Diyabetin Nedenleri

Her iki diyabet tipi için genetik yatkınlık söz konusuyken ikisinde de diğer bir takım başka faktörler etkili olabilir.

Diyabetin Nedenleri

Her iki diyabet tipi için genetik yatkınlık söz konusuyken ikisinde de diğer bir takım başka faktörler etkili olabilir. Beslenme ve obezite tip II diyabetin nedenleri arasında önde gelir. Alerji ve enfeksiyonlara karşı savaşmak için üretilen antikorların vücudun kendisine saldırması olan otoimmün süreç iki tür diyabetin de gelişmesinde rol oynayabilir. 

Tip I Diyabet
Tip I diyabette, pankreasın insülin üreten hücreleri zarar görür ve insülin üretememeye başlar. Tip I diyabet hastalarının %75’inde pankreas hücrelerine saldıran antikorlar varken, bu oran diyabet hastası olmayanlarda %0.5 - 2’dir. Bu da hastalığa otoimmün tepkisinin sebep olduğu teorisini güçlendirir. 

Tip I diyabet hastalarında mikrobiyal enfeksiyonlar otoimmün hastalık sürecinin başlamasından sorumludurlar. Otoimmün reaksiyon başlatan mikroplar arasında boğmaca öksürüğü bakterisi, hepatit virüsü, rubella virüsü, coxsackie virüsü, Epstein-Bar virüsü, sitomegalovirus, herpes-6 virüsü bulunur. Ayrıca, tip I diyabetli bazı insanlar inek sütünde bulunan basit bir protein olan albümine karşı antikorlara sahiptir. Bunlar pankreastaki insülin üreten hücrelere saldırırlar.

Tip I diyabetiğe yatkınlık genetik olarak önceden saptanabilir. Her birey, ebeveynlerinden aldığı özel bir "doku tipi”ne sahiptir. Devam eden immünoloji araştırmaları gösteriyor ki; tip I diyabetin de arasında bulunduğu birçok hastalık çoğunlukla özel bir doku tipine sahip insanlar arasında ortaya çıkmaktadır. 

Tip II Diyabet
Beslenme, obezite, bazı besinlere karşı alerji, viral enfeksiyonlar ve stres gibi unsurların hepsi tip II diyabete neden olan ya da bunu tetikleyen faktörlerdir. Tanı konulduğunda tip II diyabetlilerin tahmini % 85’inin aşırı kilolu olduğu görülmektedir.  Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen geniş çaplı bir çalışmanın tamamlanmasından sonra, Avustralyalı bilim adamı Kelly West, M.D., Ph. D. "Tip II diyabetin nedeni genellikle obezitedir; önleme yolu ve tedavisi genellikle zayıflamaktır”  açıklamasını yapmıştır. Almanya’da Ulm Üniversitesi’nde Tıp Profesörü olan Dr. Ernest Pfeiffer "Neredeyse kesinlikle, normal kilosundan %30 fazlasına sahip olan biri 30 yıl sonra şeker hastalığına yakalanacaktır.” 

Washington Kent’teki Tahoma Kliniği’nin müdürü M.D., Jonathan Wright’a göre obezitenin asıl nedeni kötü beslenmedir, ve çözümü ne kadar değil, ne tükettiğimizde saklıdır. Büyük çoğunlukla suçlusu kalorisi fazla olan ve değerli lif ve besin maddelerinden ayrılmış olan işlenmiş yiyeceklerdir.

Pasifik adası Nauru'da yıllar içinde görüldüğü gibi kötü bir beslenme alışkanlığı, tip II diyabeti yayan en önemli faktördür. Son zamanlara kadar, tip II diyabet yerlilerinin temel olarak muz ve tatlı patates yediği Nauru’da bilinmemekteydi. Ne zaman ki adada fosfat bulundu ve çıkarıldı, adanın yerlileri zenginleşmiş ve lüks bir hayat sürmeye başlamıştır. Yeni alışkanlıkları arasında yağ, şeker ve karbonhidrat içeren Batı tarzı bir diyet de vardır. Yaşam tarzındaki bu değişimler sonucunda birçok kişide tip II diyabet gelişmiştir. Şimdiyse, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 30-64 yaş arası kentli Nauru nüfusunun yarısı kadarı diyabet hastasıdır ve yine bu araştırmaya göre, yetişkinlikte başlayan diyabet genetik yapıdan ziyade kötü beslenme ile tetiklenebilir.

Dünya Sağlık Örgütü, bütün dünyada erişkin kişilerde diyabetin belirgin bir salgın hastalık haline geldiğini veya gelmekte olduğunu belirtmiştir ve bu trend yaşam tarzı ve sosyo-ekonomik değişim ile yakından ilgilidir. Sanayileşmiş ülkelerde ve gelişmiş toplumlardaki nüfus en yüksek risk grubundadır. 

Diyabette beslenmenin rolüne dikkat çeken bir başka örnek, 2. Dünya Savaşı döneminde İngiltere’de meydana geldi. Kıtlık ve karneye bağlama döneminde, beyaz un, şeker, aşırı et proteini ve yağın geleneksel İngiliz beslenmesinden çıkartılması ile diyabetten ölümlerin oranı % 50 kadar düştü. 

Viral enfeksiyon ve bazı yiyeceklere karşı hassasiyet insülin seviyelerini düşürerek tip II diyabet hastalarında enflamasyona ve pankreasın insülin üreten hücrelerinde otoimmün hasara yol açabilir.  Stres ve bireyin stresle başa çıkma yeteneği diyabet sürecinde ve insülin gereksinimlerinde önemlidir.  Stres, kan şekerini yükselten ve böylece diyabet kontrolüne müdahale eden adrenalin ve kortizon üretimine yol açmaktadır.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye