalıdır. Yanığa yapışan herhangi bir kumaş parçasına dokunulmamalıdır. Kuru kimyasallar deriden temizlenmelidir. Asit, alkali, fosfor ya da fenol ve kresol gibi organik bileşenlerin neden olduğu yanıklar üzerine uzunca bir süre devamlı olarak su fışkırtılmalıdır.

Ortalama ve şiddetli yanık vakalarında, daha ileri tıbbi tedavi içinde, eğer hastanın solunum yolları ya da akciğerleri hasar görmüşse solunumun kontrol ve tedavisini, kimyasalların su ile temizlenmesi ve yanıklar vücut sıvılarının boşalmasına neden olduğu için damar yolu ile sıvı verilmesi uygulamasını içerir. Antibiyotik merhemler genellikle yanıklara tatbik edilir ve hastaya enfeksiyondan korunması için damar yolu ile antibiyotik verilir. Tetanos aşısı da yapılmalıdır. Ölü dokular cerrahi olarak alınır. Yanan bölge temizlendikten ve tedavi edildikten sonra genellikle steril bandajlarla kapatılır. Ağrının hafifletilmesi için kodein gibi ağız yoluyla alınan narkotiklere de gerek duyulabilir. Hastanın fiziksel ve mesleki bir terapi alması gerekebilir. Eğer aşırı skarlaşma mevcutsa, deri nakli uygulanabilir.
Prognoz yanığın derecesine, yanığın kapladığı vücut yüzeyinin miktarına, vücudun hayati bölgelerinin etkilenip etkilenmemesine ve ek yaralanma ya da komplikasyonlara ve tıbbi tedavinin çabukluğuna bağlıdır. Birinci derece yanıklarda epidermis hızlı biçimde canlanır. Enfeksiyon oluşmadıkça fazla skarlaşma olmaz. Daha derin yanıklarda ise, iyileşme süreci yavaştır ve çoğunlukla skarlar oluşur. Bu ise fizik tedaviyi gerekli kılacak şekilde, hareket ve fonksiyonları kısıtlayabilir. Bazı durumlarda, skar dokuyu almak ve görünümü iyileştirmek de önerilebilir. Bazı kişilerde özellikle de koyu tenli genç kadınlarda keloit gelişebilir. İkincil enfeksiyonlar yaygındır ve fonksiyon kaybının, biçim bozukluğunun ve ölümlerin en büyük nedenidir. VYA’nın %40’tan fazlası yanan, 60 yaşın üstündeki ve dumandan zehirlenen kişiler, ölümle sonuçlanan yanık yaralanmalarında riskli durumdadır.
Yanıklar yaygın olarak evde çıkan yangınlardan dolayı oluşur. Doğru şekilde yerleştirilen ve düzgün çalışan duman dedektörleri ile birlikte binanın hızlı boşaltım planları kişinin yangın sırasında dumana ve aleve maruz kalmasını en aza indirecektir. Çocuklara kibrit, çakmak, havai fişek, benzin ya da temizleme sıvılarıyla oynamamaları gerektiği öğretilmelidir. Kaynar su ve diğer sıvılarla haşlanma sonucu oluşan yanıklardan su ısıtıcı termostatı 49 dereceden daha yükseğe çıkmayacak şekilde ayarlayarak, küvete girmeden önce banyo suyunu kontrol ederek ve ocağın üzerindeki kapların tutacak yerlerini çocukların ulaşamayacağı şekilde yerleştirerek korunabilir. Tavadaki buhar çıkaran yiyeceklerin kılıflarını çıkarırken ve mikrodalga fırında pişen yiyecekleri soyar ya da açarken dikkatli olunmalıdır. 

Güneş yanıklarından ise güneş koruyucularından bolca kullanmak yoluyla korunabilir. Şapkalar, rahat giysiler ve şemsiyeler de, özellikle kızıl ötesi ışınların en zarar verici olduğu 10:00 ile 15:00 saatleri arasındaki zamanda koruma sağlar.

Yanıklar sıklıkla elektrikli aletlerden kaynaklanmaktadır. Soba, radyatör, ütü ve saç maşası gibi cihazların etrafındayken dikkatli olunmalıdır. Kullanılmayan prizlerin güvenli tıpalarla kapatılması ve elektrik kablolarının bunları çiğneyebilecek çocukların ulaşamayacakları yerlere konulması ile elektrik yanıklarından korunabilir.

Kimyasal yanıklardan ise eldiven ve göz siperleri de dahil koruyucu giysiler kullanarak korunabilir. Kimyasalların her zaman için üretici talimatlarına uygun biçimde kullanılması ve kullanılmadıklarında düzgün biçimde saklanması gerekir. 

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye