Baş Dönmesi - Alınabilecek Önlemler

Baş dönmesi üç kategoride sınıflandırılır: vertigo ve senkop ile senkop olmayan ve vertigo olmayan.

Baş Dönmesi

Kişinin kendisinin veya çevresinin hareket ettiğini sanması, olmayan bir hareketi varmış gibi algılaması durumudur. Baş dönmesi üç kategoride sınıflandırılır: senkop, vertigo, senkop ve vertigo olmayan. Her kategori belli belirtilerle karakterizedir ve hepsi de denge algısı ile ilişkilidir. Senkop genellikle kısa bilinç kaybı (bayılma) ya da göz kararması, koordinasyon kaybı, kafa karışıklığı ve sersemlik hissi olarak tanımlanır. Çoğu kişi çok hızlı ayağa kalktığında senkop benzeri bir duygu yaşar. Vertigo kişinin kendisinin ya da çevresindekilerin döndüğü hissine kapılmasıdır. Bu, bir lunaparktaki dönen makinelere binildiğinde yaşanan hisse benzer. Senkop ve vertigo olmayan baş dönmesi yaşayan kişiler ise dengelerini sağlayamıyormuş gibi hisseder. Bu his hareket esnasında kötüleşir.

Beyin, denge sağlamak için gözlerden, iç kulaktan ve vücut duyularından gelen bilgileri düzenler. Eğer bu bilgi kaynaklarından birinde bozulma varsa beyin bunu telafi edemeyebilir. Örneğin zaman zaman gerçekleşen taşıt tutmasının nedeni, vücut beyine hareketsiz oturduğunu söylerken, gözlerin hareket ettiği bilgisini ulaştırmasıdır. Bu mesajlar uyumlu değildir ve baş dönmesi ile sonuçlanır. Görme ve vücut duyuları dengenin sağlanmasındaki en önemli sistemlerdir; buna rağmen baş dönmesinin en yaygın nedeni iç kulak sorunlarıdır.
 
Vestibüler sistem de denilen iç kulak, beynin gözlerden ve vücuttan aldığı bilgilerin ince ayarını yapmasına yardımcı olan bir sıvı içerir. İç kulaktaki sıvının hacmi ya da basıncı değiştiğinde denge ile ilgili bilgi de değişir. Farklılıklar beyine denge hakkında çelişkili mesajlar verir ve baş dönmesine neden olur.
 
Bazı hastalıklar, denge sağlayan sistemleri etkilediği için baş dönmesine neden olabilir. Örneğin iç kulak kan akışındaki değişimlere çok duyarlıdır. Yüksek kan basıncı ve düşük kan şekeri gibi durumlar kan akışını etkileyebileceğinden, bu rahatsızlıklara çoğunlukla baş dönmesi eşlik eder. Dolaşım bozuklukları da baş dönmesinin en yaygın nedenlerinden biridir.
 
Diğer nedenleri arasında kafa yaralanmaları, kulak enfeksiyonları, alerjiler ve sinir sistemi bozuklukları yer alır. Baş dönmesi genellikle tedaviye gerek duyulmadan ya da kökenindeki sorunun tedavi edilmesiyle ortadan kalkar. Ancak uzun süreli ya da kronik olması da mümkündür. ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü’ne göre Amerikalıların %42’si hayatlarının belli bir noktasında baş dönmesi nedeniyle tıbbi yardıma başvurmaktadır. Yıllık olarak ortalama 5 milyon doktor ziyareti yapılır ve maliyeti 1 milyar doları geçer. Baş dönmesi episodları yaş ile beraber artar. 75 yaş ve üzeri kişilerde baş dönmesi bir doktora görünmenin en yaygın nedenidir. 
Belirtilere dikkat etmek baş dönmesinin ardındaki nedeni saptamaya yardımcı olabilir. Kökendeki neden iyi huylu ve kolay tedavi edilebilir olabileceği gibi, tehlikeli olması ve yoğun tedavi gerektirmesi de mümkündür. Her baş dönmesi spesifik bir nedene bağlanamaz. Aynı anda birden fazla baş dönmesi tipi yaşanabilir ve belirtiler karmaşık olabilir. Baş dönmesi episodları birkaç saniyeden birkaç güne kadar sürebilir. Episodun uzunluğu kökenindeki nedene bağlıdır.

Senkop belirtileri arasında göz kararması, koordinasyon kaybı, kafa karışıklığı, sersemlik hissi ve terleme yer alır. Bu belirtiler kısa süreli bilinç kaybına ve bayılmaya neden olabilir. Beyine giden kan akışında azalma ile ilişkilidir; genellikle kişi ayağa kalkınca ortaya çıkar ve oturunca ya da uzanınca geçer.
 
Vertigo, bulantı, kusma, kulaklarda çınlama, baş ağrısı ya da yorgunluğa eşlik eden dönme hissi ile karakterizedir. Kişi yürümekte, koordinasyonunu ve dengesini korumada güçlük çeker. 

Senkop ve vertigo olmayan baş dönmesi, kişi hareket ettikçe ya da ayrıntılı, gayret gerektiren işler yapmaya ya da hareket etmeye çalıştıkça kötüleşen denge kaybı hissidir. 
Baş dönmesinin birçok sebebi olabilir. Senkop düşük kan basıncı, kalp sorunları ve nefes almak gibi istemsiz hareketleri kontrol eden otonom sinir sistemi bozukluklarıyla ilişkili olabilir. Senkop duygusal sıkıntı, ağrı ya da diğer dışsal stresörlere karşı reaksiyonlardan da kaynaklanabilir. Senkop ve vertigo olmayan baş dönmesi hızlı solunum, düşük kan şekeri ya da migren baş ağrılarından veya daha ciddi tıbbi sorunlardan kaynaklanabilir. Vertigo genellikle vestibüler bozukluklar denilen iç kulak sorunlarından kaynaklanır. Şiddetli bir vestibüler bozukluk olan Meniere hastalığı iç kulaktaki sıvı hacmini etkiler. Bu hastalık yaklaşık 1000 kişiden birinde gerçekleşir ve haftalar, aylar ya da yıllar süren, aralıklı gelişen vertigoya neden olur. Meniere hastalığına genellikle kulakta çınlama ya da uğultu, işitme kaybı ve kulak tıkanıklığı eşlik eder. Kulaktan beyne uzanan sinirlerde hasar da vertigoya neden olabilir. Böyle hasarların nedeni kafa yaralanmaları ya da tümörler olabilir. Örneğin akustik nöroma sinirin etrafını saran iyi huylu bir tümördür. Vertigo merkezi sinir sistemi ve atardamar sertleşmesi (ateroskleroz), inme ya da multipl skleroz gibi dolaşım bozukluklarından da kaynaklanabilir.

Bazı ilaçlar kan basıncı ya da akışında değişikliğe neden olabilir. Bu ilaçlar bazı kişilerde baş dönmesine yol açabilir. Reçeteli ilaçlarda yan etkilere dair uyarılar bulunur fakat kafein ya da nikotin gibi yaygın kullanılan maddeler de baş dönmesine yol açabilir. Ayrıca bazı antibiyotikler de iç kulak hasarına, işitme kaybına ve baş dönmesine yol açabilir.
 
Diyet yapmak da baş dönmesinin bir başka nedenidir. Beslenmenin ve alkol alımının rolü doğrudan olabileceği gibi, yağlı beslenmeden kaynaklanan aterosklerozdaki gibi dolaylı da olabilir. Bazı kişiler bir öğün kaçırdığında kan şekerlerinde hafif düşüş ve hafif baş dönmesi yaşarlar ancak bu durum kişinin diyabet hastası olmaması halinde nadiren tehlikelidir. Gıda duyarlılığı ya da alerjiler de baş dönmesine neden olabilir. Kalp hastalığı, kronik hastalıklar ve nöbetler ile inme gibi şiddetli akut hastalıklar da baş dönmesine neden olabilir. Ancak bu hastalıklar daha çok diğer karakteristik belirtilerle kendini gösterir.
Baş dönmesinin nedeni ciddi rahatsızlıklar olabileceğinden, tıbbi yardım alınması tavsiye edilir. Alternatif tedaviler genellikle geleneksel tedavilerle birlikte kullanılabilir. Potansiyel olarak yararlı tedaviler arasında besin terapisi, bitkisel tedavi, homeopati, aromaterapi, osteopati, akupunktur, akupresür ve gevşeme teknikleri yer alır.

