Biofeedback sırasında vücuda özel sensörler yerleştirilir. Bu sensörler hastanın sorun yaratan belirtilere neden olan kalp atışı, tansiyon, kas gerilimi (EMG ya da elektromiyografik feedback), beyin dalgaları (EEC ya da elektroansefalografik feedback), solunum ve vücut ısısı (termal feedback) gibi vücut fonksiyonlarını ölçer. Verileri ise kopya kağıdı, ışıklı görüntüleme ya da bir dizi bip sesi gibi görsel ve/veya işitsel çıktılara dönüştürür. Hasta bir yandan ani feedback’leri biofeedback monitöründen görürken, fiziksel reaksiyonlarını hangi düşünce, korku ve zihin görüntülerinin etkilediğini fark etmeye başlar. Zihin ve beden arasındaki ilişkinin bu şekilde görüntülenmesi ile hasta aynı düşünce ve zihinsel görüntüleri küçük ipuçları olarak kullanabilir, çünkü bunlar anksiyete yerine derin bir gevşeme için hatırlatıcı görevi görür. Bu hatırlatıcılar aynı zamanda kalp atışı, beyin dalgası modelleri, vücut ısısı ve diğer vücut fonksiyonları için de uygulanabilir. Bu ise gevşeme egzersizleri, zihinsel imgeleme ve diğer bilişsel terapi teknikleri ile elde edilir.
Biofeedback tepkisinin meydana gelmesiyle hastalar biofeedback ekipmanı üzerindeki sensör okuyucu vasıtasıyla çabalarının sonuçlarını bilfiil görebilir ya da duyabilir. Bu teknikler bir kez öğrenilip de hasta gevşemek ya da belirtileri ortadan kaldırmak için zihinde canlandırma yöntemine geçebildiğinde, biofeedback ekipmanına daha fazla ihtiyaç duyulmaz. Artık hastanın elinde sorunlarla baş etmesi için güçlü, taşınabilir ve benlik-güdümlü bir tedavi aracı vardır. Beyin dalgalarını okuma ve değiştirme üzerine uzmanlaşmış biofeedback’e bazı yerlerde nörofeedback adı verilir. Beyin, her biri de farklı frekansta çalışan delta, teta, alfa ve beta olmak üzere dört dalga türü üretir. En yavaş frekans dalgası olan delta uyku ile ilgili beyin dalgası modelidir. Normal, uyanıklık durumunda ortaya çıkan beta dalgaları 12 ila 35 Hertz arasında değişir. Beta dalgası ortalaması spektrumun alt sınırına (uyarımaltı) ya da üst sınırına (uyarımüstü) denk düştüğünde sorunlar başlar. Depresyon ya da dikkat eksikliği bozukluğunda uyarımaltı ortaya çıkarken, uyarımüstü ise anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk ve aşırı stresin göstergesi olabilir. Beta dalgası nörofeedback’i bu beta dalgası modelini en uygun yer olan 14 Hertz civarına çekerek normalleştirmeye odaklanır. Nörofeedback’in ikinci bir türü olan alfa-teta ise genellikle derin meditatif durumlara atfedilen daha rahatlatıcı alfa (8-13 Hz) ve teta dalgalarını (4-9 Hz) geliştirmeye odaklanır ve madde istismarı tedavisinde bir ölçüde başarılı biçimde kullanılmıştır.
Beyin dalgalarının kullanılmasıyla nörofeedback, beynin dalga modelleri üzerinde etkisi olduğundan şüphelenilen ya da olduğu kanıtlanan epilepsi, dikkat eksikliği bozukluğu, migren, baş ağrıları, ansiyete, depresyon, travmatik beyin hasarı ve uyku bozuklukları gibi çok çeşitli bozuklukların tedavisinde yararlı olabilir. Nörofeedback için kullanılan ekipmanda genellikle çıktı aracı olarak bir monitör kullanılır. Monitör, hastanın uygun beyin dalgası türü üreterek değiştirmeye çalıştığı özel bazı modelleri gösterir. Ya da monitör pozitif bir teşvik ya da ödül vererek hastayı uygun beyin dalgasını ürettiği için ödüllendirebilir. Örneğin çocuklar, monitörde gösterilmekte olan bir bilgisayar oyununda bir dizi başarılı hareketle ödüllendirilebilir. Biofeedback’in türüne bağlı olarak kişinin, uzun vadede belirtilerini kontrol altında tutması için gerekli olan teknikleri öğrenebilmesi için eğitimli bir profesyonelle 30 seansa kadar geçirmesi gerekebilir. Terapistler genellikle hastalarına hem biofeedback’i hem de gevşeme tekniklerini evde tek başlarına uygulamalarını önerir.