Besin Terapisi
Baş dönmesini önlemek için, beslenme uzmanları genellikle sık ve küçük öğünler tüketmeyi, kafein, nikotin, alkol, yağlı ya da şekerli yiyecekler ya da alerjik reaksiyonlara yol açabilecek maddelerden kaçınılmasını tavsiye eder. Bazı kişilere az tuzlu bir diyet de yardımcı olabilir. Ayrıca beslenme uzmanları aşağıdaki besin takviyelerini tavsiye edebilir:
  • Magnezyum sitrat, aspartat ya da maleat: Magnezyum eksikliğinden kaynaklanan baş dönmesi için.
  • B-kompleks vitaminleri, özellikle de B12 vitamini: Bu esansiyel vitaminlerin eksikliğinden kaynaklanan baş dönmesi için.
Bitkisel Tedaviler
Aşağıdaki bitkiler baş dönmesi belirtilerini tedavi etmek için kullanılabilir:
  • Zencefil: Bulantıdan kaynaklanan baş dönmesi tedavisi için.
  • Ginkgo biloba: Beyine giden kan akışını artırarak baş dönmesini azaltabilir.
Homeopati
Baş dönmesi için homeopatik terapiler oldukça etkili olabilir ve özellikle organik bir neden saptanmadığında uygulanabilir. Tedavi hastanın kendine özgü belirti profiline göre seçilir:
  • Bıldırcın otu: Postural hipotansiyondan (ayağa çok hızlı kalkmak gibi) kaynaklanan baş dönmesi için.
  • Balık otu (Coccolus): Taşıt tutması ya da senkop için.
  • Baldıran otu (Conium maculatum): Hızlı hareket eden nesnelere bakmaktan kaynaklanan baş dönmesi için.
  • Gelsemine (Sarı yasemin, Gelsemium): Genellikle grip ya da sahne korkusundan kaynaklanan denge kaybı ve sersemlik hissi için.
  • Petrolyum: Çok hızlı ayağa kalkmaktan kaynaklanan baş dönmesi ya da bir fırtınadan önce ya da sonra gerçekleşen baş ağrısı için.
Aromaterapi
Aromaterapistler baş dönmesi tedavisi için lavanta, sardunya ve sandal ağacı esansiyel yağlarının eklendiği ılık bir banyo önerir. Bu terapinin sinir sistemini yatıştırıcı etkisi olabilir. 

Osteopati
Bir osteopat ya da kiropraktör iç kulaktaki basıncı azaltmak için baş, çene, boyun ya da bel bölgesine manipülasyon ya da düzeltme teknikleri uygulayabilir.

Akupresür
Akupresür dolaşımı iyileştirebilir ve vertigo belirtilerini azaltabilir. Omuz ve boyun üzerinde beş çift spesifik noktaya basınç uygulanan boyun gevşetme tekniği, migren baş ağrıları ile ilişkili baş dönmesini için yardımcı olabilir.

Gevşeme Teknikleri 
Gerilimi azaltan yoga, meditasyon ve masaj terapisi gibi gevşeme teknikleri stres azaltmak amacıyla sıklıkla tavsiye edilir. 
Çoğu kişi bazı aktivitelerin baş dönmesine neden olduğunu deneyimleyerek bunlardan kaçınmayı öğrenir. Örneğin arabada kitap okumak taşıt tutmasına neden oluyorsa, okuma yolculuğun bitimine kadar ertelenmelidir. Diyet değişiklikleri de baş dönmesine yatkın kişilerdeki episodları azaltabilir. Örneğin Meniere hastası olan kişiler diyetlerinden tuz, alkol ve kafeini çıkararak vertigo episodlarını önleyebilirler. Kan kolesterolünü düşürmek de aterosklerozu azaltabilir ve baş dönmesini dolaylı olarak tedavi edebilir. Her gün multivitamin ve mineral takviyeleri almak bu esansiyel besinlerin eksikliğinden kaynaklanan baş dönmesini önlemeye yardımcı olabilir. Gevşeme teknikleri baş dönmesine neden olabilecek olan gerilimi ve anksiyeteyi ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir.
 
Bazı baş dönmesi vakaları önlenemez. Örneğin akustik nörom önceden tahmin edilemez ve önlenemez. Baş dönmesinin nedeninin saptanamadığı vakalarda, akupunktur ve konstitüsyonel homeopati gibi vücuttaki enerji akışını yeniden dengelemeyi amaçlayan alternatif yaklaşımlar yardımcı olabilir. 

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye